Batıl İnanç ile ilgili Sözler. Yazar Sibel 05/02/2013. Batıl inanç, zayıf akılların sahip olduğu dindir. Önceki Basketbol ile ilgili Sözler.
Dinin Tarifi. Bilinen manaya gelince: Din, akıl sahiplerini kendi güzel arzuları ile bizzat iyilikleri yapmaya sevk eden ilahi bir nizamdır. Burada biraz duralım. Bu tanımlama, herşeyden önce hak dinin bir tanımlamasıdır. Çünkü bizzat iyiliğe gerçekten sevk etmek ancak hak dindedir. Batıl dinlerde ise bu sevk, hayali olur.
Meydana gelen bütün hataların sebebi hak ile batılı ortaya koyan ayrıntıya inilmemesidir. Ayrıntıya giderek karışıklığın ayıklanması zorunludur. Nitekim hasmın sözünde haktan bir şey ve batıldan bir şey bulunabilir. Onun tamamını batıl sayma. Yine onun tamamını hak sayma. Bilakis hak olanı ile batıl olanını ayır.
“Hak” ile ilgili ayetlere bakalım şimdi de: Ve semaları ve arzı (yeryüzünü) hak ile yaratan O’dur. Ve “Ol!” dediği gün (herşey) olur. O’NUN SÖZÜ HAKTIR, mülk O’nundur. O gün sur’a üfürülür (sur’a üfürüldüğü gün hükümranlık O’nundur). Bilineni (görüneni) ve bilinmeyeni (gaybı) bilen O’dur.
HAK İLE Hak ile batıl, iç içe girmiş, İblis necis i pak , diye sermiş, Nefsine fitne ile hep vesvese vermiş, Zorda kalınca, Sen ettin dermiş. Kanma, sen şerefli varlıksın, Emaneti alan tek sadıksın, Yoluna uyarsan haksın, Yoksa okyanusta viran, batıksın. Bil, seni yoktan var edeni, Boş ver, senden öte gideni,
Biz ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. » Milletimiz daha da dindar olmalıdır diyorum.Ama bütün sadelik ve güzelliği ile.Dinime,bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum.Şuura aykırı ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor.
vsSGpH1. Sayfa İçeriği Hak Etmek İle İlgili Sözler Kısa, Sevgiyi Hak Etmek İle İlgili Sözler, Hak Etmek İle İlgili Özlü Sözler, Mutluluğu Hak Etmek İle İlgili Sözler, Hak Etmek İle İlgili Güzel SözlerBu güzel sayfada sizler için hak etmek ile ilgili söylenmiş en güzel sözleri hazırladık. Sayfadaki hak etmek ile ilgili anlamlı sözleri facebook, twitter ve whatsapp ile ya da kısa mesaj ile paylaşın. HAK ETMEK İLE İLGİLİ GÜZEL SÖZLER Manşet Başarı kolay elde edilir, zor olan başarıyı hak etmektir. Albert Camus Sen sadece benim nefretimi hak ediyorsun. Adalet herkese hak ettiğini geri vermektir. Platon Yerime koy kendini. Hak ediyorsam eyvallah!Seni en çok hak edene değil, sefil edene gidiyor bu yürek. Sor bakalım Sebastian beni hiç hak etmiş mi? Sana hak ettiğin sevgiyi veremedim. Çünkü bana olan sevgini hak etmedim. Saniyesini bile hak etmeyen insanlarla çok zaman geçirdim. Evet değiştim. Ama sadece herkese hak ettiği değeri verecek kadar değiştim. Başarı kolay elde edilir, zor olan başarıyı hak etmektir. Albert Camus Sadece hayat veren değil, hayat verip hak eden, baba adını taşıyabilir. Dostoyevski Şiir, daha felsefidir ve ciddiye alınmayı tarihten daha çok hak eder. Aristotales Öyle yağma yok. Herkesi yarına götüremeyiz. Kimileri dünde kalmalı, hak ettikleri yerde. Hak edenin hak ettiğini bu dünya da vereceksin ki, seni diğer tarafta meşgul artık cümlelerim, fark ettim ki küfrümü bile hak edecek kadar değerli değil hiç bir gidenim. Değer vermeyi öğrenirken yol vermeyi de öğrenin. İlkini hak etmeyene ikincisini kullanırsınız. Unutma, hak ettiği kadardır bir insana verilen değer. Ve aslında herkes, kendi değerini kendisi belirler. Sen en büyük sevgiyi hak edecek kadar mükemmel, herkesin sevmeyi hak etmeyeceği kadar özelsin. Ustaya sormuşlar; hayatta yaptığınız en büyük israf nedir? Usta cevap vermiş; hak etmeyenlere verdiğin değer. Geçici güvenlik için özgürlüğünü feda edenler ne özgürlüğü hak eder ne de güvenliği. Benjamin Franklin Hayat; yaşamayı, mutluluk; gülümsemeyi, sevgi; hak etmeyi, vefa; hatırlamayı, dostluk; paylaşmayı bilen için vardır. Belki de. Evet, belki de sen, hiç hak etmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmişim seni. Cemal Süreya Yüreğimdeki çıkarsız sevgiyi hak etmeyen bazılarını unutmak, gururuma olan en büyük borcumdur. Layığı ile ödeyeceğim. Hayat; yaşamayı, mutluluk; gülümsemeyi, sevgi; hak etmeyi, vefa; hatırlamayı, dostluk; paylaşmayı bilen için ömrümü hep senin için seni sevmek ziyan sen acıları hak eden dertleri hak eden ama kimseyi hak edemeyen adi insanın tekisin. Yaşam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler
“HAK” Hak kelimesi, -ح ق ق -kök harflerinden türemiştir ve Kur'an'da 227 yerde geçer; türevleriyle birlikte ise toplam 287 yerde kullanılır bunlar Kur’anda 14 değïşík kalıpta gelmekte bunlar şöyledir;ḥaqq-ḥaqqa-ehaqqa,haqqun-haqqan-haqiqun-ḥaqīq-ḥāqqat-huqqat-yuḥiqqa-yehiqqa-is'taḥaqqa -es’tehaqqaa. Hak Kelimesi Anlam ve Mâhiyeti üzerine; Hak’ kelimesinin aslı, uygunluk ve denk anlamına gelmektir. Bu kelime masdar, isim ve sıfat olarak değişik manalarda kullanılmaktadır. Masdar olarak anlamı, sabit olma ve mevcudiyetin varlığın gerçek olması demektir. Bu da, bilgi ile, bilinenlerin, birbirine uygun olması şeklinde anlaşılır. Bu bazen düşüncenin doğruluğuna, bazen da görülenin, bilinenin gerçek ve sâbit oluşuna hak denilir. Gerçekleşen olaylar hakkında tahukkuk etti’ denir ki bu, olayın hak olarak, yerinde, bir gerçek olarak meydana geldiğini anlatır. Kur’an kavramlarının en önemlilerinden ve en zengin anlam taşıyanlarından biri de hak’ kelimesidir. Hak’ sözlükte, bâtılın zıddı, doğ¨runun ve gerçeğin kendisine uygun olan söz,yerine getirilen hüküm, adalet, varlığı sabit olan, doğruluk, gerçeklik hakikat,varlığı aklın inkar edemiyeceği biçimde ortada olan, İslâm, mal-mülk, hisse, pay, bir emek ve zahmet karşılığı alınması gereken şey, iddiaya uygunluk, vâcip, sâdık, yaraşır,kesin şey bunlar temel olarak Cennet,cehennem,vaadler,olmuş,olacak haberler´ve kıssalar. Hak kelimesi temelde mutabakat,`muvafakat ve uygunluk anlamına nesneyi hikmetin gerektirdiği şékilde var edene “haqqun” denir ve bundan dolayı Allah “ huvel haktır” yani kendisi haktır o hiç birşeyi batıl, abes olarak hikmetsiz yaratmamıştır yaratış gayeside yarattıklarıda haktır..hikmetin gerektirdiği şekilde var edilmiş olana”haqqun” denir. “BÂTIL” Batıl kelimesi ب ط ل kök harflerinden türemiştir ve Kur'an'da 'bâtıl' kelimesi, 26 yerde geçer; türevleriyle birlikte toplam 36 yerde kullanılır Kur’anda 8 değişik kalıpta gelmekte ve bunlar ş´öyledir ;baṭala-tubtilu-seyubtiluhu-yub'ṭila-baṭil-batılun-batıla-mub'ṭilūn. Kuran bâtıl kelimesini birkaç anlamda kullanmaktadır. Söz gelimi, bâtıl’, hakkı örten bir perdenin adıdır. “Ey kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor ve siz de bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz?” ali imran 71 Bâtıl’, hakkın, yani Allah’tan gelen doğrunun karşıtı olan ,yanlış, geçersiz` ve boş inançlardır. Bâtıl Kelimesi Anlam ve Mâhiyeti üzerine; Hakkın zıddıdır hakkın dışínda olan ,araştırıldığında yada incelendiğinde hiçbir sabitliği,gerçekliği,isbatı olmayan ,olmadığı ortaya çıkan şey. Bu bazen söz ve fiiller göz önünde bulundurularak batıl olmak yada batıl duruma gelmek,ilgi alakası hem dünya, hemde ahiretin fayda getirecek şeylerden başka tarafa dönmek,dönmüş olan için kullanılır. Bâtıl’ sözlükte; boş, boşa giden, doğru ve hak olmayan, devamlı olmayan, hükümsüz olan, yok olucu,yok olan `vü~cütta durmyan nedeni olmayan,saçma,boş,çürük,abes,hikmetsiz,dayanaksız,kur’anda Allah’ın hükmüne aykırı olan ve meşru olmayan herşey. Hak’ kavramının zıttı ve karşıtıdır. Bâtıl’, yapılmış olsa, meydanda bulunsa da hiç bir hükmü ve geçerliliği olmayan şeyler hakkında kullanılır. Meselâ, bir kimse iki kız kardeşle aynı anda evlenmiş olsa, bu evlilik ortada olduğu halde yapılan iş hakka göre hak değïlbâtıl’dır. Bâtıl’ kavram olarak bazı insanların Allah’ın dışında uydurdukları ilâhların ortak adı olduğu gibi, bu ilâh fikrine,heva ve heveslerine uygun olan inandıkları çeşitli ideoloji,felsefe,din ve bunlar gibi çeşitli akımlarında ortak adıdır. Allah katında geçerli olmayan, hükümsüz, temelsiz ve yanlış olan bütün inanç ve ibadetler bâtıldır. Aynı kökten gelen iptal’ bir şeyi geçersiz ve hükümsüz kılmak demektir. Bunun fâil özne ismi olan mubtıl’ ise iptal edici, işi gücü bâtıl olan, ya da işleri boşa giden anlamlarına gelir. Andolsun, biz senden önce elçiler gönderdik; onlardan kimini sana aktarıp-anlattık ve kimini anlatmadık. Herhangi bir elçiye, Allah'ın izni olmaksızın bir ayeti getirmek olacak şey değildir. Allah'ın emri geldiği zaman hak ile hüküm verilir ve işte burada hakkı iptal etmekte istekli olanlar hüsrana uğramışlardır. Mümin 78 Bâtıl’ bir âyette gerçek bilgiye dayanmayan delil anlamındadır. Bâtıl’ başka bir âyette ise boş şey, amaçsız ve faydasız bir iş manasında akıl sahipleri,ulul elbabın Allah’ı bu batıldan tesbihleri, yani beri edişleri. “Ayakta, oturarak veya yanları üzerinde Allah’ı zikrederler derler ki Rabbimiz, Sen bunu yeri ve göğü batıl olarak boşu boşuna yaratmadın sen subhansın bizi ateş azabından koru derler .” ali imran 191 Kur’an, insanların bir kısmının Allah’ı bırakıp da tapmakta oldukları ilâhlara veya putlara dabâtıl’ yani geçersiz, hükmü olmayan temelsiz şeyler demektedir. “İşte böyle, hiç şüphesiz Allah, O, Hak olandır ve hiç şüphesiz O’nun dışında tapmakta oldukları ilahlar ise bâtıldır ...”lokman 30 Hakkı batıl ile karış´tırmak; Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin. Bakara 42 Kitap ehline,òradan bizler içinde müslüman görünümlü hakkı batıl ile bulayan her türlü başkan,lider,reis,şeyh,şıh,hoca,gavs vs bunu her kim ,kimler böyle yapar ve yapıyorsahakkı hasır altı edip gizleyen onun ortaya çıkmasını,ortada olmasını engelleyen batıla hak elbisesi giydirip ondan yani haktan bir takım motiflerle süsleyip insanları Allah ile aldatan insan olarak hakkı batıla gelenek,örf,adet,menkıbe,safsata ve hikayelerle karıştırıp harmanlayıp arada,içinden hak’tan parçalar bulunsada artık hak batıl ile karıştırılmış saf,halis olmaktan çıkmış ve hak gizlemiş demektir. Hakk, suyun kendisi, bâtıl ise onun üzerinde biriken köpüktür. Köpük kaybolur gider, su kalır. hak indiğï birey ve toplumlarda su gibi kalır onları temizler,hak kalır. batıl tıpkı köpük ,çerçöp gibi yok olur gider.tabi burada istemek yada istememek önemli ve belirleyicidir O, gökten su indirdi de vadiler kendi hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya diğer eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile batıla böyle misal verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir. Rad 17 Sözde din adamlarının batıl yollarla insanların mallarını yemeleri; Haham ve rahiplerin birçoğü insanların mallarını batıl yollarla,hakları olmadığı halde yiyerek Allah yolundan engelleyip,altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda harcamıyarak kendilerine elim bir azabın müjdesini almışlardır.tevbe 34şimdilerde hoca,şeyh,gavs,hocaefendi,prof,doç vb gibi kisve ve etiketi altında beşeri bir takım mertebelerle insanlar nazarında mevki,derece sahibi olan kişilerin insanların mallarını haksız yere yediklerine,haksız kazanımlar elde ettiklerine bir kısmı ekran başında hevalarınca küfür sistemini sevimli gösterip, hüküm ve fetvalar verirken bir kısmı muska,sihir,nazar gibi insanların bilinç altını etkileyen bir takım uygulamalarla bir çoğu sureti haktan yani şeytanın sağdan yanaşmaları olarak görülmekte ve insanları Allah yolundan men etmekte zekat,infak,sadaka ve fitre gibi ekonomik harcamaları önermekte iken kendilerinin şu kadar mal mülkü vs gibi edinimleri var. Işte bunlara müjde ; elem verici bir azap. Küfredip Allah yolundan alıkoyanların işlerini Allah sed çekmiş,boşa çıkarmıştır bunun sebebi kafirlerin batıla iman edip itaat etmeleri,iman edip salih ameller işleyenlerinde rableri tarafından muhammede indirelen hakka iman ettiklerinden dolayı Allah kötülüklerini örtmüş hallerini ıslah Allah yaşadığımız hayat içerisindeki iki zümreye böyle misaller vererek hak,batıl ve tabiilerinin misallerini anlatır muhammed s. 1,3 ayetlerde. Göklerin ve yerin mülkü Allah\ındır. Kıyametin kopacağı gün var ya, işte o gün batıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır. Casiye 27 el-Hakk’, Rabbimizin güzel isimlerinden biridir. Allah’ın bir adı olarak Hakk, inkârı mümkün olmayan, varlığı kabul edilmesi gereken, gerçek var olan, Varlığı ve ilâhlığı kesin olan, hikmetinin gereğine göre eşyayı yaratan, hakkı ortaya koyan, sözünde ve vaadinde hak olan,doğru olan, her hakkın kendisinden alındığı gerçek var olan manalarına gelir. Allah haktır,Bir şeyi hikmetin gereğine göre nasıl gerekiyorsa ona göre yapan anlamında. Bu anlamda hakk’ Allah’ın bir haktır,o hakkın kendisidir,ondan başka her ne varsa dua,ibadet ve tapınılan batıldır. Bizlere gökten ve yerden rızık veren,kulaklara ve gözlere malik olan,ölüden diriyi,diriden ölüyü çıkaran odur, işte Allah hak rabdir ondan başka edinilen herşey sahte batıl ve sapıklıktır. İşte O, sizin hak Rabbiniz olan Allah\tır. Artık haktan ayrıldıktan sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl sapıklığa döndürülüyorsunuz? Yunus 32 Hak melik olan Allah, çok yücedir. O\ndan başka ilah yoktur, O, yüce Arş\ın sahibidir. Müminun 116 Sonra hak mevlaları olan Allah'a döndürülürler. Haberiniz olsun; hüküm yalnızca O'nundur. Ve O, hesap görenlerin en süratli olanıdır. Enam 62 Allah’ın yaratması ,fiilleri bu anlamda hak’tır. Gökler ve yerin yani sistemin hak olarak yaratılması. Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, koştukları ortaklardan münezzehtir. Nahl 3 O, gökleri ve yeri hak ve hikmet ile yaratandır. "Ol!" dediği gün herşey oluverir. O\nun sözü haktır. Sur\a üflendiği gün de hükümranlık O\nundur. Gizliyi ve açığı bilendir ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır. Enam 73 Allah, gökleri ve yeri hak ile yerli yerince yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için Allah\ın varlık ve kudretine bir ayet vardır. Ankebut 44 Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara zulmedilmez. Casiye 22 Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O\nadır. Teğäbun 3 Aksi düşünce,zan batıl taraftarı olan kafirlere aittir. Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz batıl olarak yaratmadık. Bu, küfredenlerin zannıdır. Vay o küfredenlerin ateşteki haline! Sad 27 Insanların da bu konuda haktan yani batıldan,abeslikten,başíboşluktan uzak olması hak olarak yaratılması. İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır? Kıyamet 36 Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız? Müminun 115 Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım. Zariyat 56 Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden erkek ve kadın sularından yarattık da onu işiten ve gören yaptık. Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister kafir. Insan 2,3 Böylece ister Gösterilen hak yolda yaratılış´amacı doğrultusunda şükreden ve hak üzere olan bir mümin olunur yada yaratılış amacına uygun olmayan batıl yolu seçip batıl üzere olan bir kafir. Bize gönderilen kitap haktır ve dinde ikmal edilmiş,tamamlanmış haktır ; O ,Kur\an hak olduğu halde kavmin onu yalanladı. De ki Ben size vekil kefil değilim. `Enam 66 Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için resulünü hidayet ve hak din ile gönderen O\dur. Saf 9 O Allah, müşrikler hoşlanmasalar da kendi dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resulünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir. Tevbe 33 Hiç şüphesiz din, Allah katında İslam'dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki 'kıskançlık ve hakka başkaldırma' bağy yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, bilsin ki gerçekten Allah, hesabı pek çabuk görendir. Ali imran 19 Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır. Ali imran 85 Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. ..... Maide 3 Bırakılacak mal ve Birbirimizle olan hukukumuz,eşler arasındaki erkeğedüşen sorumluluk anlamında hak ; Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek muttakiler üzerine bir haktır. Bakara 180 Nikâhtan sonra henüz dokunmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden kadınları boşarsanız bunda size mehir zorunluğu yoktur. Bu durumda onlara müt\a hediye cinsinden bir şeyler verin. Zengin olan durumuna göre, fakir de durumuna göre vermelidir. Münasip bir müt\a vermek muhsinler üzerine bir haktır. Bakara 236 Boşanmış kadınların, maruf bir tarzda yararlanmaları vardır; bu muttakiler üzerine bir haktır. Bakara 241 Borç anlamındaki hak. Bakara/ 282 Hisse, pay anlamında hak “Mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı. Zariyat 19 ve mahsul zamanında ayrılan pay, enam 141. Ayet. Allah’ın Adaleti,hükmü anlamında hak; Allah, hak ile hükmeder. O\nu bırakıp taptıkları ise, hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah, semidir basirdir. Mümin 20 Yusuf ın hak ilah ve rabbin Allah olduğunu, hükmün ona ait olduğunu,kendilerinin ve atalarının taptıklarının ise kendi zannları ile içlerini doldurduğu boş isimler yani uydurma,batıl oldukları, bunlar için Allah’tan bir delil olmadığı ,dosdoğru dinin, hükmün Allah’a ait olduğunu zindan arkadaşlarına olan tebliğinde görürüz .yusuf .s. 40. ayetinde. Hak ile ancak Allah hükmeder onun haricinde tapınılan,kuluk ve dua edilenler hiçbirşeye hükmedemezler hüküm haksa hükümdür değilse batıldır,boştur,yanlış ve geçersizdir. Allah kendisinin indirdiği hak ile hükmetmeyenler için kafir,zalim ve fasık der maide 41 den başlayıp 50. Ayete kadar süren pasajda. Allah kur’anda, rasulleri ve beraberlerinde hak uyarılar ve müjdeler ile , kendi kavimlerine göndermiş olduğünu bize beyan etmiştir.,kavimlerin büyük bir çoğunluğu ise rasulleri önemsemeyip,helaki acele kavmi,lut kavmi,medyen halkı ve firuvun ve ona uyanlar ve daha nicelere hep rasulleri ve uyarıları oyun ve eğlenceye alıp “hadi eğer sözünüzde sadıklarsanız getiren o halde azabı” deyip haksız yere büyüklük taslamış ve nihayetinde hak helak bunları ,hak edenleri kuşatmıştır. Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Her millet için mutlaka bir uyarıcı peygamber bulunmuştur. Fatır 24 O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar. Kasas 39 Ölüm sarhoşluğü ve Allah’tan geçmiş´olan söz haktır , son saatte sayhanın hak olarak işítilmesi ,kişi ve kavimler üzerine tecellisi ve böylece hem dünya hemde ahirette sözün hak olması. Ölüm sarhoşluğu hak olarak gelir de İşte ey insan bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir. Kaf 19 O gün insanlar bu sesi hak olarak işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür. Kaf 42 Derken, hak ettikleri cezaya karşılık olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun. Mümiun 41 Hak azap ve helak; Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halkı ve Semûd da yalanlamıştı. Âd, Firavun, Lût'un kardeşleri de yalanladılar. Eyke halkı ve Tübbâ kavmi de, bunların hepsi peygamberleri yalanladılar da onlara azabım hak oldu. Kaf 12,14 Nitekim onlardan herbirini günahları sebebiyle suç üstü yakaladık Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine yazık ediyorlardı. Ankebut 40 Allah’ın geçmiş/vaadinin sözüñ hak olması,Sebebi onların kör,sağır olup hakkı kavramayıp gafleti seçip iman etmemeleri; Eğer biz dilemiş olsaydık her nefse hidâyetini verirdik. Fakat benden "Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracağım." sözü hak olmuştur. Secde 13 Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar gafillerin ta kendileridir. Araf 179 Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar iman etmezler. Yasin 7 Kendisinde şüphe olmayan günde insanları toplayacaktır bu onun hak vaadidir ali imran 9 el-Hâkka’ 69. sûrenin adı olup gerçekleşen olay, yani Kıyamet anlamına gelmektedir. Cehennemde mücrimlerin konuşmaları; Onun için üzerimize Rabbimizin azab sözü hak oldu. Şüphesiz azabımızı tadacağız." saffat 31 Rablerinin huzuruna getirildikleri zaman sen onları bir görsen! Allah Bu yeniden dirilme olayı, hak değil miymiş? diyecek. Onlar da "Rabbimize andolsun ki evet!" diyecekler. Allah da, Öyle ise inkâr ettiğinizden dolayı azabı tadın! Diyecek. Enam 30 Allah için,ònun yolunda hakkıyla,hak ile cihad edilir ve Hak müminler; İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, muhacirleri barındıran ve yardım edenler var ya, işte hak müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. Enfal 74 Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim\in dininde de böyleydi. Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce gelmiş kitaplarda, gerekse bunda Kur\an\da size "müslümanlar" adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekatı verin ve Allah\a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlanızdır. Ne güzel mevladır, ne güzel yardımcıdır! Hac 78 Mümin erkek ve kadınlarla Allah’ın ticareti ve hak vaadi; Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine verilecek cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. Bu, Tevrat\ta, İncil\de ve Kur\an\da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah\tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O\nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, gerçekten büyük kazançtır. Tevbe 111 İman edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah'ın hak olan va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır? nisa 122 Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş\ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve "alemlerin Rabbi olan Allah\a hamdolsun" denilmiştir. Zümer 75 Rasul üzerinden tüm ümmete azap hükmü verilmiş,hak olmuş kişinin kurtarılamıyacağï ve hatta onun öncesinde istiğifar dilemekten dahi rasul ve müminlerin men edilmesi. Konu ibrahim ve babası üzerinden örneklendirilmiştirbu konuda ateşten kimsenin yani hüküm üzerine hak olmuş,gerçekleşmiş kimse kurtarılamıyorsa hatta daha önce istiğfar edilmesi bile men ediliyorsa bu ayetlerle birlikte kur’an harici oluşturulan şefaat olgusuna birde bu ayetlerle bakılmalıdır Kendilerine onların gerçekten çılgın ateşin arkadaşları oldukları beyan edildikten/açıklandıktan sonra -yakınları dahi olsa müşrikler için bağışlanma dilemeleri peygambere ve iman edenlere yaraşmaz. İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi, yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi. Kendisine, onun gerçekten Allah'a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak halim/ huyluydu. Tevbe 113,114 Ya üzerine azab kelimesi hak olmuş kimse de mi böyledir? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın? Zümer 19 Son olarak ; Hak ve batıl birbiriyle asla uzlaşmamış,uzlaşamamış ve uzlaşamıyacak iki düzen,sistem,nizam,din. Her zamanın hak ve batıl taraftarları, tarafı olduklarının taraftarları ,eğer bu batılsa ona iman edip itaat ederse, Allah’a ve islama kafirdir onların bir velileri ve yardımcıları yoktur, ve bunlar,hizbuşşeytandır,eğer hak ise ona, Allah’a ve islama iman edip teslim olan ona itaat eden bir müminse ise onların veli ve yardımcıları Allah’tır, bunlar hizbullahtır. iki hizb inançları,hedef ve gayeleri,yolları birbirinden tamamen farklıdır. Son rasulün öncesindede, Allah nice kavimlere kendi içlerinden tanıdıkları ve emin,güvenilir kişileri ayetler ve beyyineler ile rasuller olarak gönderdi .yoksulluk, darlık ve sıkıntılar gördüler rasul ve beraberindeki müminler artık son haddede Allah’ın yardımı ne zaman dediler,bittik ya rabbi dediler .nihayetinde Allah’ın yardımı onlara yetişmiştir. müminler ise onlar kurtarılıp ,yardım edilmiştirbakara 214 çünkü bu Allah üzerinde bir haktır. “Sonra biz, elçilerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü'minleri kurtarmamız bizim üzerimize bir haktır.” yunus 103 cürüm işleyenlerdende yaptıklarına karşılık intikam alınmış çeşitli azaplar görerek ve helak edilerek bu dünya hayatındaki hak vaadlerine ve oradanda ahiretteki vaadlerine kavuşmuşlardır ahiret azaplarına. Hak-batıl mücadelesi, tarihi bir mücadeledir. İnsanın yeryüzü serüveniyle başlayan bir mücadeledir. İnsanlık tarihiyle başlayan hak ve batıl mücadelesi şeytanın kibir ve gururundan kaynaklı isyanıyla başlamış ve kıyamete kadar da sürecektir. İlk insan Hz. Âdem’in iki oğlu arasında baş gösteren hak-bâtıl savaşı, hemen hemen tarihin her döneminde ortaya çıkmış ve günümüze kadar da sürmüştür. Hak ve bâtılın anlaşılması ve bu uğurda verilmiş olan tarihî mücadelenin tespiti için, ilk peygamberden son peygambere kadar elçilerin ve onların izini takip edenlerin mücadelelerine bakmak gerekir. Peygamberler tarihine baktığımızda bütün peygamberlerin geliş amacının bu olduğunu görürüz Bâtılı yok etmek ve yerine hakkı/doğruları yerleştirmek. Peygamberlerin izleyicileri de bunu yapmak zorundadır. Zaten bâtılın hâkimiyet hakkı yoktur. Sözlük anlamı ile de tanındığı gibi bâtıl, boş olan, anlamsız olan şeydir. Boş ve anlamsız olan bir şeyin hâkimiyet/egemenlik hakkı nasıl olabilir? Hâkimiyet hakkı, ancak hakkın/doğrunun, gerçek olanın hakkıdır. Bâtılın hakkı ise zâil/yok olmak ve kovulmaktır, Hak gelince batıl yıkılıp gitmeye,sabun köpüğü gibi yok olmaya mahkumdur. "De ki hak geldi, bâtıl zâil oldu; zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur." isra 81 hak ve batıl mücadelesi dünya tarihinde görülen en uzun ve yaman bir mücadeledir. Bu savaşta bazen en yakınlar karşı safta savaşmışlardır. Bir bakıyoruz ki Hz. Nuh AS karısını ve yavrusunu, Hz. Lut AS karısını, Hz. İbrahim AS babasını, A S amcasını karşısında bulmuştur. Resulullah döneminde Bedir ile başlayan İslam savaşlarına da baktığımızda, yerine göre kardeşleri, amcaları, dayıları, hısım ve akrabaları bu mücadelede birbirleri ile savaşır buluyoruz. Günümüzde de peşine gidilen; İslâm’a aykırı bütün inançlar, dünya görüşleri, hayat anlayışları, toplumsal düzenler, ideolojiler Allah’ın katında batıldır; geçersiz ve hükümsüzdür. Haksızlık karşısında susmak da dilsiz şeytanlığa aday olmaktır. Haksızlığı her kabul ediş, daha büyüğüne dâvetiye çıkarır. Hz. Ali der ki “Haksızlık önünde eğilmeyin. Çünkü, hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. Haksızlıklara baş kaldırmayanlar, zâlim haksızlardan gelecek her kötülüğe katlanmak zorundadırlar.” Hakla-batıl birbirinden tamamen ayrı iki hayat sistemidir. Birbirine asla kavuşmaz iki yoldur. İkisinin birbirine bağlanması mümkün değildir. Aralarında var olan şey, sadece savaştır. Barışı imkânsız olan bir savaş. Öyleyse cahiliyeden ayrılmak bir zorunluluktur. Buluşacağımız bir ortak nokta yoktur. Hayat sistemini onlarınkinden, evrensel düşünceni onların düşüncesinden, Sahip olduğun Hakkı onların batılından, imanını onların küfründen, nurunu onların karanlıklarından ve hakkı onların batılından, cahiliyyesinden ayıran geniş iki yaka arasına hiç bir köprü atamazsın. Karşılıklı olarak geçiş sağlayan hiç bir köprü... Cahiliye, düñde bugünde cahiliyedir. İslâm da aynı İslâm'dır. Aralarındaki fark çok büyüktür. Öyleyse tek çare, cahiliyeden tümüyle çıkıp İslâm'a tümüyle girmektir. Cahiliyeyi her şeyiyle bırakıp İslâm'a - her şeyiyle - hicret etmektir. Yolun ilk adımı ise davetçinin ayrılmasıdır."Düşüncesiyle, metoduyla ve ameliyle" tamamıyla cahiliyeden ayrılmasıdır. Zaten bu ayrılış gerçekleşirse cahiliyeyle orta yolda anlaşmaya imkan kalmaz. Onunla yardımlaşmaya imkân kalmaz. Cahiliye insanları, düzenlerini tamamen bırakıp İslâm'a geçiş yapıncaya kadar sürecek bir ayrılıştır bu. Şu halde yolun ortasında buluşmak yoktur. Cahiliyeye yama olmak yoktur. Orta yol çözümleri yoktur. Bu akide konusunda başka bir yerden hiç bir şey alınamaz ve buna hiç bir şey karıştırılamaz. Müşriklerin savunduğu karmakarışık şirk akidesi, İslâm'ın apaçık, sade ve güçlü akidesine, kesinlikle karşı koyacak kuvvet ve sağlamlıkta değildi. Müşriklerin Hz. Peygamber'e inatla karşı koyuşlarının asıl nedeni, akidenin getireceği düzen ve yönetimdi ve mü'min, tüm bunları Allah' tan alır. Sadece Allah'tan. Bu davanın başvuru kaynağı ve hakikatinin çıkış noktası; muhakkak ki bu kitaptır. O, Allah'tan gelen yegane kaynaktır. Bu Kur'an'ı, bu davanın kaynağı olması için indirmiştir. Bu davanın başka hiçbir kaynağı da yoktur. Şu halde Kur'an hakikatini; bu kaynaktan beslenmeyen başka bir kaynakla karıştırmak mümkün değildir. Çünkü bu kaynaktan başka hiçbir yerden bilgi alınamaz, medet beklenemez ve ödünç alınamaz. Mesele, davanın tümüne iman meselesidir. Az da olsa bir taviz veren, küçük de olsa bir noktayı önemsemeyen bir kimsenin, davasına gerektiği gibi iman etmiş olması imkansızdır. Çünkü mü'minin nazarında, davanın her bir yönü, diğer yönü gibi haktır. Bu konuda üstün ve en üstün anlayışı yoktur. "Zorunlu" ve "fazladan" anlayış yoktur. Yani davadan istiğna edilecek hiç bir şey yoktur. O, tam ve mükemmeldir. Bir parçasını kaybetmekle, tüm özelliklerini kaybedip gider. Tıpkı bir organizma gibi. Bir öğesini kaybetti mi tüm özelliklerini kaybeden bir organizma gibi... Allah'ın, üzerimizdeki haklarını hatırımızdan çıkarmamalı ve O'na karşı görevlerimizi kuşanarak, emânete ihânet etmediğimizi ispat etmeli; kulluk bilinciyle diğer kulların haklarına da riâyet edip, elinden ve dilinden güven duyulan insan, yani tam anlamıyla mü’min olmalıyız. İşte o zaman hak yerini bulacak, hak ettiğimiz yere Hakkın yardımıyla ulaşacağız. Bâtılı söküp atmak da bizim kulluk görevlerimizden biri olduğundan bâtılı reddetmeyi, bâtılla mücâdeleyi mü'min olmak için olmazsa olmaz bileceğiz. Haklı olmak, haklı olduğunu bilmek, haksızlığa tahammül etmeyip hakkını haklılara yakışır tarzda elde etmeye çalışmak, bir insanı bir orduya karşı bile güçlü yapar. unutma..... Her sistem tâviz verebilir, başka sistemlerle uzlaşabilir, ama İslâm asla! Her insan, dâvâsından tâviz verebilir, başka dâvâlarla uzlaşabilir, ama müslüman asla! çalışmamda Ahmet kalkan abinin hak ve batıl kavramları ile ilgili yazısından büyük bir bölüm yardımından dolayı teşekkür eder rabbimden ecrini vermesini dilerim. ayrıca yazının son kısmında Seyyid kutubun iki kavramla ilgili sözleride yer ondan ve tüm müslümünlardan razı sistemine karşı dik ve net duruşundan dolayı kahpece asılıp katledilen imanını hayatına,hayatını imanına şahit kıldığını düşündüğümüz seyyid kutubun şehadetini rabbimizden kabul etmesini dileriz.
Abdullah Bey “Hak ne demektir? Batıl ne demektir? Hak ile bâtılı nasıl bilip ayırt edeceğiz? Bâtıla gidenler de hak diye gidiyorlar. Bu durumda hakkı nasıl gösterip ispat edeceğiz?” Hak, Allah’ın kitabında emir ve tasvip buyurduğu, ölçüsünü, boyutlarını ve sınırlarını yine bizzat vahiyle çizdiği, devamında cenneti vaad ettiği esenlik ve insanlık yoludur. Bâtıl ise, Allah’ın kitâbında uyardığı ve nehyettiği aykırı ve tutarsız yolların tamamıdır. Bâtıl yolların kalıcılığı ve yaşanması hususunda şeytanın bir hayli çaba ve gayretleri var. Hak yolda ise, Allah muîn ve yardımcıdır. Hak ile bâtılı ayırt etmek için Allah’ın kitabına ve Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sünnetine itimad etmeliyiz. Başka bir mihenk ve ölçü aramamalıyız. Bilmeliyiz, itimad etmeliyiz ve inanmalıyız ki, Allah’ın kitabına ve Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sünnetine aykırı olan her görüş, düşünce, yol, tarz, biçim ve şekil bâtıldır. Kitabullahta ve Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sünnetinde tasvip gören her yol, görüş, düşünce, tarz ve biçimse haktır, hakikattir, güzeldir, doğrudur, güvenlidir, selâmetlidir, emîndir. Nitekim Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm “Size iki şey bırakıyorum. Bunlara tutunursanız dalâlete ve bâtıla girmezsiniz. Bunlar Allah’ın Kitabı ve Resûlullah’ın asm sünnetidir” buyurmuştur. Esâsen, Allah Teâlâ’nın isimlerinden birisidir “Hak” 1. Hak ismi, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân’da Kendi Zât-ı Akdes’i için zikrettiği esmâdandır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur “Sonra Hak ve Mevlâ’ları olan Allah’a döndürülürler. Dikkat edin; hüküm O’nundur. Ve O, hesap görenlerin en sür’atlisidir”2 Bir diğer âyette Cenâb-ı Hak; “İşte Hak olan Rabb’iniz Allah budur! Hakk’ın dışında ancak dalâlet vardır! O halde dalâlete nasıl döndürülüyorsunuz?”3 buyurmaktadır. Binâenaleyh, Cenâb-ı Hakk’ın zâtı hak, mevcûdiyeti hak, vahdâniyeti hak, isimleri ve sıfatları hak, vahyi, kelâmı ve emri hâlis hak ve hakîkattır. Cenâb-ı Hakk’ın ulûhiyeti haktır ve gerçektir; Varlığı Kendi’nden ve zorunludur; Zâtı hakîkî mevcuttur. Cenâb-ı Hak hakkı emreder, hakkı ister, haktan râzı olur, haksızlığı nehyeder. Hakkı inkâr etmek küfrândır, butlândır, dalâlettir, zulmettir, vahâmettir, hasârettir. Hak ismi gereğince insanın hiçbir amelinin boşa gitmeyeceğini beyan eden4 Bedîüzzaman Hazretleri, yapılan iyiliklerin, ibâdetlerin ve hizmetlerin mükâfâtının da, işlenen kötülüklerin cezâsının da muhakkak görüleceğini kaydeder. Bedîüzzaman Hazretlerine göre, Hak ismi tek başına Haşrin vukûuna delil olan isimlerdendir. Zîrâ hâdiselere dikkatle bakılsa görülecektir ki Şu dünyada hiç kimse ve hiçbir canlı yaratılış bakımından haksızlığa uğratılmamakta; her canlıya ve herkese, hayatı ile birlikte sahip olduğu bütün haklar kâmilen İnsanın ebede uzanan istek ve ihtiyaçlarının giderilmesi, yaptığı hizmet ve ibâdetlerin mükâfâtının verilmesi, hatâlarının ya affa uğraması, yahut hesabının sorulması, zulümlerinden ve haksızlıklarından dolayı muâheze edilmesi, mâsum veya mazlûm olduğunda hakkının zâlimlerden alınması, hayır ve hasenât adına kimin ne ameli varsa–az/çok—hepsinin sevâbının eksiksiz verilmesi İsm-i Hakk’ın gereğidir. 6 Saîd Nursî Hazretlerine göre insan, Kur’ân’ın verdiği bütün haberlere “hak” nazarıyla bakmalı ve inanmalıdır. Bu çerçeveden meselâ, öldükten sonra dirilmek, haşir, şefaat, Cennet, Cehennem ve ebedî hayatla ilgili haberler Kur’ân’a dayandığından, “hak”tır. İnsan, bunların vâki olacağını fıtraten de hissedebilir. Çünkü fâni ve geçici bir hayat, en büyük saltanat da olsa, insanı aslâ doyurmamaktadır. Öyle ki, yüksek bir saltanat içinde, fakat sonu hiçlikle ve yoklukla biten bir milyon senelik bir “fânî ömür”, insan hayâlini tatmin etmekten uzaktır. İnsan fıtratı “hiçliğe, sırf ademe ve yokluğa” aslâ râzı olmamaktadır. Başka bir ifâdeyle, en büyük fânî, insanın en küçük duygusunu tatmin etmemektedir. Öyleyse, insanın sırf ebede uzanan duyguları, âhiret hayatının “hak” olduğunu açık bir dil ile haber vermektedir. Hak ismiyle yakînen anlıyoruz ki, bu dünya insana bir misâfirhane ve âhireti için bir bekleme salonundan ibârettir. Âhiret hayatı gelecektir. İnsan ebede Fâtır-ı Hakîm’in, bizâtihî “Hak” olduğundan mahlûkâtın hiçbir hukûkunu zâyi etmediğini ve etmeyeceğini vurgulayan Bedîüzzaman Hazretleri, ölmüş yeryüzünü gözümüz önünde yüz binler defa ihyâ eden Cenâb-ı Hakk’ın; ölmüş insanı da vaad ettiği gibi ihyâ edeceğinin ve insana yepyeni bir hayat ihsân edeceğinin, yalnız “Hak” isminden anlaşılabileceğini Dipnotlar 1 Tirmizî, Daavât, 86; 2 En’am Sûresi, 6/62; 3 Yûnus Sûresi, 10/32; 4 Mektûbât, s. 222; 5 Sözler, s. 586; 6 Şuâlar, s. 199; 7 Sözler, s. 84; 8 Sözler, s. 381. Benzer konuda makaleler
Kul hakkı kavramı İslam'da titizlikle yaklaşılan bir kavramdır. Kul hakkı ile ilgili Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i şeriflerde bilgiler yer almaktadır. Haksızlık ve kul hakkı ile ilgili sözlerle karşınızdayız. İşte en güncel kul hakkı ile ilgili sözler. En Güzel Kul Hakkı İle İlgili Sözler İftira atmak en büyük kul hakkıdır. Onca nimet varken kul hakkı aldırmıyor diye kul hakkı yemeyin!Cenab-ı Hak kul hakkı için "Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder." katında en aziz kul, intikama gücü yeterken affedendir. - Hz. MuhammedBu ülkede hak yemek, sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi. - İsmet ÖzelHer günahın affı var, kul hakkı müstesna! Kul hakkı Mü’minin ayıbı kusUrudur. Ebû NuaymKul hakkı nedir bilir misin sevgili kardeşim? Allah yarına bırakır; ama asla yanına bırakmaz! İşte budur kul hakkı...Günah diye domuz eti yemeyenler, konu kul hakkı olunca kazanın dibini sıyırıyor! Ali ŞeriatıHaksızlıklara isyan etmeyenler onlardan gelecek her musibete katlanmalıdır. - Hz. Ali kul hakkıyla karşına çıkartma ya Rabbim. yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır. SocratesKul hakkı yeme, işini düzgün yap, gece gündüz kendini pazarlama, unvanlarını değil erdem ve niteliklerini artırmaya gayret edenlerden hakkı çok geniş bir alanı kapsar insan hayatında. Hiç tanımadığın kimseye bile dudak hayırlı oruç, kul hakkı yememektir. Ömür boyu tutulur. Hz. Ali Kul hakkı, Allah ile aramızdaki en yüksek duvardır. Nureddin YıldızHer gün aynı yemeği yiyin, kuru ekmek yiyin ama asla kul hakkı o kadar çok nimet varken gidip de kul hakkı para istiyorum ne de pul. Tek istediğim yalansız bir kul. - Özdemir AsafGönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına tâc olmaktan değil, “hak” yücedir. Hak “kul hakkı” ise yücelik bakidir! Meral Meri Camide ön safa karargâh kurup Kul hakkı yiyene gardaş mı deyim? Abdurrahim KarakoçGünah diye domuz eti yemeyenler, konu kul hakkı olunca kazanın dibini sıyırıyor! Ali ŞeriatıKul Hakkı İle İlgili Sözler 2022Allah’ım kul hakkı olarak üzerimde ne kadar borç varsa, bunların hepsini ödetmeden canımı alma. Ey Dost kul hakkı nedir bilir misin? Allah yarına bırakır; ama asla yanına bırakmaz! İşte budur kul der ki hayvanlar benim sessiz kullarımdır. Şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklar. - Hz. MevlanaKul hakkına riayet ile geçimini sağlayan hiçbir kimse cahil değildir. - Berat DemirciKul hakkı mü'minin ayıbı kusûrudur. - Ebû NuaymBir kimse Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa fakat üzerinde bir kuruş kul hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe Cennete HAKKI İLE İLGİLİ HADİSLERİşçinin alın teri kurumadan hakkını veriniz. Hadis-i Şerif Kul, dünyadan göç etmeden kendisi için takdi edilen rızkı alacaktır. Hadis-i ŞerifŞehîdin, kul hakkı dışındaki bütün günahlarını Allah Teâlâ mağfiret eder. Hadis-i ŞerifBir kısım insanlar, Allâh’ın mülkünden haksız bir sûrette mal elde etmeye girişirler. Hâlbuki bu, kıyâmet günü onlara bir ateştir, başka bir şey değil. Hadis-i ŞerifYönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletli davrananlar, Allah katında, Rahman’ın yanında nurdan minberler üzerinde ağırlanacaklardır. Hadis-i Şerif Üzerinde kul hakkı olan ölmeden önce ödeyip helâllaşsın! Çünkü âhırette altının malın değeri olmaz. O gün hak ödeninceye kadar kendi sevâblarından alınır sevâbları olmazsa hak sâhibinin günâhları buna yüklenir. Hadis-i ŞerifEn Güzel ve Anlamlı Kul Hakkı İle İlgili SözlerRabbim der ki hayvanlar benim sessiz kullarımdır. Şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklar. - Hz. MevlanaKul hakkına riayet ile geçimini sağlayan hiçbir kimse cahil değildir. - Berat DemirciKul hakkı mü'minin ayıbı kusûrudur. - Ebû NuaymBir şahsa karşı yapılan haksızlık herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir. - Charles de Montesquieu“Bilerek hakkı bâtıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin.” Bakara Suresi, 42. ayet“Yanlışlıkla olması dışında, bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz…” Nisa Suresi, 92. ayetYönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletli davrananlar, Allah katında, Rahman'ın yanında nurdan minberler üzerinde ağırlanacaklardır. - Hadis-i ŞerifHaksızlıklara isyan etmeyenler onlardan gelecek her musibete katlanmalıdır. - Hz. Ali karşı çıkıp, hakkını aramayan, hem hakkını, hem şerefini kaybeder. - Hz. Ali erinceye kadar yetimin malına, onun yararına olmadıkça el sürmeyin. Ahde vefa gösterin; çünkü ahid sorumluluk doğurur.” İsra Suresi, 34. ayet Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret hali müstesna, mallarınızı batıl haksız ve haram yollar ile aranızda yemeyin. Nisâ Suresi, 29. ayet “Kim de bir hata veya günah işler, sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa şüphesiz ağır bir iftira suçunu ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.” Nisa Suresi, 112. ayetİnsanlar birbirinin fotoğraflarını habersiz çekip internette paylaşıyor, konuşurken seslerini kaydediyor. Bunların hepsi kul hakkı. - İbrahim TenekeciHer günahın affı var, kul hakkı müstesna!“Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir. ” Nisa Suresi, 29. Ayet “Hiçbir peygamber savaşanların hakkını zimmetine geçirmez. Kim böyle bir haksızlık yaparsa kıyamet günü, zimmetine geçirdiğini yüklenmiş olarak gelir; sonra herkese kazanmış olduğunun karşılığı, tastamam ödenir. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.” Al-i İmran Suresi, 161. ayetEy güzel Allah'ım! Küfre düşmekten, kul hakkı yemekten, son nefeste imansız gitmekten sana sığınırız. Bizleri sana layık kul eyle...Peki ya önce aşık edip sonra terk etmek? Bu da kul hakkına girmez mi?Onca nimet varken kul hakkı yemeyinHiç kimse, diğer bir kimsenin kulu değildir.“Eğer kendileriyle evlendiğiniz takdirde yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz veya size helâl olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz cariyeler ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.” Nisâ Suresi; 3Vaktiyle biz, İsrailoğullarından Yalnızca Allah'a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz diye söz almış ve İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin» diye de emretmiştik. Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek dönüp yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. Allah'ın rızasını gözeterek yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hakimlere rüşvet olarak Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bizleri kul hakkı yiyenlerden ne yaparsa yapsın yine de kul hakkına girmemeli çünkü belki Allah diğer günahları affeder ama kul hakkını asla ki hakkımı yiyebilirsin ama dikkat et sindirmesi zor olur. Kul hakkıdır acı olur, keder olur, bela olur yapışır yuvalandıysa dilinin ardında, haram kattıysan servetine malına, kırdığın bunca gönlün ahı yakında, yediğin kul hakkı sırtında oldukça değil Cami Kâbe’ye köprü yaptırsan ne fayda. Ömer Hayyamİnsanlarla İlgili Etkili Sözlerİki Yüzlü İnsanlara Ağır Sözler
Kul Hakkı ile ilgili sözler Kilo aldırmıyor diye kul hakkı yemeyin!Yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletli davrananlar, Allah katında, Rahman'ın yanında nurdan minberler üzerinde ağırlanacaklardır. - Hadis-i ŞerifHaksızlıklara isyan etmeyenler onlardan gelecek her musibete katlanmalıdır. - Hz. Ali karşı çıkıp, hakkını aramayan, hem hakkını, hem şerefini kaybeder. - Hz. Ali birbirinin fotoğraflarını habersiz çekip internette paylaşıyor, konuşurken seslerini kaydediyor. Bunların hepsi kul hakkı. - İbrahim TenekeciHer günahın affı var, kul hakkı müstesna!Ey güzel Allah'ım! Küfre düşmekten, kul hakkı yemekten, son nefeste imansız gitmekten sana sığınırız. Bizleri sana layık kul eyle...Peki ya önce aşık edip sonra terk etmek? Bu da kul hakkına girmez mi?Vebal, yaşanılmışlıkların en intikam alıcı kelimesidir. Siz siz olun "vebal" altına girmeyin; yoksa hayat sizden acımasızca intikamını alın teri kurumadan hakkını veriniz. - Hadis-i ŞerifMü'minin ruhu ödeninceye kadar borcuna bağlı kalır. - Ebu Hüreyre- Tirmiziİnsanlar hür oldular ama yine Allah'ın kuludurlar. - Said-i NursîHaklı olmak bizi tatmin etmez mutlaka geri kalanların haksız olduklarını da kanıtlamamız gerekir. - William HazlittAllah katında en aziz kul, intikama gücü yeterken affedendir. - Hz. MuhammedAhireti anan, hesap günü için amel eden, kendine yeten rızık ile kanaat eden ve Allah'tan hoşnut olan kişiye ne mutlu. - Hz. Ali benim belki görüntüde. Ben susuyorum; çünkü hesap günü mahşerde! Sen de bilirsin, herkes eşittir; Allah yalnız Allah'tan sevap bekleyip sabrederek düşmana karşı durduğun halde öldürülürsen borçlarından başka bütün günahlarına kefaret olur Bunu bana Cibril söyledi. - Hadis-i ŞerifTakva akıllıca yapılan işlerin en güzelidir. Hakka âsi olmak ahmakça yapılan işlerin en bir kul hakkı yemişse derhal o kardeşi ile helalleşsin. Çünkü Kıyâmet günü dirhem de geçmez dinar da. Böyle olunca o hak yiyen kişinin sevâpları alınır o adama yüklenir. Eğer sevâpları yoksa o hakkını yediği adamın günahları buna yüklenir. - Hadis-i ŞerifDünya için kül olacağına Allah için kul ol! Sonsuzluğu yakala!Hesap günü; sağdan iyilik, soldan kötülük okunur. İnsanın iyiliğide kötülüğüde en çok kendine insanlar yaptıkları haksızlıkların yanına kalacaklarını düşünüyor. Yanlış. Allah var, hesap günü var!Bu dünya; ihanetin adaleti zedelediği bir mekân, hesap günü ise, Allah'ın adaletinin hiç şaşmadığı bir zaman!Rabbim der ki hayvanlar benim sessiz kullarımdır. Şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklar. - Hz. MevlanaBu ülkede hak yemek, sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi. - İsmet ÖzelHak yerini bulur. Helal edilmemiş hak zaten haram olur. Beddua etmem. İçimden gecen her "Ah" zaten sahibini aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına tâc olmaktan hakkı çok geniş bir alanı kapsar insan hayatında. Hiç tanımadığın kimseye bile dudak su olacaksın kimine sel. Kimine mum olacaksın kimine volkan. Ama Allah'tan başka kimseye kul olmayacaksın!Üzerinde kul hakkı olan ölmeden önce ödeyip helâllaşsın! Çünkü âhırette altının malın değeri olmaz. O gün hak ödeninceye kadar kendi sevâblarından alınır sevâbları olmazsa hak sâhibinin günâhları buna yüklenir. - Hadis-i ŞerifDünyayı haksızlık yönetiyor adalet yalnız sahnede var. - Friedrich SchillerBeni kul hakkıyla karşına çıkartma ya Rabbim. hakkı bâtıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin. - Bakara Suresi, yalnız kendi rahatını düşünür eğer rahat yaşamak için kardeşlerimizin hakkını yer onları ezersek işte o vakit kötülük etmiş oluruz. - VoltaireKendini çok beğenme kul katında, ne kendini beğenmişler var toprak altında. - Hz. MevlanaBen haklı olmayı başbakan olmaya tercih ederim. - Henry ClayKula bela gelmez Hak yazmadıkça. Hak bela yazmaz, kul var, yanmak var. Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur. - Hz. MevlanaKulun kalbi Rabbi'ne erince, Rabbi onu kimseye muhtaç etmez. - Abdülkadir GeylaniEy dost! Kul hakkı nedir bilir misin? Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz!İnsan olabilmek için dünyadaki haklarımızı istemek zorundayız. - Malcolm XRabbimin sana ihsanı nerede, senin ona ettiğin kulluk nerede? - Ataullah İskenderiNe para istiyorum ne de pul. Tek istediğim yalansız bir kul. - Özdemir AsafAranızda mallarınızı bâtıl sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile haksız yere yemek için, mallarınızı hâkimlere rüşvet olarak vermeyin. - Bakara Suresi, hakiki abd kul olan başkalarına abd kul hakkı yemeyen, dedikodu yapmayan, iftira atmayan, bütün müslümanların cuma günü mübarek aydın ve erdemli bir kişiye kul olmak, padişahların başına taç olmaktan iyidir. - Hz. MevlânaSokrates ölüme mahkum edildiğinde eşi 'Haksız yere öldürülüyorsun..' diye ağlamaya başlayınca Sokrates 'Ne yani bir de haklı yere mi öldürülseydim.' - SocratesNeler kaybetti insan kula kulluk uğruna. Ah bir erebilseydik kul olmanın şuuruna. - Necip Fazıl Kısakürekİşi adaletle yap, buna gayret et; hiçbir zaman zülüm etme; Allah'a kulluk et ve onun kapısına yüz sür. - Yusuf Has HacibKulun iyi ve ermişlerden olmasının alâmeti, bütün müslümanlara karşı şefkat ve merhametinin çok oluşudur. - Hasan-ı BasriHak kuldan intikamını kul ile alır. Din irfan bilmeyen bunu kul etti sanır. - Hz. MevlanaTanrı, sevdiği kulu uzun yaşatmaz. - geldiği kadar kul ol, sultan olma. Zahmet çek, top gibi ol, cevken olma. - Hz. MevlânaNefsi en ziyade tahrip eden şey başkasından gelen hak söze evet her an Allah Teâla'ya muhtaç olduğunu bilmek ve O'nun Resûlüne tam tabi olmaktır. - Cüneyd-i BağdadiHaksız olduğun zaman yapacağın savunmaya güvenme. - SocratesHiç kimse, diğer bir kimsenin kulu değildir. - Hz. AliOnca nimet varken kul hakkı emeklilik yoktur. - Ömer SevinçgülKulun Allah'tan korkusu, Allah'ı bilmesi kadardır. - Malik Bin DinarÖlçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terâzi ile tartın. Bu, hem daha iyidir hem de neticesi bakımından daha güzeldir. - İsrâ Suresi, şahsa karşı yapılan haksızlık herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir. - Charles de MontesquieuKul hakkı nedir bilir misin sevgili kardeşim? Allah yarına bırakır; ama asla yanına bırakmaz! İşte budur kul hakkı...Kul hakkı yeme, işini düzgün yap, gece gündüz kendini pazarlama, unvanlarını değil erdem ve niteliklerini artırmaya gayret edenlerden hakkı yeme diyor, çalma diyor, zulüm etme diyor, adaletli ol diyor, yetimin hakkını yeme diyor, iftira atma diyor. Hepsine mi kulakların tıkalı ey aciz insan!Şehîdin, kul hakkı dışındaki bütün günahlarını Allah Teâlâ mağfiret eder. - Hadis-i ŞerifSen bizleri kalp kırmaktan, haramdan, kul hakkı yemekten, tüm kötülüklerden muhafaza eyle Ya Rab!Kul, dünyadan göç etmeden kendisi için takdir edilen rızkı alacaktır. - Hadis-i ŞerifHaklı iken de münakaşayı terk edene Cennette bir köşk hıyâneti ve kul borcu olmayan mü'min Cennete girer. - NesaiEy îmân edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticâret hâli müstesnâ, mallarınızı bâtıl haksız ve haram yollar ile aranızda yemeyin. - Nisâ Suresi, hakkını, Allahü teâlânın hakkından önce ödemek gerekir. Kul hakkı olan günahların affı güç ve azapları daha şiddetlidir. Başkasının hakkını yiyen, hak sahipleri ile helalleşmedikçe affa uğramaz. Yani üzerinde kul veya hayvan hakkı bulunanı Allahü teâlâ affetmez ve bunlar Cehenneme girip, cezalarını yapmak haksızlığa uğramaktan daha acıdır. - SocratesHaksız güç zalim güçsüz hak çaresizdir. - Blaise PascalAsıl oruç kul hakkı yememektir, ve 12 ay tutulur!Kim Allah'ın kullarının, kendisi için ayakta dikilmesine sevinirse, ateşten bir eve hazırlansın. - Hz. MuhammedGünah diye domuz eti yemeyenler; konu kul hakkı olunca kazanın dibini sıyırıyor!Kul hakkı mü'minin ayıbı kusûrudur. - Ebû NuaymHakkını çabuk yoldan elde etmek için karşı tarafa hakkını vermek gerekir. - Mahatma GandhiAllah bir kulunu severse, o kulun yalvarmasını işitmek için, kendisini düşkünlüğe maruz bırakır. - Hz. MuhammedHaklı olan bir iddia ergeç muzaffer olur. - John SimonHaklı bir düşüncenin meyve vermemesi mümkün değildir. - Lev Tolstoyİnsan dünyada bir Hak'dan. bir de haksız olmaktan korkmalıdır. - Abdülhak HamidAllah'ın seni kulluğa ehil sayması, sana ödül olarak yeter. - Ataullah İskenderiŞeytan ancak Rabbimizin emir ve yasaklarına uyan kişilere musallat olamaz. Olursa da Cenab-ı Hak onları korur onun tehlikesine hakkı, Allah ile aramızdaki en yüksek duvardır. - Nureddin YıldızBaşkasının zararını isteme kendin de zarar verme; hep iyilik yap kendi heva ve heveslerine hakim Allah'ın ermiş ve veli kulları olmasaydı, yeryüzü bütün içindekilerle beraber batardı. Eğer sadıklar olmasaydı, insanlar hayvanlar gibi olurdu. - Hasan-ı BasriEy iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ki, Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. - Tegabun Suresi, atmak en büyük kul önünde eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. - Hz. Ali zaman haklarını aşma; çünkü başkalarının sınırlarına saldırmış olursun. - Jean J. RousseauDünyada hak arama telaşında olan insanın asıl ahirette Hak'kın karşısına çıktığı zaman ne yapacağını düşünmesi şeyin haklı olduğunu bildiğin halde o şeyden yana çıkmazsan korkaksın demektir. - ConfuciusHer gün aynı yemeği yiyin, kuru ekmek yiyin ama asla kul hakkı değil, "hak" yücedir. Hak "kul hakkı" ise yücelik bakidir! - Meral MeriHaksızlıklara baş kaldırmayanlar onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar. - Hz. Ali uğramak, haksızlık etmekten evladır. - EflatunBir kısım insanlar, Allâh'ın mülkünden haksız bir sûrette mal elde etmeye girişirler. Hâlbuki bu, kıyâmet günü onlara bir ateştir, başka bir şey değil. - Hadis-i Şerif Bakmak İsteyeceğiniz Konular Bakmak İsteyeceğiniz Düşünür Sözleri
hak ve batıl ile ilgili sözler