Burun Eti Büyümesi Ameliyatı. Burun Eti Büyümesi Ameliyatı, diğer bir adı da "konka hipertrofisi" burun eti büyümesine bağlı burundan girmiş olan hava direncinin giderek artmasına ve kişi uyurken ağzının açık kalmasına, burnunun tıkanmasına, gece uyurken ağız kuruluğu, özellikle gece terlemeleri ve ağızda meydana Burun eti şişmesi tuzlu su sayesinde tedavi edilebilir. Tıpkı elma sirkesi gibi tuzlu su da burun içindeki bakterileri yok eder. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz ilave edip iyice karıştırın. Bugünlerde çok sık tercih edilen burun estetiği ameliyatı burnun yapısı, şeklinin düzeltimesi ve burundan nefes alamama gibi problemleri ortadan kaldırmak için yapılmaktadır. Ameliyat sonrası doğal g Enfektifveya taşın tükrük bezi kanalını tıkaması sonucu olanlar ağrılıdır. Boyunda şişlikler zamanında KBB uzmanına gidilir ve erken teşhis konulursa çoğunlukla tedavisi mümkün olmaktadır. Bu nedenle herhangi bir boyun kitlesi 2 haftadan uzun süredir var ise mutlaka Kulak burun boğaz uzmanına gidilmelidir. Rinoplastihem fonksiyonel hem de estetik olarak daha iyi bir burun yapısı elde etmek için yapılan bir cerrahi işlemdir. İyi bir septorinoplasti operasyonu sonrasında hastalar daha iyi görünen bir burun ile daha sağlıklı nefes alabilmelidir. Fakat unutulmamalıdır ki bu cerrahi deneyimli hekimler tarafından yapılsa bile %10’luk Burun ameliyatından sonra en sık görülen durum da burun etlerinin şişmesi olmaktadır. Bu bakımdan burun ameliyatından sonra hamile kalındığında; hem ameliyat hem de hamilelik y8IN. Bu soru, günde en az 6-7 kez hastalarımdan duyduğum bir sorudur. Burun tıkanıklığı şikayeti olanların da ilk düşündükleri, burnun içinde kıkırdak veya kemiklerinde bir eğrilik olduğudur. Oysa hastaların pek az bir bölümünde, burun içi eğrilikler septum deviasyonu tıkanıklığın tek sebebi oluyor. Vücudumuzda cetvelle çizilmiş gibi dümdüz herhangi bir anatomik yapı olmadığı gibi, burnun içi de dümdüz kıkırdağının kemik yapılarla birleştiği yerlerde lat. crista nasalis-cartilago septi nasi ve özellikle burun çatısına doğru mukozanın kalın olduğu yerlerde ing. nasal septal body septumun doğal kavisleri bulunur. Alışık olmayan bir göz bunları eğrilikmiş gibi görebilir. Burnunda eğrilik olduğu söylenmiş ve ameliyat için görüş almak isteyen, fakat aslında burun tıkanıklığı bile olmayan hastaların çoğu bu burun orta hattını döşeyen mukozanın da sağlığı önemlidir. Eğer mukozayı şişiren/kalınlaştıran bir hastalık varsa, bir eğriliği olduğundan daha kötü gösterebilir. Üstelik hastaların bir kısmında burun eti büyümesi konka hipertrofisi de beraber olabiliyor. Bu hasta grubu, burunlarının zaman zaman tıkandığını söyler; özellikle gece yatınca veya nezle-grip sırasında, ya da alerjik dönemlerde kötüleştiğini belirtir. Kıkırdak ve kemik yapılar “zaman zaman” eğrilip düzelmeyeceğine göre, tıkanıklığın başka sebepleri de olabileceği akla içi yapıların büyümesi genellikle 18 yaşında tamamlanır. Buna göre 18 yaşından sonra, bir darbe/travma olmadıkça, burnun zamanla eğrilmesi pek görülmez. Bir hasta ergenlik tamamlandıktan sonra burnunun tıkandığını ifade ediyorsa, aklımıza deviasyondan başka nedenler de gelmelidir. Genellikle ileri yaşlarda meydana gelen burun tıkanıklığı, yaşlanma ile burun ucunun sarkması ve kıkırdak yapıların daralması nedeniyle olur ve bu da deviasyondan farklı bir içerisini, septumu, mukoza sağlığını ve diğer yapıları günümüzde artık “rutin” sayılabilecek bir muayene yöntemi olan “burun endoskopisi” ile doğrudan görerek değerlendiririz. Eğri görünen bölgelere gereğinde ince araçlarla dokunarak, bunun bir mukoza şişmesi mi yoksa altında gerçekten eğri bir kıkırdak veya kemik mi olduğunu anlayabiliriz. En önemlisi soluk havasının hissedildiği, “ferah ve doyurucu bir nefes alma” algısı oluşturan, orta burun pasajlarını ve bu bölgeyi engelleyebilen sorunları görebiliriz. Sorunmuş gibi görünen bazı durumların kişiye faydası bile olabilir. Zira septumdaki eğrilik, havanın orta pasajlara ulaşmasını kolaylaştırıyorsa, bunun düzeltilmemesi dahi tercih gerektiren bir eğrilik ilaç tedavisi ile düzelmez, ama eğriliğin gerçekten bir ameliyat gerektirdiğinden emin olmak gerekir. Burnunda eğrilik olan hastanın burun tıkanıklığında pay sahibi başka koşullar da varsa, örneğin mukoza veya konka şişmesi, alerjik nezle, bazı sinüs hastalıkları vs gibi durumlar, ilaçlı tedaviler ve endoskopik takiplerden fayda görebilir. Bunlarla burun tıkanıklığı azalabilir veya üzere, burundaki bir eğriliğin ele alınması sanılandan daha titiz bir yaklaşım gerektiriyor. Eğer bariz ve şiddetli bir burun eğriliği yoksa, deviasyonu olanların veya olduğu söylenenlerin önemli bir bölümünde deviasyon ameliyatı septoplasti gerekmiyor diyebilirim. Bu şekilde ele alınmayan ve doğrudan ameliyat olan hastaların maalesef bazıları hiç fayda görmeyebiliyor veya burun tıkanıklığı şikayeti bir süre sonra tekrarlayabiliyor. Burun eti sorunu toplumda sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Burnu vücudun kliması olarak düşünebiliriz. Koku alma gibi bir işlevselliği olduğu gibi solunan havayı da temizler. Filtreleyerek toz ve mikroplardan arındırır. Burada ısınan hava nemlenir ve akciğerlere temiz hava gitmiş olur. Bu saydığımız işlemleri ise saniyeler içerisinde gerçekleştirir. Burundan solumak vücudun rahatlığı açısından oldukça önemlidir. Burnun her iki yanında konka adı verilen etler bulunmaktadır. Bunlar solunan havayı akciğerlere yönlendiren içleri kan damar ağı ile döşeli olan etlerdir. Ortamdaki hava sıcaklığına ya da soğukluğuna göre bu etler bazen şişer bazen küçülür. Hava soğuk olduğunda kan damarlarının içi kan ile dolar. Şişerler ve solunan havayı ısıtırlar. Sıcak havalarda ise bu etler küçülme gösterir. Bu şekilde solunan sıcak hava da vücut sıcaklığına düşürülür. Yani daha önce de değindiğimiz gibi tam bir klima gibi çalışır. Bununla beraber burun içerisini kaplayan mukoza denilen bir doku vardır. Bu dokuda salgı hücreleri bulunmaktadır ve sümük dediğimiz sıvı salgılanır. Bu mukozaların önemi ise dışarıdan gelebilecek toz ve kirleri tutmalarıdır. Burun içerisinde konka dediğimiz etler ile hava temas ettiği anda akciğerdeki hava keseleri açılır. Ve herhangi bir ek işleve gerek kalmaksızın temiz hava akciğere ulaşmış olur. Burun deliklerinden her biri ortalama 2-3 saatte bir açılır ve kapanır. Bu durum akciğerlerin çalışmasını düzenleyen bir faaliyettir. Normalde burun deliklerinden ikisi birden açılmaz. Bu olağan bir durumdur ve burun yapısı normal olan bir insan da zaten bunu anlayamaz. Hangi burun deliği açılmış ise o taraftan giren havayı akciğer daha çok alır. Diğeri o esnada dinlenmededir. Gün içerisinde bu şekilde akciğerler dönüşümlü olarak çalışmış olurlar. Burun Etinin Büyüme Nedenleri Nelerdir? Burun etleri sağ ve sol burundaki boşluklarda konumlanırlar. Bunlardan 3’ü sağda ve 3’ü de solda toplam 6 tanedir. Bu etlerden en çok çalışanı en alttaki etlerdir ve bunlara alt konka denilmektedir. Bu konkalar alınan havanın sıcak veya soğuk, kirli veya temiz oluş durumuna göre büyüyüp küçülürler. Toz, mantar, küf, polen gibi durumlara karşı alerjisi olanlar soluma yaptıklarında en fazla alttaki et şişme gösterir. Bununla beraber hava kirliliği ve sigara dumanı burun etlerindeki şişmesinin en önemli faktörleridirler. Ayrıca burun iltihapları, sinüzit, burun kemik eğriliği gibi nedenler de burun eti şişmesi sorununda etkilidir. Burun Eti Şişmesi En Çok Kimlerde Görülür? Burun etinin şişmesi en çok saydığımız alerjik durumlar ile sigara içenlerde görülmektedir. Bununla beraber kişinin burun kemiği eğri ise ve tek burundan soluma yapılıyorsa bu tıkanmada şişlik sebebidir. Çünkü burunlardan sadece biri açık olduğu için sürekli o delik çalışır ve şişer. Bu sebepten ötürü bir müddet sonra iki delik de tıkanacaktır. Burun Eti Şişmesi Belirtileri Nelerdir? Burun eti şişmesinin en belirgin özelliği burundaki tıkanıklıktır. Burun tıkanmış olduğu için buradan alınması gereken hava ağızdan alınmaya başlar. Ortamdaki hava bu durumda üst solunum yollarını kurutacaktır. Bu durum daha çok uyku esnasında belirginleşir. Burundan hava almak akciğerleri açısından önemlidir. Ancak bu hava yetersiz kaldığı zaman vücut gereken oksijeni sağlayamaz. Bu sebeple dokular ve organlar yeterli oksijeni alamaz ve vücut yeterli miktarda dinlenemez. Akabinde sabahları yorgun, uykulu kalkılır. Vücut iyi dinlenemediği için tüm gün huzursuz olunur. Gece boyunca ağızdan solunum yapıldığı için ağız kuruluğu ortaya çıkar. Ayrıca ağızda tat bozukluğu oluşur. Burun Eti Şişmesinde Teşhis Nasıldır? Burun eti şişmesinde teşhis aslında oldukça basittir. Hastanın vereceği bilgiler, yaşam ve çalışma ortamı, alerjik durumlar ve sigara kullanımı belirleyici olacaktır. Yapılacak alerji testleri de durumun alerjik bir tetikleyicisinin olup olmadığın ortaya koymada önemlidir. İlaç Tedavisi Yeterli Midir? Şişen etlerin küçülmesi açısından bazı ilaç tedavileri uygulanabilir. Bu ilaçlar genellikle kortizonlu burun spreyleridir. Bu spreyleri uzun vadede kullanmak gerekecektir. Fakat bu uzun kullanımlar burunda olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilirler. Kuruma ya da kanama bunlardan birkaçıdır. Genel olarak ilaç tedavilerinin kalıcı çözüm sunmadığı bir gerçektir. Bu sebeple önleyici tedbirlere başvurulması daha önemlidir. Burun eti şişmesinde tedavi etin şişme sebebine göre değişebilir. Çevresel faktörlere ve sigara alışkanlığına bağlı olarak görülen et şişmesinde yaşam ortamının düzeltilmesi ve sigara alışkanlığından vazgeçilmesi gerekir. Alerjik bir durum ise alerjiye sebep olan etkenden uzak durmak gerekir. Alerjiyi önleyici spreyler burnu rahatlatabilir. Toz ve sigara dumanından uzak durmak, alerjiye neden olabilecek eşyalardan kurtulmak ve yünlü kıyafetlerden ziyade pamuklu giyeceklerin tercih edilmesi gerekir. Evcil hayvanlardan uzak durmak da alerjik bünyeler açısından önemlidir. Alerjik durumlar burun etinin sürekli uyarılmasına ve şişmesine neden olacaktır. Bu sebeple uyarılar dikkate alınmalıdır. Hangi Durumlarda Ameliyata Başvurulur? Şayet ilaç tedavileri yanıt vermiyorsa ve burun tıkanıklığı kronik halde seyrediyorsa ameliyata başvurulabilir. Burun etleri herkeste var olan ve vücut açısından önemli organlardır. Bu konkalarda anormal büyümeler varsa ve ilaca karşı herhangi bir tepki vermiyorsa ameliyat ile bu konkalar küçültülebilir. Geçtiğimiz yıllarda bu şişen etler kesim yapılarak tamamen çıkarılırdı. Fakat bu etlerin tamamen çıkarılması bazı sakıncaları ortaya çıkarır. Burunda kabuklanma veya giren havanın hissedilememesi gibi durumlar olduğu gibi burun açık olduğu halde tıkanıklık hissi gibi durumlar sayılabilir. Bu sebepten ötürü günümüzde bu konkalar radyofrekans veya lazer yöntemleri ile küçültülebilmektedir. Burun eti haddinden fazla büyükse birkaç seanslık bir operasyon gerekebilir. Yüksek enerjiyi yoğun bir şekilde bir kerede vermek ette yanmayla sonuçlanabileceğinden birkaç seans tercih edilmelidir. Ameliyatta Risk Faktörü Var Mıdır? Burun eti ameliyatında risk faktörü tercih edilecek cerrahi yönteme göre değişebilir. Genel anestezi altında hasta tamamen uyutularak ameliyat yapılırsa risk çok nadir şekilde vardır. Elbette bu risk kişinin şeker hastalığı, kalp rahatsızlığı gibi durumları olup olmadığına göre değişebilir. Kanama ameliyat sonrasında çok nadir olarak görülebilir. Burun içerisinde kuruluk ve kabuklanma da mümkündür. Ameliyat riski yapılan cerrahi yönteme göre değişir. Tamamen uyutularak genel anestezi yapılan işlemde anestezi riski çok nadiren olabilir. Bu risk yaşa ve eşlik eden hastalık şeker, kalp hastalığı gibi olup olmamasına göre değişir. Ameliyat sonrası nadiren kanama olabilir. İyileşme döneminde burun içinde kabuklanma ve kuruluk görülür. Ameliyat Yöntemleri Ameliyatta yöntem yukarıda değindiğimiz gibi lazer ve radyofrekansın yanı sıra soğuk cerrahi dediğimiz keserek çıkarma işlemini kapsamaktadır. Soğuk cerrahide şişmiş olan etler uzman cerrah tarafından kesilerek çıkartılmaktadır. Kesme işlemi yeterli miktarda yapılmalıdır. Kısmi çıkarma dediğimiz işlem ile cerrah yeterli miktarda alımı gerçekleştirecektir. Radyofrekansta ise büyümüş olan etin içerisine elektrot yardımı ile radyo dalgaları sayesinde ısı verilmektedir. Ortalama 70-80 derecede kadar ısıtılan doku küçülecektir. Lazer yönteminde ise burun etine ışınlar gönderilerek küçültme işlemi gerçekleştirilir. Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Başarılı geçen ameliyat sonrası ortalama 4-8 haftalık bir süreçte tam iyileşme gerçekleşir. Geçecek bu süre zarfında şiddetli biçimde sümkürme kanamaya neden olabilir. Nemlendirici spreyler, deniz suyu spreyler ile burunda kabuklanma ve kurumaya karşı önlem alınabilir. Ayrıca bu spreyler iyileşme sürecine de katkı sağlar. Burun eti ameliyatı Ankara; burun etinin konka çeşitli nedenler ile büyümesi ve şişmesi sonucunda çeşitli problemler yaşayan hastalarda uygulanan cerrahi bir tedavi yöntemidir. Burun eti 3 adet sağda 3 adet solda bulunmakla birlikte solunan havanın akciğere ulaşmadan önce ısıtılmasında ve filtrelenmesinde işlevseldir. Ancak bazı durumlarda burun eti şişmekte ve normal hava akışını sekteye etinin konkaların büyümesine neden olan faktörleri aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz;Kullanılan çeşitli ilaçlarAlerjik reaksiyonlarViral enfeksiyonlarSinüzitSigara kullanımıHava kirliliğiYukarıdaki faktörler ile büyüyen konkalar; burun tıkanıklığına, yeterli oranda nefes alamamaya, ağız açık uyumaya ve çeşitli problemlere neden olabilmektedir. Burun eti büyümesinin günümüzdeki yaygın tedavi yöntemi Eti Büyümesi Ameliyatı Kaç Saat Sürer?Ankara burun eti büyümesi ameliyatı ortalama 15 ila 20 dakika sürmektedir. Ancak burunda başka amaçlar ile cerrahi yöntem uygulanması durumunda bu sürede değişiklik Eti Büyümesi Ameliyatı AnkaraAnkara burun eti büyümesi ameliyatı genel ya da lokal anestezi ile uygulanmaktadır. Burun etinin alınması, radyofrekans ya da buharlaştırma yöntemi ile küçültülmesi işlemleri oldukça başarılı sonuçlar alınmasını Eti Büyümesi Sonrası BakımBurun eti büyümesi Ankara ameliyatından sonra burun bakımı oldukça önemlidir. Ameliyattan yaklaşık 2 saat sonra yürümeye başlayan hasta aynı gün taburcu olabilmektedir. Burun içerisinde dikiş ve tampon uygulamasına gerek yoktur. Ameliyat sonrası hastanın pansumanlarını aksatmaması önerilmektedir. Aynı zamanda baş öne eğilmemeli, yüksek yastık kullanılmalı, sümkürülmemeli ve hekiminin önerdiği ilaçların kullanılmalıdır. Bunlar da İlginizi Çekebilir Burun, vücudumuzun hava trafiğini sağlayan organıdır. Havayı filtre eder, tozlardan korur, solunan havayı nemlendirir. Burun içinde konka adı verilen, solunan havayı akciğere yönlendiren ve içleri damar ağıyla kaplı olan etler bulunmaktadır. Halk arasında burun eti olarak bilinen konkalar, kaliteli nefes alabilmemizi sağlar. KONKALARIN BİRÇOK GÖREVİ VAR Burun etlerinin büyümesinin, akciğere giden temiz havanın kalitesinin düşmesine neden olabilir. Çok fazla görevi bulunan burun etleri, aynı zamanda nefes döngüsünü de sağlayarak akciğerlere temiz havanın gitmesine yardımcı olur. Halk arasında burun eti olarak bilinen konkaların içleri, kan damarı ağı ile kaplıdır. Bulunan ortamın sıcaklığına göre etler şişerler ya da küçülürler. Soğuk havalarda kan damarlarının içi kanla dolar ve solunan soğuk havayı ısıtır. Burun etlerinin şişmesi, kaliteli nefes döngüsünü olumsuz etkiler ve tedavi edilmesi gerekir. BURUN ETLERİ NEDEN ŞİŞER? Burun etleri, burnun sağ ve sol olmak üzere her iki tarafında genel olarak 3’er adet bulunmaktadır. Burun içerisindeki konumlarına göre üst konka, orta konka ve alt konka olarak ifade edilmektedir. Alt burun etleri alt konkalar normal işleyişleri gereği küçülür ya da büyürler. Ancak fazla büyüyerek şişmesi, sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Burun etlerinin şişmesinin, en belirgin etkisi burun tıkanıklıklarıdır. Kısa süreli burun tıkanıklıkları, bir sorun teşkil etmez. Ancak uzun süreli bir burun tıkanıklığı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Burun etlerinin şişmesinin birçok nedeni olabilir. Sigara dumanı, alerjiler, sinüzitler, sıcaklık değişiklikleri, çevre kirliliği gibi nedenlerden dolayı burun etleri şişebilir. Bunun yanı sıra; sinüzit, burun iltihapları, burun kemik eğriliği gibi nedenler de burun etlerinin şişmesi neden olabilmektedir. Burun eti şişmeleri olan hastalar tedavi edilmezse hayat kaliteleri düşebilir, farklı sağlık sorunlarına neden olabilir. İLAÇ TEDAVİSİ VE KONKA CERRAHİSİ En sık görülen burun eti rahatsızlığı alt konka hipertrofisi’dir. Alt konkadaki büyüme, çoğunlukla doku kaynaklı büyüme ya da kemik büyümesi şeklinde gerçekleşmektedir. Hangi yapıda bir büyümenin gerçekleştiği, tedavi seçimi sürecinde önemlidir. Burun etlerinin şişmesi neticesinde ilaçlı tedavi uygulanabilmektedir. Ancak ilaçlı tedavi uzun bir süreye yayılmaktadır. Uzun süren ilaç kullanımı birtakım yan etkiler oluşturmaktadır. İlaç tedavilerinin etkili olmadığı durumlarda cerrahi müdahale tercih edilmektedir. Yapılan müdahalelerle normalden fazla büyüyen burun eti küçültülmektedir. Konka cerrahisinde başvurulan en etkili yöntemler, radyofrekans, mikrodebrider ve konka plastik teknikleriyle yapılan küçültmedir. Radyofrekans, lokal anestezi ile yapılan günübirlik bir işlemdir. Burun içi uyuşturularak yapılan işlemler kısa sürede ve ağrısız olarak gerçekleşmektedir. Bu uygulamada, tampon kullanılmaz ve hasta sosyal hayatına hızlıca dönebilir. Yapılan müdahale sonucunda burun eti şişer ve burun tıkanıklığı hemen düzelmez. İkinci haftadan itibaren burun içinde kabuklanma görülebilir. Kabuklanma 2-3 hafta sonra düzeldiğinde, burun tıkanıklığı oldukça rahatlar. Mikrodebrider cerrahisinde genel anestezi gerekebilir. İşlem sonrası burunu tam kapatmayan 2 günlük hafif tamponlar kullanılır. Uygulanan cerrahi müdahaleler sonrasında, burun etlerinde büyümeler, küçültülerek burnun sağlıklı işleyişi tekrar kazandırılmış olur. Konka plastide, konkaya yapılan bir kesi ile içindeki kemik bir miktar küçültülür ve bununla birlikte bir miktar doku da alınır. Radyofrekans ve mikrodebrider yöntemleri, daha çok burun eti dokusunun çok büyüdüğü durumlarda sonuç alabildiğimiz yöntemlerdir. Eğer konkanın kemiği çok büyükse konka plasti daha etkili olabilir. Ancak kemik büyümesi çok görülen bir problem olmadığından konkaplastiye nadiren gerek duyulur. Tüm bu uygulamalarda bir hafta süren burun tıkanıklığı ve sonrasında 1 ay süren burun içi kabuklanma olağandır. Tüm cerrahiler sonrasında konkalarda yeniden büyüme oranı çok düşüktür. Genel olarak bahsetmek gerekirse bu oran %5’ten daha azdır. Ancak hastanın konkalarını büyüten; alerji, sigara, çevre kirliliği gibi etkenler devam ettiğinden, zaman zaman tekrar ilaç tedavileriyle bu soruna çözüm getirilebilir. Radyofrekans tek başına yapılacaksa lokal anestezi ile yapılabilen günübirlik bir işlemdir. Burun içi uyuşturulduktan sonra yapılan işlemler kısa sürede ve ağrısı olarak gerçekleştirilir. Tampon uygulanmaz ve hasta günlük hayatına aynı gün dönebilir. Bir hafta süren burun tıkanıklığı ve sonrasında bir ay süren burun içi kabuklanma olağandır. Mikrodebrider cerrahisi ise genel anestezi gerektirebilir ve işlem sonrası burunu tam kapatmayan 2 günlük hafif tamponlar uygulanabilir. Her iki cerrahi sonrasında da konkalarda yeniden büyüme oranı çok düşüktür %5’den daha az . Ancak hastanın konkalarını büyüten ana etken alerji, sigara, çevre kirliliği vs. Devam ettiğinden zaman zaman tekrar ilaç tedavisi gerekebilir. AMELİYAT RİSKİ TAŞIYOR MU? Ameliyat riski yapılan cerrahi yönteme göre değişir. Tamamen uyutularak yapılan işlemde anestezi riski çok nadiren olabilir. Bu risk yaşa ve eşlik eden hastalık olup olmamasına göre değişir. Ameliyat sonrası nadiren kanama olabilir. İyileşme döneminde burun içinde kabuklanma ve kuruluk görülür. SOĞUK CERRAHİ VE RADYOFREKANS Ameliyat yöntemleri yukarıda sayıldığı gibi soğuk cerrahi ve radyofrekans şeklindedir. Soğuk cerrahide, şişen etler kesilerek çıkarılır ve bununla birlikte bir miktar kemik alınabilir. Bu durum çok sık gözlenmediğinden, bu yöntem de çok sık kullanılmamaktadır. Et büyümesinin çok fazla olduğu burun arka kısmına taşarak büyüdüğü durumlarda, kısmi olarak çıkarma da yapılabilir. Radyofrekans yönteminde büyüyen etin içine yerleştirilen bir elektrotla radyo dalgaları ile ısı verilir. Yaklaşık 70-80 dereceye kadar ısıtılan doku küçültülür. AMELİYAT SONRASI SPREY KULLANIMI Ameliyattan sonra 4-8 hafta sonunda iyileşme tamamlanır. Bu süre zarfında şiddetli sümkürme yapma kanamaya yol açabilir. Burunda kuruma ve kabuklanma olduğu için nemlendirici spreyler, deniz suyu spreyler iyileşmeye yardımcı olur. Sağlıklı Günler Dilerim... KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ozan Seymen Sezen Burun Eti Ameliyatı Olanlar Burun eti ameliyatı ülkemizde en sık yapılan ameliyatlardan birisidir. Burun eti ameliyatı burun eti büyümesi ile beraberinde gelen şikayetlere bağlı olarak bu şikayetlerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir operasyondur. Ayrıca burun açıcı spreylerin uzun vadeli kullanımlarına bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık olan “Rhinitis Medicamentosa” karşısında hasta performansını artırmak için de yapılabilmektedir. Neden Burun Eti Ameliyatı Olmalıyız? Burun eti büyümesi insanın günlük yaşantısındaki kalitesini direkt etkileyen bir durumdur. Örneğin merdiven çıkarken zorlanma, yürürken erken yorulma, boğazda kuruluk, uykudan yorgun bir biçimde uyanma, sık farenjit olma gibi durumlar burun eti büyümesinin sonuçlarıdır. Ancak bu ameliyat korkulacak bir ameliyat değildir. Bu gibi şikayetleri ortadan kaldırma amaçlı minimal travmatik burun eti küçültme işlemidir. Burun eti ameliyatı lokal ya da duruma göre genel anestezi altında yapılabilmektedir. Bu işlem doku direncini ölçen modern radyofrekans aletleri ile yapılabilmektedir. Kimi durumlarda burun etinin arka tarafının kesilmesi gerekebiliyor. Burun eti ameliyatı genelde baktığımızda sadece birkaç dakika sürebilmektedir. Burun eti ameliyatı ile birlikte kombin olarak kıkırdak eğriliği ameliyatı, endoskopik sinüzit ameliyatı, endoskopik sinüs cerrahisi gibi ameliyatlar da yapılabilir. Ancak bu durumda operasyon biraz daha zaman alacaktır. Ameliyat Sonrası Rahat Bir Nefes Alın Burun ameliyatı sonrası süreçte ise burun önünden ve geniz bölgesinden damlama ya da sızıntı şeklinde kanamalar görülebilir. Burun eti ameliyatı olanlar bu durumda herhangi bir endişeye kapılmasınlar. Bu olağan bir süreçtir. Operasyon sonrası kafa bölgesindeki kan basıncının azaltılması amacıyla hastanın başının vücuduna göre yukarıda olması sağlanır ve yatış pozisyonu uygulatılır ki bu da sürecin rahat atlatılması açısından önemlidir. Hasta iyileşme sürecindeyken hastanın bulunduğu odanın sıcaklığı ve yüz bölgesine uygulanan suyun sıcaklığı fazla olmamalıdır. Bilindiği gibi sıcak ortamda damarlar genişler. Bu sayede kanamalar görülebilir. Bu kanamalar günler içerisinde azalma gösterecektir. Burun eti ameliyatı sonrası ilk 10 gün sportif faaliyetler ve egzersiz gibi aktivitelere ara verilmelidir. Etiketler burun eti, burun eti ameliyatı

burun eti şişmesi ameliyatı olanlar