Oçalı da, o kuşu saklar. Memed sana sığındı Ali. Sebep olma. Sen bu işi yaparsan Abdi sana dost olur ama, bir koca köy sana düşman kesilir. Abdi dost olsun da diyeceksin. 548: Cümle köy, taşı toprağı, insanı, hayvanıyla Topala içinden beddualar ediyordu. Hatçelerin evinin önündeki dut ağacının altında iki iz yan
Həyatı XVII əsr ingilis ədəbiyyatının ən parlaq siması Miltondur. Mütəfəkkir və inqilabçı şair olan Milton döyüşən, irəliyə doğru hərəkət edən, iztirablar və səhvlər arasından keçərək həqiqət axtaran insana himn yaradır. Onun əsərlərində XVII əsrin ən mühüm hadisələri əks olunmuş, baş verən
A+ A-. ARTVİN (İHA) - Artvin’in Borçka ilçesinde bir dut ağacının tepesinde dut yerken görülen fare görenleri şaşırttı. Borçka ilçe merkezinde Maradit caddesinde bir dut ağacının tepesinde dut yerken görülen fare cep telefonu kameralarına yansıdı. Fareyi önce kedi sanan “Pisi pisi” diyerek seslenen vatandaşlar
Ahlatve dut ağaçlarıda iyidir. Dut ağaçları genelde ermeni işidir onlar bin yıllık değil 100-200 yıllık civarlarındadır. Eğer ağaç, define işaretlerinden biri olarak kullanılmışsa ağacı merkez alarak 30 m. yarıçaplı bir çember çizeriz, definenin bu çemberin içinde 3-5 m. derinlikte olma ihtimali büyüktür.
Thesecond section includes the annotations of the fifty ghazals of Ahmedi.Among the ghazals generally consisting of seven verses are possible to find several ones with nine verses. A ghazal in Farsi is included in the poems of our study. We have predicated on analyzing verse by verse in the annotation of the ghazals.
Defineve Hazine İşaretleri Bilgilendirme Sayfası. April 17, 2020 ·. İşaret videosu, bizans mezarları ve su sarnıçları yorumu Diyarbakır. www.azizdedektor.com. 0532 747 19 17. 0216 342 58 59. 0532 170 34 54. Mezar işareti, bizans roma mezar işaretleri, su sarnıç videosu, DİYARBAKIR Define işaretleri yorumları anlamı, Aziz
zQiFH. Dut ağacı özellikleri Dut Ağacı Nisan Mayıs aylarında yaprakları ile aynı renkte çiçek açan 3-15 metre arasında büyüyen bir ağaçtır. Ana vatanının Çin olduğu söylenmektedir. Yurdumuzda beyaz dut ve kara dut ağırlıkta olarak hemen hemen her yerde yetişmektedir. İpek böceği dut ağacının yapraklarını yiyerek büyür, bu sebepten eski zamanlarda ipek yapımında dut ağacından faydalanılırdı. Ülkedeki insanların zenginlik ve refah seviyesini arttırırdı. Zamanımızda ise doğal ipeğin yerini kimyasal yolar ile elde edilen suni ipek aldığından, dut ağacı yetiştiriciliği eski önemini maalesef kaybetmiştir. Dut ağacının odunu son derece sağlam ve esnek yapıdadır. Dut ağacının en önemli yetiştirilme sebebi dut meyvesidir. Dut meyvesinin besin değeri çok yüksektir. Ayrıca kaynatılarak elde dut pekmezi elde edilir. Dut pekmezi eski zamanlarda beri bir ilaç bir şifa kaynağı olarak tüketilmekteydi. Ayrıca bir çorba kaşığı pekmezi bir bardak su ile sulandırılıp içecek olarak içilir. Günümüzde modern tıp dut pekmezini incelediğinde organik bir ilaç deposu olduğunu, sağlık açısından genç yaşlı herkesin mutlaka dut pekmezinden faydalanmaları gerekliliğinden dut pekmezi tüketimi de olması gereken düzeyde değildir. Özellikle çocuklar çok sağlıklı olan dut pekmezi yerine sağlıksız olan abur cuburları tüketiyorlar. Bilinçli anne babaların çocukların ve aile fertlerinin sağlıklı beslenmeleri için dut pekmezi yemelerine teşvik etmelidirler. Dut ağacı kolay yetiştiğinden ülkemizin her tarafında birçok bahçede yetiştirildiği iyi bilinen dut ağacı cinsleriBeyaz dut Morus albaKara dut Morus nigraKırmızı dut Morus rub-raMoğol dutu Morus mongaliaAltın sarısı dutMorus al var aureaEkşi dut Morus acidose Dut ağacı özellikleri, meyvesinin faydalarıVücudun dinç ve kuvvetli olmasını iyi bademcik ve boğaz intihabında mikrop eti hastalıklarında ve öksürüğe karşı çok kurtlarını ve bağırsağı düzenli iyi bir kabızlık ilacıdır. Son Güncelleme 205011 Dut Ağacı Özellikleri ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 3 Yorum Yapılmış "Dut Ağacı Özellikleri" Bazı şeyler kisaltilarak yazilabilir ama yinede tesekkurler odevimi basariyla yaptim Şevval . 173136CEVAP YAZ Pekmez ile ilgili fazla yazı var Akif Emre . 204530CEVAP YAZ Gereksiz şeylerde var ama gel Ftyry . 214408CEVAP YAZ Rüyada Beyaz Dut Görmek Rüyada beyaz dut görmek, büyük kararlar alınacağına işaret eder. Rüyayı gören kişinin büyük bir adımlar atacağına ve attığı bu adımların iş ile alakalı olduğuna yorumlanır. Yapılacak olan bir iş anlaşmasının sonucunun hayırlı olacağına ve bu anla... Rüyada Dut Ağacı Görmek Rüyada Dut Ağacı Görmek, rüyasında dut ağacı gören kişi, gönül ferahlığına, hayat nimetlerinin bolluğuna, bereketinin artışına ve uzun bir hayat sürmeye rivayet edilir. Bu rüya problemlerin nihai bulacağının habercisidir ve rüya sahibi amaçlı hayırlı... Rüyada Dut Toplamak Rüyada dut toplamak, rüya bilinç altındaki duygu ve düşüncelerin uyku halindeki durumudur. Görülen rüyalarda önemli olan, rüyayı hayra yormaktır. Hemen hemen tüm insanlar rüya görür ve gördüğü rüyayı alim ya da rüya tabircileriyle paylaşarak, rüya ... Rüyada Dut Yemek Rüyada dut yemek, rüya sahibinin çektiği geçim sıkıntısının sona ermesine, iş yaşamında başarılarına engel olan sorunların bitmesine, aile yaşamındaki problemlerin, huzursuzlukların son bulmasına, arkadaş çevresindeki sıkıntıların bitmesine tabir edi... Rüyada Kuru Dut Görmek Rüyada kuru dut görmek, maddi sorumluluğa ve borçlara işaret eder. Rüyayı gören kişinin eğer unuttuğu borcu varsa kısa zamanda ödemesi aksi halde başına bu borç yüzünden bazı sıkıntılar geleceğine işaret eder. Eğer kişinin borcu yoksa biri borç ve... Dut Nasıl Kurutulur Dut Nasıl Kurutulur, Kurutma işlemi bir kaç şekilde yapılabilir. Güneşte kurutulabilir ya da meyveler ipe dizilerek kurutma işlemi yapılabilir. Dut kurutma işlemi dutun fazla olduğu bölgelerde tercih edilir. Ayrıca dut kurusu tatlı krizlerine karşı d... Dut Ağacı Dut Ağacı; Nisan ve mayıs aylarında yeşilimsi olan renkli çiçekler açan 3-15 m boyunda, tek evcikli olan bir ağaçtır. Ana vatanı Çin’dir. Gövde silindirik, dik ve kalın, kabuk çatlaklı ve gri ve kahve renklidir. Yaprakları saplı, iki sıra üstüne dizi... Dut Suyu Dut Suyu, dut lezzeti ve besleyici özellikten dolayı dünya genelinde çok yaygın olarak tüketilmektedir. 4-5 metreye varan ağaçlarda yetişir ve fazladan ılıman iklimleri sever. Yoğun olarak Asya, Afrika ve Amerika kıtalarında yetişmektedir. Dut biçimd... Hamilelikte Dut Kurusu Hamilelikte Dut Kurusu, Kuru dut çok yararlıdır özellikle de hamile olan kadınlar çok tüketmelidir,hamilelere doğal yoldan kurutulmuş kuru dutun faydaları sıralamakla bitmez. Taze yada kuru dutun içinde çok çeşitli organik asitler var pektin vede şek... Rüyada Kırmızı Dut Görmek Rüyada kırmızı dut görmek, gelecekte bizi bekleyen hayırlı olayların bir işaretidir. Kırmızı canlılık, hareket, yaşam ve eğlenceyi temsil eden bir renktir. Dutun üzerindeki bol tohumlu yapı bu güzelliklerin dallanıp budaklanarak hayatınızın her alanı... Dut Çeşitleri Dut Çeşitleri, Dut çeşitleri, genel olarak dünya genelinde kuzey yarım küre de bir çok ülkede yetiştiriciliği yapılmaktadır. Dut ağacı bir çok alanda ekonomi değer olarak kullanılmaktadır. Maddi getirisi yüksek olan dut ağacının yaprağından meyv... Urmu Dut Urmu dut; Ekşi Kara Dutu olarak da bilinen Urmu Dutu bitkisi; ağaç formunda, kışın yaprağını döken bir üzümsü meyve türüdür. Ayrıca Moğol dutu olarak da bilinen Urmu dutunun, yetişmiş olanlarının boyu sekiz ile on metreye kadar ulaşmaktadır. Bu bitki... Rüyada Beyaz Dut Görmek Rüyada Dut Ağacı Görmek Rüyada Dut Toplamak Rüyada Dut Yemek Rüyada Kuru Dut Görmek Dut Nasıl Kurutulur Dut Ağacı Dut Suyu Hamilelikte Dut Kurusu Rüyada Kırmızı Dut Görmek Dut Çeşitleri Urmu Dut Dut Şurubu Dut Tohumu Dut Ağacı Yetiştiriciliği Dut Sirkesinin Faydaları Dut Aşısı Dut Pestili Rüyada Beyaz Dut Yemek Dut Pekmezinin Faydaları Kırmızı Dut Kuru Dut Faydaları Kuru Dut Reçeli Dut Kurusu Dut Kuru Dut Kalori Rüyada Siyah Dut Yemek Dut Kaç Kalori Rüyada Dut Görmek İbrahim Saraçoğlu Dut Kürü Popüler İçerik Dut Şurubu Dut şurubu, ülkemizde özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde çokça yetişen duttan elde edilen ve sayılmakla bitmeyecek kadar çok faydası bu... Dut Tohumu Dut tohumu, dut güzel bir meyve olmasına rağmen dut yetiştirmek çok zahmet ve emek gerektirmektedir. Dut bildiğiniz yada gördüğünüz gibi yetiştikten ... Dut Ağacı Yetiştiriciliği Dut ağacı yetiştiriciliği, ipekböcekçiliği yapmak isteyen kişilerin besin maddesi arayışları doğrultusunda giriştiği bir alandır. İpekböcekçiliği işin... Dut Sirkesinin Faydaları Dut sirkesi faydaları, Dut sirkesi doğal şifa olarak faydalıdır ve birçok hastalığa iyi gelmektedir. Dut sirkesi dozunda ve bili... Dut Aşısı Dut aşısı, bahar geldiğinde dut ağaçlarına su yürümeye başladığı zaman kalem ve yarma aşılar yapılmaktadır. Ağaçlara yaprak aşısı ise altıncı aydan ba... Dut Pestili Dut Pestili, Eskiden kışın tüketmek üzere yaz aylarında yetişen meyvelerden yapılan pestiller kurutulur ve soğuk aylarda insanlar enerji ihtiyacını on...
000000 Rüyada görülen dut ağacı, sıkıntıların son bulacağını ve rüya sahibinin yaşayacağı mutluluklara işarettir. Dut ağacı, bol meyve veren görkemli bir ağaçtır. Bereketin ve bolluğun habercisi olarak tabir olunmaktadır. Rüyada dut ağacı görmek, rüya sahibinin bolluk ve bereketin olacağı bir döneme girmek üzere olduğunun habercisidir. Dut ağacı büyük ve gösterişlidir. Rüyada görülen dut ağacı, rüya sahibinin çevresinin genişleyeceği, ailesinin de büyük ve huzurlu olacağı ile de tabir edilir. Rüyada Ağaçtan Dut Yediğini Görmek Rüyada dut ağacı görmek ve gördüğü ağaçtan dut yemek, rüyayı gören kişinin, ulaşmak istediği hedeflerini yerine getireceğini, toplum nezdinde itibarının aratacağını, şans kapılarının açılacağını bu neden ile kazancının sürekli olacağını yenilen dut, ticaret ile uğraşmaya, mutluluğa, bir yakınından destek almaya ve güzel bir kazanç elde etmeye, gönül meselelerinde hareketlilik olmasına ve güzel bir birliktelik yaşamaya, kısmet ve bereketin artacağına işaret eder. Rüyada Karadut Görmek Karadut, günümüzde mucize meyve olarak da bilinmektedir. İnsan sağlığına faydası çok fazladır. Bu açıdan rüyada dut ağacı görmek özellikle kara dut ise, sıhhatli ve sağlıklı bir bedeni işaret eder. Rüyasında karadut yediğini gören biri hasta ise sağlığına kavuşur. Sağlıklı biri rüyasında karadut yediğini görür ise uzun süre sağlığının bozulmayacağından emin zamanda karadut, ele geçecek olan rızka, bol ve bereketli kazanca ulaşılacağını da belirtir. Rüyada görülen karadut, kimi rüya yorumcularına göre de rüya sahibine iftira atılacağına ve kötü sözler söyleneceğini belirtir. Cafer-i Sâdık ’Rüyada siyah dut ağacı gören, mal ve menfaate nail olur. Bu rüya eş ile arada çıkacak bir kavgaya da işarettir.’’ Demiştir. Rüyada Dut Ağacını Kestiğini Görmek Rüyada dut ağacı kestiğini görmek, rüya yorumcuları tarafından hayırsız bir rüya olarak yorumlanmaktadır. Rüya sahibinin çevresinde olan insanların ihanetine uğrayacağını, maddi açıdan olumsuz günlerin başlayacağını ve huzurunun bozulacağını dut ağacının kesildiğinin görülmesi; rüya sahibi için uzun ve sıkıntılı bir döneme girileceğinin, rüya sahibinin hatalar yapacağını ve yaptığı hataları telafi edebilmek için çırpınacağına, ancak yine de hata yapmaya devam edeceğinin habercisidir. Rüyada Dut Ağacından Düştüğünü Görmek Dut ağacı bol meyve veren, büyük ve gösterişli bir ağaçtır. Rüyada dut ağacından düştüğünü görmek, dert, gözyaşı, üzüntü ve büyük tartışmalar ile tabir olunur. Bazı yorumculara göre ise başarılı işler yapmaya, kazancın artmasına, zahmetsiz elde edilen ziynete, çekilen sıkıntılar sonucu elde edilen servete olarak tabir etmektedirler. Rüyada Dut Ağacı Silkelediğini Görmek Rüyada dut ağacı silkelediğini görmek, kişinin etrafında menfaatçi insanlar bulunduğunu ve rüya sahibinin bu insanlardan kurtulacağına işaret eder. Hayırlı rüyalardandır. Aynı zamanda bolluğa ve berekete kısa bir sürede ulaşılacağını anlatır. Bazen de iyi bir evlilik ile yorumlanır. Rüyada Dut Ağacına Çıkmak Böyle bir rüya gören kişinin, işini kendi emekleri ile düzgün ve en iyi şekilde yaparak, çok iyi yerlere geleceğini işaret eder. Kişinin karşısına bazı seçimler yapması gerekliliği çıkacağını, hayırlı olanı tercih etmesi durumunda olumlar sonuçlar alınacağını anlatır. Rüyada Kırmızı Renkte Dut Ağacı Görmek Rüyada görülen kırmızı dut ağacı, Hayırlı evlat, helal rızık, para ve mal ile ifade olunur. Çocuğu olmayan biri bu rüyayı görür ise hayırlı bir evlada kavuşacağı, rüya sahibinin hayırsızlığından şikâyet ettiği bir çocuğu varsa, çocukta olumlu yönde değişimler olacağını, çocuklarının başarıları ile övünüleceği ile tabir edilir. Psikolojik olarak bu tarz rüyalar, gerçek yaşamda çekilen sıkıntıların hiç bitmeyeceğine inan kişileri ifade eder. Rüya sahipleri için sorumlulukların yerine getirilmesi önemlidir.
Lezzetli ve sevilen yaz meyvelerinden biri olan dut, Nisan ve Mayıs aylarında çiçek veren ağacın meyvesidir. Kabuklu bir yapıya sahip olmadığı için çok hassastır, fazla yıkanmaya gelmez ve sıcak havalarda çabucak bozulmaktadır. Özellikle ağaçtan toplandıktan sonra buzdolabında muhafaza edilmelidir. Güney Avrupa ve ülkemizde bolca dut ağacı yetişmektedir. Mevsiminde tüketilmesi gereken lezzetli bir meyve olmasının yanı sıra, dut kurusu, pekmezi, şurubu gibi farklı şekillerde tüketildiğinde bile insan sağlığına oldukça fayda sağlayan bir meyvedir. Özellikle en sık rastlanılan beyaz ve kara dut çeşitleri, idrar söktürücü ve ateş düşürücü gibi doğal etkilere sahiptir. A ve C vitaminleri bakımından oldukça zengin olması nedeniyle bağışıklık üzerine olumlu etkileri bulunmaktadır. Demir zengini olan dut, vücut için ideal bir kan yapıcı meyvedir. [renkbox baslik="Vişne Nedir? Çeşitleri, Özellikleri ve Faydaları Nelerdir?" link=" resim=" renk="kirmizi" yenisekme="evet"][/renkbox] Meyvesi kadar dut ağacının yaprakları da tam anlamıyla şifa deposudur. Diş ağrısının son bulması için kaynatılmış dut yaprağı suyu ile gargara yapılması önerilmektedir. Sadece sağlığa faydaları ile ön planda olan kara dut şurubu, dut pestili ve kara dut pekmezi gibi ürünler her yaştan insan için şifa kaynağı niteliğindedir. Bizler bu yazımızda, Bilgihanem okurları için dut meyvesinin genel özelliklerini, nasıl yetiştiğini ve faydalarını bir araya getirmeye çalıştık. Dut Nedir? Dut, Dutgiller familyasından Morus cinsini oluşturan ağaç türleridir. Vatanı Çin’dir. Ufak ve yumuşak taneleri ile tazesi kadar kurusu da severek yenilen dut, beyaz ve kara renkleri olmak üzere farklı türleri olan bir meyvedir. Besleyici yönü ile de öne çıkan dut, kalp ve kemik sağlığına dost özelliktedir. Antioksidan değeri yüksek bir meyve olmasından dolayı, hastalıklardan korunmak ve sağlam bir bünyeye sahip olmak için mutlaka dut yenilmesi tavsiye edilmektedir. Oldukça narin bir meyvedir. Çok soğuk veya sıcak havalarda çabucak zarar görür. Dutu toplamak için ağacının altına temiz bir bez serilir. Ağacın dalları silkelenir ve dutun bu büyükçe beze dökülmesi sağlanır. Toplandıktan sonra ise taze olarak tüketilecekse hemen yenmeli veya buzdolabında tutulmalıdır. Eğer şurubu, pekmezi veya marmelatı yapılacaksa da hemen işleme alınmalıdır. Aksi halde çok kısa bir süre içerisinde çürüyüp ziyan olacaktır. Dut Çeşitleri Nelerdir? Dünya genelinde yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan dutun birden çok çeşidine rastlamak mümkündür. Ticari anlamda kazancı yüksek bir ağaç türü olduğundan, dut ağacı son derece değerli bitkidir. Dünyada üretilen pek çok dut çeşidi, yetiştirildikleri ülkenin ya da bölgenin adını almış durumdadır. Buna göre; Afrika dutu, Himalaya dutu, ıhlamur yapraklı dut, Teksas dutu, Çin dutu ve Moğol dutu gibi çeşitleri vardır. Ülkemizde de yaygın şekilde dut yetiştiriciliği yapılmasına rağmen birkaç çeşit dut türü mevcuttur. Bunlar arasında beyaz dut, kara dut ve mor dut çeşitleri yer almaktadır. Dutun Özellikleri Nelerdir? Dünyada ve ülkemizdeki birçok toprak yapısına uyumlu olan dut ağacı, pek çok yöre insanının başlıca geçim kaynaklarından biridir. Üretim aşamasında üreticisine en düşük maliyeti sunan dut, satış aşamasında pazarın en değerli meyvelerinden biri özelliğindedir. Dut ağacının meyvesi mevsiminde taze olarak tüketilebildiği gibi, mevsimi dışında da pestil ve pekmez gibi şekillerde tüketilebilmektedir. Böylece dutun faydalarından her daim yararlanmak insanlar için mümkün olmaktadır. Beyaz dut tatlı ve daha sulu özellikte iken, kara dut ekşi ve daha sert yapıdadır. Bu nedenle beyaz dut genellikle pestil yapımında, kara dut ise pekmez ve şurup yapımında kullanılmaktadır. Dutun Faydaları Nelerdir? İçeriği vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin olan dut, sağlık için vazgeçilmez bir meyvedir. Sindirim sistemi dostu olan dut, kabızlık ve şişkinlik gibi sorunların önüne geçer. C vitamini içeriği sebebiyle grip gibi kış hastalıklarını kolay atlatmak mümkündür. Göz sağlığını koruyucu etkisi vardır. Şeker hastalarında kan şekerini düzenli bir seviyede tutmaya yardımcıdır. Kanser hücrelerini önler. Kolesterol seviyesini de ideal ölçüde tutmaya yarar. Ameliyatlar sonrası tüketildiğinde kan dolaşımını hızlandırdığı için enfeksiyon riskini önler. Uzun süren kabızlık şikayeti için her gün 10 adet dut yemeye özen gösterilmelidir. Pek çok iç organa faydaları ile ön planda olan dut, karaciğer ve böbreklerin temizlenmesi için en ideal meyvelerden biridir. Çocukların gelişimi için faydalı olmasının yanı sıra zekanın gelişmesinde de olumlu etkisi büyüktür. Uykusuzluk sorunu çekenler için dut birebirdir. Ayrıca pekmez olarak tüketildiğinde birçok mide rahatsızlığının iyileşmesi ve astım gibi kronik hastalıkların hafiflemesi mümkündür. Dut meyvesi kurutularak da kullanılabilir. Dut kurusu şeklinde tüketilerek her mevsim tüm faydalarından yararlanılabilir. Dut Yaprağının Faydaları Meyvesinden ziyade dut ağacının yaprakları da sağlık için oldukça faydalıdır. Çok yüksek miktarda protein, kalsiyum, demir, mineral ve antioksidan içerir. Ayrıca şekerin hızlıca kana karışmasını önler. İdrar söktürmek amacıyla yaprakların kaynatılarak tüketilmesi uygundur. Bitki sıcak suda yaklaşık 10 dk demlenerek de çayı tüketilebilir. Dut yaprakları asla kaynatılarak içilmez. Ayrıca asma yaprağı gibi sarılarak da tüketilebilir. Beyaz Dutun Faydaları Her türü insan sağlığı için mucizevi özelliğe sahip olan dutun beyaz renkte olanı hem lezzet hem de görüntü olarak oldukça cezbedicidir. Şifa amacıyla kullanımının Osmanlı dönemine kadar uzandığı beyaz dut, içerdiği maddeler nedeniyle antibiyotik ilaç niteliğinde bir meyvedir. Diyabet hastalarının zor kapanan yaraları için beyaz dut meyvesi ya da yaprakları kullanıldığında yaralar hızla kapanacaktır. [renkbox baslik="Şeftali Nedir? Çeşitleri, Özellikleri ve Faydaları Nelerdir?" link=" resim=" renk="turuncu" yenisekme="hayir"][/renkbox] Ayrıca geçmek bilmeyen egzama sorununa karşı da dut oldukça faydalıdır. Dut ile egzama tedavisi için kaynamış suyun içerisinde kaynatılmış bir avuç dolusu dut kurusuna ihtiyaç vardır. Hafif soğutulduktan sonra ellerinde egzama olan kişilerin bu suyun içinde yaklaşık 10 dakika ellerini bekletmeleri ellerdeki bu rahatsızlığın zamanla geçmesini sağlayacaktır. Haftada üç kez bu uygulamayı yaparak egzama rahatsızlığından kurtulan kişilerin sayısı bir hayli çoktur. Kara Dutun Faydaları Bağışıklık sisteminin güçlenmesi, saçların sağlıkla parlaması ve şeker hastalığının etkilerini azaltmak, kara dutun başlıca faydaları arasındadır. Diş ve diş eti sağlığı için inanılmaz etkileri ile alternatif tıp niteliği kazanmış olan karadut yaprakları, diş eti kanamalarının azalmasını ve daha sağlıklı diş yapısına sahip olmayı sağlamaktadır. Kan hücreleri yapımında etkili olan magnezyum, potasyum ve demir bakımından en zengin meyvelerden biridir ve bu özelliği sayesinde kan yapıcı niteliği oldukça fazladır. Ayrıca kalsiyum oranının fazla olması da kemik sağlığı açısından faydalı olmasına neden olmaktadır.
Tatlı ve ekşi, dut meyveleri kısa raf ömürleri nedeniyle piyasada nadiren bulunmakta ve ayrıca ipekböceklerini beslemek amacıyla yapılan yaprak hasadı da meyvelerin gelişmesine izin vermemektedir. Bu yüzden dut ağaçlarını bahçenizde yetiştirmek iyi bir fikir. Ama ya yeterli alanınız yoksa ya da soğuk bir iklimde yaşıyorsanız? Bu durumda, saksılarda büyüyen dut , deneyebileceğiniz tek seçenek ve bunu yapmayı öğrenmek için gereken her şey burada! Bu yazımızda; Dut ağacı budama, dut ağacı bakımı, dut çeşitleri, salkım dut, karadut ağacı, dut ağacı iklim istekleri ve dut ağacı aşılaması gibi konulardan bahsedeceğiz. Ülkemizde meyvesinden yararlanılan ve yaygın olarak yetiştirilen dut türleri Morusalba beyaz dut, M. nigra karadut ve M. rubra kırmızı veya mor dut olmakla birlikte daha onlarca türü bulunmaktadır. Dut Ağacı Nasıl Büyür, Dut Ağacı Hakkında Bilgi Dut ağacı küçük ile orta boy olarak tanımlanan yaprak döken bir ağaç veya büyük çalıdır. Bazı çeşitler 9 metre yüksekliğini aşabilir ancak budama ile dut ağacı boyu yönetilebilir. Çeşitler iklimlere göre değişir. Sıcak, subtropikal veya tropikal bölgelerde; ve genellikle Akdeniz bölgesinde, Güneydoğu Asya'da, Kuzey Amerika'da, Avustralya'da, Kuzey Afrika'da ve Orta Doğu'da yetiştirilmektedir. Meyvenin büyüklüğü ve meyvenin lezzeti de çeşidine göre değişir. Genellikle, dut ağaçları subtropikal ve hafif ılıman bölgelerde en iyi şekilde büyür. Meyvelerin rengine göre kırmızı, beyaz ve siyah olmak üzere tüm meyve veren dut türleri üç tipe ayrılır . Koyu dutların daha parlak olanlardan daha tatlı ve lezzetli olduğu söylenebilir. Dut ağacı da yaban hayatını bolca cezbeder, kuşlar ve diğer birçok vahşi tür için besin kaynağıdır. Dut Ağacının Tohumdan veya Fidandan Yetiştirilmesi Dut ağacını tohumdan yetiştirmek oldukça zor, çimlenme oranı düşüktür. Ayrıca tohumdan üretilse bile meyve vermesi yıllar alacak, bunun yanında kaliteli meyveler almak için bir de aşılama gerekecektir. Meyveler için 5-9 yıl beklemek zorunda kalacaksınız ve ayrıca yetiştireceğiniz fidelerin de meyve vermemesi erkek dut ağaçları karşılaşmakta mümkündür. En iyi fikir, güvenilir bir yerden aşılanmış bir dut ağacı satın almak . Böylelikle, kendi kendine verimli bir dut bitkisi elde edeceksiniz ve ekimden sonra bir ya da iki yıl içinde meyve almaya başlayacaksınız. Çelikleme Yöntemi İle Dut Ağacı Yetiştirmek Dut ağaçlarını çeliklerden de çoğaltabilirsiniz. Bazı çeşitleri kolayca köklenebilir. Çelikleme işlemi en az 40 cm boyunda kestiğiniz bir önceki yıla ait yarı odunlaşmış sürgünlerin direk toprağa daldırılması ya da su içerisinde bekletip köklendirilip toprağa şaşırtılmasıyla mümkün olacaktır. Dut Ağacı İçin Saksı Seçimi Çoğu zaman insanlar doğrudan doğruya büyük saksılara meyve ağaçları veya çalılar dikerler; Bu şekilde bitki, yukarı yönlü büyümeye odaklanmak yerine köklerini büyütmeye başlar. Bu sebeple başlangıçta küçük saksılar ile başlamak gereklidir. Örneğin, standart 17 cm genişliğinde ve derinliğinde bir saksı dut ağacının hızla büyümesi için oldukça elverişli olacaktır. Bitkiniz büyüdükçe sizde aynı oranda saksınızı büyütebilirsiniz. Son olarak 50-60 cm lik bir saksı balkonlarınızda ve evlerinizde dut ağacı yetiştirmek için uygun olacaktır. Saksılarda Dut Ağacı Büyümek için Gereksinimler Dut Ağacı İklim İstekleri Dut ağacı tüm kıtalarda bulunur. Ilıman bölgelerde ve ayrıca subtropikal ve kurak tropik bölgelerde yetiştirilebilir. USDA 5-10'da ve ayrıca Bölge 11'de büyümek mümkündür. Kış mevsiminde USDA 3 ve 4 bölgelerinde bir dut ağacını yetiştirmeyi deneyebilirsiniz. Dut Ağacı Konumu Diğer tüm meyve ağaçları gibi dut ağacı, yetişmesi ve meyve vermesi için bol güneş ışığına ihtiyaç duyar. Bu nedenle saksınıza, tam gün güneş alan ve iyi bir hava akışına sahip bir pozisyon bulun. Sıcak bir tropik iklimde yaşıyorsanız, öğleden sonra gölge alan bir noktada saksınızı konumlandırmalısınız. Dut Ağacı Toprak İsteği PH'ta hafif asidik veya nötr olan zengin, tınlı ve iyi drene edilmiş toprak kullanın. Dut ağacı, kompost ya da gübre bakımından zengin olan toprağı tercih eder. Başarılı bir saksıda yetiştirilen dut ağacı için, uygun drenaj gereklidir. Suyun drenajını engelleyen toprak kullanılmamalıdır. Dut Ağaçlarında Sulama Bitkinizin saksılara aktarıldığı birkaç ay boyunca derin düzenli sulama şarttır. Toprağın ıslak kalmadığından emin olun ve hafif nemli olmasını sağlayın. Soğuk bölgelerde yetiştiriyorsanız, kışı sulamayı azaltın. Dut Ağacı Bakımı Dut Ağaçlarında Gübreleme Gübreyi orta derecede uygulayın! Büyüme mevsiminin başlangıcında, zemindeki dengeli gübrenin toprağa yayılmasını veya 7-10 gün düzenli aralıklarla bitkiyi dengeli sıvı gübre ile beslemesini sağlayabilirsiniz. Saksıların üst yüzeyine iyi çürümüş bir gübre ya da kompost tabakası da dağıtabilirsiniz. Dut Ağaçlarında Budama Planlanan budama için en uygun zaman, ağacın uyanmadığı ve büyümediği kış ayları zamandır. Meyve mevsimi sona erdikten sonra da yapabilirsiniz. Ölü, zarar görmüş, hastalıklı dalların hafif budaması ve kırpılması zaman zaman ya da ihtiyaç duyulduğunda yapılabilir. Tropik bölgelerde, budama, yaz mevsiminden sonra, yağmur mevsimi başlamadan hemen önce yapılır. Dut Ağaçlarında Malçlama ve Kaplama Saksıda dut ağacını yetiştirirken, kışın donma sıcaklıkları hakkında çok fazla endişelenmenize gerek yok. toprağın üst yüzeyini malçlamak kökleri yalıtmak için önemlidir. Saksılarınızı açık bir yerde tutuyorsanız, bunları kabarcık sargıyla örtün . Dut Ağaçlarında Zararlılar ve Hastalıklar Hastalıklarda küf, yaprak lekesi ve kök çürümesi bir problem olabilir. Doğru drenajı sağlayarak ve aşırı sulamadan kaçınarak kök çürümesini önleyebilirsiniz. Zararlılarda, tırtıllar, beyaz sinekler, mealy böcekleri, örümcek akarları büyümeyi etkileyebilir. Bununla birlikte, bu zararlılar kolayca sayıca azalır ve bir saksıda dut yetiştirirken ortadan kaldırılabilir . Dut Ağaçlarında Meyvelerin Korunması Kuşlar, dut meyvelerine bayılır; tercih ettikleri en sevilen meyvedir. Bir veranda veya çatı gibi açık bir alanda birden fazla bitki yetiştiriyorsanız ve kuşlar sık sık ziyaret ederse, meyveleri örtmeniz gerekebilir. Dut Meyvesi Hasadı Meyvelerinin renk türünün tersine, bazı dut çeşitleri, tamamen olgunlaştıklarında, mor-koyu kırmızı veya siyah renklerde meyveler taşırlar. Böylece, en iyi lezzet için, meyveler toplanmadan önce tamamen ağaçların üzerinde olgunlaşana kadar bekleyin. Dut meyveleri ilkbaharın sonundan yaz sonuna kadar olgunlaşır. resimkaynakbalconygardenwebcom Tweet Share Share Share Share
Babacanoğlu’ndan Bir Öykü “Dut Ağacı” M. Demirel Babacanoğlu Yazdı 796 Sokakta bir dut ağacı vardı. Yıllar önce dikilmiş yaşlı bir ağaçtı. Her yıl birkaç dalı budanır gençleştirilirdi. Parmak kalınlığında iri mor ve tadından yenmez meyvesi vardı. İlkyaz geldiği zaman, bu güzel ballı meyveler dallardan sarkardı. O zaman işte sokağın çocukları buna dayanamazlardı. Altına gelir dururlardı. Öylece dut ağacının meyvesine bakarlardı. Kimilerinin ağzından salyası akardı. Hemen kolunun yeniyle çaktırmadan silerlerdi. Dut ağacının sahibi Haçca Teyze, ilk meyvelere kimsenin dokunmasını istemezdi. Önce kendi yiyecek, yakınlarına yedirecek, sonra, nazınan tuzunan, sokağın çocuklarına izin verecekti. Çocuklar bu anı büyük sabırsızlıkla beklerlerdi. Beklemeyenlerse Haçca Teyzenin görmez tarafından dut ağacına çıkarlar, dutları koparıp ivedi ivedi ağızlarına atarlardı. Çoğu zaman da çiğnemeden yutarlardı. Burası Adana’nın kenar mahallerinden biriydi. Ellili yılların sonlarında kurulmuştu. Başımı sokacak bir yerim olsun diyen gelmişti köylerden. Fabrikalarda ve benzeri yerlerde, küçük işletmelerde iş bulmuşlardı. Ya da tablalarla narenciye, cıncık, boncuk gibi şeyler satıyorlardı. At arabacılığı yapıyorlardı. Çalışıyorlar, çocuklarını okutuyorlardı. Çoğunun evleri biriketten yapılmış eğreti evlerdi. Odaları nohut kadar küçüktü. Sokakları dardı. Caddelerinden iki araba zor geçerdi. Yağış olduğu zaman her yer çamura keserdi. Çoğunun suyu da yoktu, meydan çeşmesinden su alırlardı. Haçça teyze dut ağacını çok seviyordu. Daha doğrusu o bir ağaç hayranıydı. Bütün ağaçları tapar gibi severdi. Ağaçların dalından, meyvesinden, gölgesinden yararlanılabilirdi. Kuşlar dallarına konar öterler, meyvesinden yerlerdi. Bütün bunlar onun için en büyük iyilikti. Belki de cennete götürecek önemli bir iyilik… Mahalle kurulmazdan önce Haçca Teyzenin eşinin aldığı bu arsa üzerinde dut ağacı vardı. Haçca Teyze buraya kondusunu yaptırırken, dut ağacını özenle korumuştu. Ona zarar gelmesin diye, işçilerin başından hiç ayrılmamış, ille de dut ağacına dokunmayın diye tembihlerde bulunmuştu. İşçiler de Haçca Teyzenin sözünü tutmuşlar, dut ağacına en küçük zarar vermemişlerdi. Kondu ona göre yöntemlenmiş, arsaya oturtulmuştu. Dut ağacı tam da kondunun kapısının ağzına denk gelmişti. Haçca Teyzeye göre iyi de olmuştu. Hiç değilse kapı açıkken, evin içini görülmezdi, bir bakıma dulda olmuştu… Burası, mahalle olmazdan önce büyük bir bahçeydi. Çevrede ona bitişik diğer bahçeler de vardı. Buraya Gafur’un bahçesi derlerdi. Dut ağacını kimin diktiğini Gafur bile anımsamıyormuş. “Belki de dedemin dedesi dikmiştir.” diyormuş. Ayrıca şöyle öyküler de anlatıyormuş. “Dedemin dedesinin zamanında kentin bütün çevresi bağlık bahçelikmiş. Uçsuz bucaksız dut bahçeleri varmış. Burada yaşayanların çoğu ipekböcekliği yaparlarmış. Adana’da kocaman ipek tezgahları bulunurmuş. Akşam sabah kadınlı erkekli ipek dokurlarmış. Taşköprü’nün başında ipek pazarı kurulurmuş. Batıdan gelen ipek tüccarları, özellikle Roma’dan gelenler, buradan aldıkları ipekleri ülkelerine götürür pahalı fiyatlarla satarlarmış… Belki de dut ağacı o günlerden kalma” der, çevresine öğünürmüş… Ama ne fayda ki o günlerde küçücük olan kent, bu günlerde büyümüş… Köylüler kente akın etmişler, birer gece kondu sahibi olmak istemişler, başlarını sokacak kadar yer olsun da ne olursa olsun demişler. Kimi işçi olmuş, kimi hamal, bir lokma ekmek için çalışmaya başlamışlar… Göç arttıkça, topraklar daralmış, arsalar satılmış parsel parsel… Kent büyümüş iyice! Kenar mahallere “Varoşlar” adı verilmiş. Haçca Teyzenin evi bizim bitişiğimizdeydi. Duvar duvara, kapı kapıya komşuyduk. Yaşlı bir kadındı Haçca Teyze; belki de yaşı, yüzü geçmişti. Anam “Bacı” derdi ona. Oysa onun teyzesiydi. Biz de teyze derdik. Yaşlılık günlerinde hep yanında olduk. Resmi olsun olmasın bütün işlerine koşardık. Hatta kondusunun duvarını badana bile yapardık. Çok sevinirdi, dünyalar onun olurdu… Küçük, kutu gibi iki göz bir kondusu vardı. Son eşiyle bu konduda yaşamışlardı. O ölünce yalnız kalmıştı. O, yalnızlığı hiç sevmezdi. O, yüz yaşına yaklaşan yaşında; aynı mahallede oturan bir sakallıya aşık olmuştu. Kendince bir gerekçe de bulmuştu. Bekar ölmek cehennemlikti! “İlle de eşin olacak, eşli öleceksin” diyordu. Aşığıyla evlendi, hacca gitti, hacı oldu geldi. Artık onun adı Haçca Teyze değil, Hacı Teyzeydi, ama biz ona, bazen Hacı Teyze, bazen de belki de çoğu kez Haçca Teyze derdik. O’nun imam nikahıyla evlendiği İbrahim Amcanın yasal eşi bu evliliğe ses çıkarmamıştı. “Fazla mal göz çıkarır mı?” diyordu. Ama etraftan onu rahat bırakmadılar. “Gız gocanı niye verdin ona, sende hiç akıl yok mu? Ben olsam salmam onun yanına. Altından girer, üstünden çıkarım, gocamı kimseyle paylaşmam. Sen deli misin?” diyorlardı. Bu sözleri duyunca da içine sıkıntılar giriyor, karnının içinde yetmiş seksen şeytan dolanıyordu. Bir gün sakallıyı karşısına aldı. “Bana bak, İbrahim, bundan kelli o hasbanın yanına gitmeyeceksin. Gidersen ötesini sen düşün! Ele güne malamat ederim seni!” İbrahim Amca n’apsın, kuzu kuzu dinliyordu eşini. Dili tutulmuş gibi duruyordu. Dudakları uzadı, gerildi, gırtlağına birkaç söz dizildi, durdu. Vazgeçti konuşmaktan, “tamam tamam” dedi… Bu kez Haçca Teyze’yle on beşlik aşıklar gibi gizli gizli buluşmaya başladılar. Akşam kararınca köşe başlarında, sokak içlerinde görüşüp, fısıldaşıyorlardı. Fırsat buldukça da imam yeni eşinin evine dalıveriyordu. Birinde, İbrahim Amcanın eşi onları izlemişti. Tam da o sırada üstlerine varmış kapıyı tıklatmıştı. Resmi deyişle “suçüstü” yakalamıştı. Haçca Teyze kapıyı hemen açmamış, aşığını, loş, nemli, soğuk evin altına saklayıvermişti. Sonra da kapıyı açmış, “Buyur gel gızzz otur şuraya!” demişti. O da hiçbir şey olmamış gibi kerevetin üstüne kurulmuştu. Ordan burdan söyleşmeye başlamışlar, mahalle dedikodularına dalmışlardı. Adamcağız üşütmüş birkaç kez hapşırmak zorunda kalmış, “hık mık” ederek savuşturmuştu öksürüğünü. Ama hapşırık bu, yeniden yeniden arka arkaya diziliyordu. Yüzü kızarıyor bunalıyordu İbrahim Amca, en sonunda hapşırmak zorunda kaldı. Hapşırık duyulunca, eski eşi, yeni eşe, “Bu hapşırık nerden geldi gızz!” dedi. O da “yoldan geçenler hapşırmıştır,” diye yanıt verdi. Sonra hapşırık yinelenince “Bu hapşırık da mı yoldan geliyor?” dedi eski eş. “Yok canım” dedi yeni eş, bitişik komşunun beyi hasta da, ondan geliyor…” Eski eş uzunca bir süre kaldıktan sonra ayrıldı. İbrahim Amca bu geçen süre içinde iyice üşütmüş, hasta olmuş yataklara düşmüştü. Eski eş böylece, bir bakıma öcünü almıştı… Haçca Teyzenin belki beşinci, belki de altıncı kocasıydı bu. Ama bağımsız bir koca değildi. Eski eşiyle paylaşılan bir koca. Haçca Teyze nasıl davransa, ne yapsa, şöyle enine boyuna, tadınca bir aşk yaşayamamıştı. En çok da buna sızlanıp üzülüyordu. Konu komşuya da “Benimkisi yataklık değil, arkadaşlık” diyordu. “Birbirimize dayanak olmak, yardım etmek… Yoksa koca benim neyime?” İlk kocasından biri erkek üç çocuğu olmuş, ne yazık ki erkek çocuk ölmüştü. Kız çocukları, büyümüş, evlenmiş, ev bark sahibi olmuştu. Ama hiç birisi Haçca Teyzeye bakmıyordu. Onların da kendilerine göre bir gerekçeleri vardı. Anneleri evliyken başka bir kocaya kaçmıştı. O kocadan sonra da birkaç kocayla daha evlenmişti. Son koca da ölünce yeniden evlenmek zorunda kalmıştı. Hiç değilse yaşlılığının sonunda bir koca alıp rahat etmekti niyeti… Ama öyle olmuyordu. Yakınları bu kadar çok evlenmesine karşıydılar. Fırsat buldukça kınıyorlardı onu. Kızları evlenmiş, çoluk çocuk sahibi olmuş, uzaklaşmışlar annelerinden. Sanki küsmüşler ona. Gördükleri yerde başını çevirip görmezden geliyorlardı. Onun için, bu tür yaşam çekilesi değildi… Ama yine de aşk bu. İnsanın yaşı yüz de olsa aşkı yaşamalı inancındaydı. Ona göre aşk üstündü. Her şeyin ilerisindeydi, önde gelirdi. Aşk deyince akan sular dururdu. Aşkın gözü kördü. Konu komşunun dedikodusu umurlarında değildi! Ah eski eş olmasa! Güllük gülistanlık olacaktı yaşam! Yine gizlice buluşmuşlardı. Uzun karakırçıl sakalıyla, başındaki yeşil takkesiyle; sevecen, aşk dolu bakışlarıyla İbrahim Amca şöyle diyordu ona “Ah sen, benim elime gençlikte geçseydin, ben bu fettan, aksi karıyı alır mıydım? Ah ki ah!” Şimdi bırakmıyordu onları! Sonunda fettan karı ayırdı aşıkları. İbrahim Amca sokaktan geçerken önlem alarak geçiyordu. Yan yan, yengeç gibi yürüyordu duvarların diplerinden. Haçca Teyzenin evine yaklaşmadan, karşı duvarın dibinden geçiyordu. Gizliden gizliye, çaktırmadan bakmayı da göz ardı etmiyordu. Haçca Teyze, o geçerken pencerenin önüne oturur, ona bakmaya çalışırdı. Gözleri iyi görmüyordu ama onu görüntüsünden ve ayak seslerinden tanıyordu. Orada, dut ağacına çıkmak, dut yemek için gelmiş, siftinen çocuklara “Şu geçen İbrahim emminiz mi?” diye soruyordu. “Evet” yanıtını aldıktan sonra da, bu onulmaz aşkın hatırına “Haydi çocuklar duta çıkın, dalını kırmadan, yaprağını dökmeden dut yiyin, hadi benim çocuklarım, aslanlarım!” diyordu. Sonra da “Bana da biraz toplayın” demeyi unutmuyordu… Yüz yaşında böyle bir aşkla yaşamak onu diri tutuyordu. Yine de Leyla ile Mecnun aşkını çekecek gücü yoktu. Ağır geliyordu aşk. Sararıp soluyor, yataklara düşüyordu. O eski eş yok mu, o eski eş bir türlü bırakmıyordu ki, İbrahim Amca gelsin yanına. Söylediğine göre, eski eş, o olaydan sonra, oğullarıyla birlikte “Bir daha oraya gidecek misin, bir daha onunla buluşacak mısın?” diye iyice dövmüşlerdi. İbrahim Amcanın yüzü gözü yara bere içinde kalmıştı. O nedenle de bir hafta on gün sokağa çıkamamıştı İbrahim Amca. Aralarına bir kara kedi gibi girmişti eski eş. Aşklarına keskin bir yasak koymuştu. Gece gündüz, geliş gidişi denetleniyordu İbrahim Amcanın. Hele bir yanlış yapsındı, daha fena edip, pestilini çıkaracaklardı onun. Haçca Teyze sayrıydı. Artık eski gücü kalmamıştı. Onu birkaç kez doktora götürdüm. Eşim ve ben yardımlarımızı esirgemiyorduk ondan. Eşimi ve beni de çok severdi. Biz de onu severdik. Çok candan konuşması, sevecen yaklaşımları vardı. Bir gereksinimi olsa hemen bize söylerdi. Olası varsa kesinlikle onu yerine getirirdik. Ona aşkından dolayı katı değildik. Doğal karşılıyorduk bunu… İnsan her yaşta aşık olabilir, sevebilirdi! Yanlış da yapabilirdi! Yaşlılık aylığından başka hiçbir geliri yoktu. Konu komşu yemek verir, kollardı. Kimi zaman da harçlık verenler olurdu… Birinde de doktor çağırdım eve. Doktor iyice muayene ettikten sonra, “Hiçbir şeyi yok, yaşlılık sayrılığı var. Yaşlılarda kemik erimesi olur. Beli bükülür. Omurga kemikleri üst üste biner, sayrının boyu kısalır…” dedi. “Şu ilaçları kullansın, akşam sabah bol bol süt içsin…” dedi. Yangın yerine dönen yüreği yana yana dayanamadı, durdu. Onu el üstünde götürüp Buruk Mezarlığında, toprağın koynuna koyduk. İbrahim Amca da onun bu gidişine dayanamadı! O da aşkına kavuşamamanın yangınıyla kül oldu! Şimdi iki aşkın arasında bir karaçalı durur, bakalım kim kaldıracak o karaçalıyı?… Haçca Teyzenin kendisiyle ilgilenmeyen iki kızı vardı. Onun sık sık aşık olmasına sabır gösteremezlerdi. Bu kadar çok eş almasına bir türlü us erdiremiyorlardı. Kınıyorlar, ayıplıyorlardı. Anneleri toprağın koynuna gidince kalıtına sahip çıktılar… Kondunun bir gözünü bir kızı, diğer gözünü diğer kızı aldı. Biri kiraya verdi. Diğeri kendi oturdu. Her iki kızının da ekonomik durumu kendilerini ayakta tutacak düzeydeydi. Evde oturan kızı bununla birlikte kendini yoksul göstermeye çalışıyordu. Kış mevsimi yaklaşırken odun filan almamıştı. Gözünü dut ağacına dikmişti. Belki de beş yüz yıllık dutu kestirip odun edecek, kışı ısınarak geçirecekti. Öyle de yaptı. Seyyar bir hızarcı çağırıp dutu kestirdi. Dallarını budattı, odun ettirdi. Yaşlı dut ağacı paramparça olmuştu, yerlerinde yeller esiyordu. Her bir yana sarı yaprakları, sarı kanı, sarı salyası saçılmıştı. Ağlıyordu dut ağacı. O kış sobada yanarak kül oldu dut ağacı. Bu işe çok üzülmüştüm. Haçca Teyzenin kalıtına konan kızının bu tavrını içime sindirememiştim. Bu gaddarlık bağışlanır gibi değildi. Sokağın kadınları üstüne varmışlar. Dutu kestirdiği için ona çok acı şeyler söylemişler! Okuldan yeni gelmiştim. Kapımız çalındı. Oydu gelen. Gözleri yaşlıydı. Ağlıyordu! “Bana yapılanları duydunuz mu?” dedi. “Dutu kestirdim diye bana olmadık kötü şeyler söylediler, ben ne yapacağım, sen ne diyorsun bu işe?” diyerek sızlandı. Ben ne diyebilirdim? Bir kere dut kesilmişti. Yerine getiremezdim. Önceden haberim olsaydı dutun kesilmesini önleyebilirdim. Benim yokluğumda olup bitmişti bütün işler. İçim yana yana, sırf onu rahatlatmak için “İyi etmişsin” dedim. Artık dut ağacı yoktu. Kuşlar da gitmişti, çocuklar da. *****
define dut ağacının neresinde olur