8WfpG1C. Dans eden atları, meleksi koro çocukları, lezzet mekanları ve emperyal saraylarıyla yılda 8 milyondan fazla turist çeken bir kent Viyana. Viyana’nın otobüs, tramvay ve metro sistemi kusursuz işliyor. Viyana Kartı ile 72 saat boyunca her hatta ulaşım ve başlıca görülecek pek çok yere erişim sağlıyor. Geleneksel faytonlar tüm ziyaretçilerce ilgi çekiyor. Avrupa kültür başkenti olarak tanımlanan Viyana, sanatsal kaygıları bir yana bırakanlar için de gerçek bir cennet. Buraya gelenler, imparatorluk mirasına sahip olan çoğu ülke gibi zengin bir mutfak kültürüyle karşılaşmaktalar. Viyana’da Otel Bulmak ve Kolay Rezervasyon İmkanı Viyana mutfağının ünü büyük bir sürpriz değil; cheesecake’in en sade hali olan Vienna Cheesecake, bu harika tatlının buradan çıktığının kanıtı. Nefis Sachertorte çikolatalarıyla da ünlü olan kent, Wiener Schnitzel’ adıyla anılan bildiğimiz şinitzelin de isim babasıdır. Tipik bir Viyana kahvaltısının olmazsa olmazı tereyağlı kruvasan, reçelli ekmek, kayısı ile rafadan arası haşlanmış yumurta ve kahvedir. Öğle yemekleri genelde bir çorbayla başlar; ana yemekle devam eder ve bir tatlıyla sonlanır. Kahve, Viyana’lıların oldukça fazla tükettikleri meşhur bir içecekleridir. Hatta Viyanalılara, şehirde deneyimlenmesi gereken bir numaralı aktivite’ sorulsa çoğunun yanıtı, bir öğleden sonra tarihi bir kafeye uğrayıp bir parça strudel ya da bir dilim çikolatalı kek yanında bir fincan kremalı kahve ısmarlanması olacaktır. Bu deneyim için en çok tavsiye edilen yerler Café Central, Café Dommayer, Café de l’Europe ve Café Sperldir. Ucuz ama lezzetli seçeneklerin peşindeyseniz öğrencilerin ve Viyanalıların doluştuğu bir sürü güzel yer de var. Meinl am Graben lezzetli çorbaları, salataları ve sandviçleriyle ünlü. Radatz, ızgara etle yapılan doyurucu ve leziz burgerler servis ediyor. Viyana mutfağıyla alakası olmadığını biliyoruz ama şehirdeki Hint restoranları da uygun fiyatlı. Viyana’da yapılacak o kadar harika şey var ki bunları burada yazmak çok zor. Ancak başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz Viyana, hararetli Noel pazarları, açık havaya yayılan şahane bit pazarları, Tuna kenarındaki keyif noktaları ile her mevsim ziyaretçilerini tatmin eden bir kent. The Third Man Private Collection, Viyana’da savaş sonrasına bakan belgesel ve derkenarlardan oluşan Third Man’in zengin koleksiyonu oluyor. Posterler, kartlar, tüm dünyadan dönemin yıldızlarının portleri. Sinema ve tarihin iç içe geçtiği anlara müptela olanlar, özellikle kaçırmamalı. Bu arada Anton Karas’ın orijinal zihterlerinden birine bakıp çıkardığı sese kulak vermek, masa oyunlarına ve hatta saat ve lambalara göz atmak da olası. Viyana bir öğrenci ve bürokrat kenti. Şehrin kültür enstitüleri ve bakanlıklar, pazartesi ile cuma arası hizmet veren kantinlerle dolu; giriş ise çoğu zaman herkese açık. Burası gurmelere layık bir kent; ama arada bütçeli ya da yerel gibi takılmak istiyorsanız işte size birkaç adres Schottentor U-Bahn yakınlarındaki NIG 1, Universita¨tsstrasse 7, 406 4594. Innere Stadt’ın hemen içinde Musikakademie MENSA 1, Johannesgasse 8, 512 9470. Klasik Avusturya lezzetleri için devletin işlettiği bir kantin Akademietheater 51444-4740. Baroque Archbishop’s Palace’ın içindeki katedral ve Diocesan Museum yani Piskoposluk müzesi, resim sanatında Barok döneme ilgi duyanların Vatikan’ı olmaya aday. Anton Kraus, Franz Maulbertsch ve Michael Angelo Unterberger gibi Avusturyalı ustaların resimlerini de izlemeniz mümkün. Viyana’ya yapılan bir ziyaret 19. yüzyıldan kalma Riesenrad yani dev tekere uğramadan tamamlanmış sayılmaz. Britanyalı mühendis Walter Basset’ın şehirdeki yegane eseri bu. Kendisi dev tekerlekleri ile Blackpool, Londra ve Paris’e de simge kazandırmış bir isim. Viyana’daki 1897’de tamamlanmış; 20 dakikalık manzara turu ile 65 metre yukardan ve farklı açılardan şehre bakıyorsunuz. Bu şehir, Sigmund Freud’un da kenti. Yıllarını geçirdiği apartman dairesi ise bilim dünyasının en çarpıcı karakterlerinden birinin hayatından örüntüler içeren bir müze. 1898 ile 1938 arası burada çalışan ve yaşayan Freud, Naziler onu göçe zorlamasaydı muhtemelen ömrünün sonuna kadar bu mütevazi dairede yaşayacaktı. Fotoğraflar, mektuplar, ilk edisyonlar ile görmeye değer! Xocolat, gerçek bir çikolata mağazası nasıl olurmuş dosta düşmana gösteriyor. Ferstel pasajının taş duvarları arasında, Katalan çikolata ustası Enric Rovira, aromatik Kaliforniyalı’ Scharffen Berger ve Avusturya markası Zotter işbirliğinde hayat bulmuş bir yer burası. Butik ve atölye olarak işlev gören Xocolat-Manufaktur ustaları iş başında izlemek ve harika aromaları içinize çekmek için dünyanın en iyi noktalarından biri. – Museums Quartier’a çıkan pasajımsı sokaklar sanat enstalasyonları, tipografiler, karikatürler ve grafitilerle harika. Dünyanın en eski müzesi için de adres Viyana. 1752’de inşa edilen Tiergarten, özellikle kutup ve yağmur ormanı evleriyle ünlü. Mozart’ın Viyana’da ayakta kalan tek evi, 250. Doğum günü olan 27 Ocak 2006’da kapısını müze olarak açtı. Figaro’nun Düğünü’nü burada yazdığı için Figarohaus diye de bilinen müze, bestecinin hayatının en güzel günlerini geçirdiği 1784 ile 1787 arası eviymiş. Viyana’yı ne yazmakla ne de anlatmakla bitiremeyiz. En iyisi eğer fırsatınız olursa atlayın bir uçağa bu rüya şehire gidin. Hiç pişman olmayacağınız gezilerden birini yapmış olacaksınız. Unutmadan dönüşte de çantanızı bolca çikolatayla doldurun. Viyana Otelleri ve İndirimli Fiyatlarıyla Anında Rezervasyon İmkanı Yazan İbrahim ELİBAL Uzman Psikolojik Danışman Ürdün’ gitme niyetiniz var ve kaç gün ayırmalı/ nerelere gitmeli / nereleri feda etmeli gibi bir araştırma yapıyorsanız doğru yerdesiniz. Biz aşağıda hem kendi önerdiğimiz planı anlattık, hem de ekleyip/ çıkarmak isteyebileceğiniz birşey olur diye diye ülkenin öne çıkan tüm turistik yerleri ile ilgili genel bilgi verdik. Yazıya başlamadan önce ülke ile ilgi genel bir fikir edinmek ve endişe uyandıran bazı konulara cevap bulmak için Ürdün yazımızı okumanızı şiddetle tavsiye ederiz. Her ne kadar orta doğu kültürüne yabancı olmasak da, şeriat ile yönetildiği için kurallar ve giyim kuşama dair kafanızda bazı sorular olabilir. Ürdün yazımızda hem bunları cevapladık, hem de ne kadar götürmeli ve maliyetler gibi bütçe konularını açıkladık… Nasıl Bir Ürdün Gezisi Planlamalı Ne zaman – Bahar ayları ideal. Planlama – Ürdün’de yapmadan dönülmeyecek en güzel 2 şey Petra ve Wadi Rum – Gerisi zamanınıza ve bütçenize kalmış. Aşağıda detaylıca anlatacağımız için hızlı geçiyoruz. – Genellikle insanlar Amman’a uçup, araba ile güneye inip, dönüşü Akabe’den yapıyor. Zaten görülmesi gereken yerler hep yol üzerinde. İsterseniz tersi de mümkün. Kaç gün – Petra’ya ve Wadi Rum’a 1’er tam gün ayırmanız şart. Açıkçası geri kalan yerleri o kadar da elzem değiller. Buraya kadar toplam 2 gün – Ama eğer fitseniz Wadi Mujib’de kanyoning de yapın. Aşırı eğlenceli. Kanyoning yarım gününüzü alır. Etti toplamda 3 gün – Petra ve Wadi Mujib çok çok yorucu günler. Wadi Rum’da da güneşin doğuşu için erken kalktığınızdan canınız çıkıyor. İşe dönemden kendinize gelmek için 1 gün kesin koymalısınız ama bunun illa Ürdün’de olması gerekmiyor. Kendi evinizde de olabilir. Zaten gezmeden yatmak isteyeceğiniz kadar yoruluyorsunuz. Ürdün’ün pahalı bir yer olduğunu da düşünerek siz değerlendirin. – Yani bizce 3-4 gün yeter. Daha fazla zaman ayırmak gerekli gelmedi bize. Ama gelmişken uzun kalayım derseniz kendinizi 1 hafta oyalayacak şey de bulursunuz. Yine de 1 haftanız varsa hepsini Ürdün’de geçirmek yerine İsrail gibi bölge ülkelere uğramak daha enteresan olabilir. – 4 güne hem mutlaka görün dediklerimizi görür, hem de takibinde bunları da eklemeyi düşünün dediklerimizin çoğu sığdırırsınız. Önerilerimiz – Araba kiralamanız şiddetle tavsiyemiz olur. 4×4’e bir tek çölde ihtiyaç oluyor, onu da zaten çölün girişinde buluyorsunuz. Jipli Bedeviler hem sizi tura çıkartabiliyor, hem de taksi gibi çölde kalacağınız kampa götürebiliyor. – Akabe’yi Ürdün’ün Bodrum’u olarak pazarlıyorlar ama uzaktan yakından alakası yok. 🙂 İçki serbest ve Akabe vergisiz bölge olduğu için çevre ülkelerden Araplar buraya tatile geliyor ama ne şehir güzel, ne de denizi deniz. Özellikle de şu deniz konusunda hayal kırıklığına uğramanızı için biraz açmak isterim. Akabe Ürdün’ün tek deniz kıyısı ve sadece deniz ulaşımı yapabilsin diye verilmiş ufacık bir kıyı şeridi. Hepi topu 18 kilometrecik. O da çoğunlukla zaten liman olarak kullanılıyor. Arada resortlar, bir iki boş sahil parçası var ama o da Haydarpaşa Limanı’nda yüzmeye çalışmak gibi birşey. Resortların sahileri daha iyiler. Dalışa gelecek olursak mavi mercan resifleri ve renkli balıklar var ama etkileyici birşey yok. İnanın Kaş’ta dalmak daha keyifli. O meşhur nefes kesen Kızıl Deniz dalışları Mısır tarafında oluyor. Deniz aynı deniz olsa da fauna çok farklı. Çok sayıda denizanası olduğunu da not edelim. Özetle; Akabe’ye giderseniz dalın ama bizce dalmak ya da deniz tatili için Akabe’ye gidilmez. – Peki Amman? Ülkenin başkenti ama Amman’ın da çok bir olayı yok. – Programınızı Petra’nın gece mumlarla aydınlatıldığı halini görecek şekilde yapın. O da sadece Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe geceleri arası oluyor. Ama siz yine bir değişiklik var mı Petra at Nightın sitesinden kontol edin. – Eğer İsrail’i de görecek ve iki ülke arası kara sınırı geçişi yapacaksanız önce İsrail’e uçun, sonra Ürdün’e geçin çünkü İsrail kara sınırından içeri insan kabul etmek de daha problemli. – Biz denemedik ama daha fazla kalacaksanız A Piece Of Jordanın 3 günlük yemek ve yerel turizm konseptli turlara bakın deriz. Rota – Klasik rota şu şekilde 1. gün Amman 2. gün Bethani – Lut Gölü Dead Sea- Wadi Mujib 3. gün Petra 4. gün Wadi Rum 5. gün Akabe Rotanın 5 gün olduğuna bakmayın. Aslında ne Amman, ne de Akabe cazip ama uçuşlar bu şehirlerden olduğu için mecburen rotaya giriyorlar. İsterseniz ikisini ya da birini listenizden çıkarabilirsiniz. Konaklama Ürdün’de Amman, Wadi Rum, Akabe ve Petra’da konaklama konusundaki tüm detayları, Ürdün’de Nerede Kalınır? yazımızda bulabilirsiniz. Önemli – Ürdün bir şeriat ülkesi. Cuma’nın tatil olduğunu unutmayın. – Gece çıkacaksanız Amman’da en iyi gün Pazartesi’ymiş. Akabe turistlere yönelik bir yer olduğu için belki Cumartesi de hareketli olabilir. Ürdün Favorilerimiz Bıuradan bu oteli inceleyebilirsiniz. 1. Wadi Rum – Herkes 1 numaraya Petra’yı koyuyor. Gerçekten de Petra harika bir yer ama bize çöl daha derin bir iz bıraktı. Çölde güneşi doğurmak ve batırmak, safariye çıkmak, Bedevilere karışmak, kamplarda gece konaklamak, ama hepsinden çok dev bir heykel sergisine benzeyen pembemsi çölün güzelliğini kaçırmayın deriz. En az 1 tam gün ayırın, en fazla 2. Daha fazla vakit ayırmayı düşünürseniz 2. Petra & Siq & Manastır – Petra Ürdün’ün baş tacı. Muhtemelen sizin de aklınıza Ürdün’ü düşüren şey Petra oldu. Dünyanın yeni 7 harikasından biri seçildiği kadar var. Siq de Petra’ya varmak için içinden yürüdüğünüz kanyonun adı. Manastır Monastery de yine aynı ören yerindeki bir tapınak. Aşırı büyük bir ören yeri. Sabahtan akşama kadar gez gez bitmiyor. Aşağıda bununla ilgili tüyolarımız var. 3. Wadi Mujib’de kanyoning – Kanyondaki suyun içinde kanyoning yapmak süper eğlenceli ama ciddi yorucu da bir aktivite. Sporcu olmayı gerektirmiyor ama performansına güvenmeyen bulaşmasın. Ufak çocuklulara, sağlık problemi olanlara tavsiye etmeyiz. Wadi Mujib’de kanyoning yapabilmek için bir tura katılmanız lazım, onu da buraya varmadan ayarlamış olmalısınız. Yani vardığınızda”Kafama esti, ben de yapacağım” deseniz kimseyi bulamazsınız. Aşağıda detaylıca konışacağımız için şimdilik kısa kesiyoruz. Bunlar Ürdün’de yapılacak en güzel şeyler. Tripadvisor’da, başka bloglarda vs Ürdün’de gezilecek bir sürü yer önerildiğini görmüşsünüzdür. Bize sorarsanız, Ürdün’ün ne kadar pahalı/ sayılı tatil günlerinin ne kadar kıymetli olduğu ve ülkedeki tüm yerlerin çok da büyüleyici olmadığı düşünüldüğünde hepsine giderek vakit kaybetmeye gerek yok. Özellikle de yukarıda da dediğimiz gibi Akabe’de Kızıl Deniz’e efsane şeyler göreceğim hayallerine kendinizi kaptırmayın deriz. Oranın Kızıl Deniz’i hiç sizin kafanızdaki Kızıl Deniz değil. Ama bu noktalara giderken zaten yolunuzun üzerinde kaldığından uğramayı düşünebileceğiniz yerler. Hem bi pitstop olur, hem de birkaç yer daha görürsünüz. Bunları mutlaka yapın diyeceğimiz şeyler bu kadar. Dediğimiz gibi bundan sonrası gün sayınıza/ ilginize ve bütçenize kalmış bir konu. Gelelim ülkenin gezilecek tüm yerlerinin listesine Ürdün’de Gezilecek Yerler Haritayı GoogleMapste görüntülemek için tıklayın. 1. Ürdün’ün Başkenti Amman Foto Flickr / Kathleen Ürdün’ün başkenti Amman, Doha ve Dubai ile birlikte Arap dünyasının en önemli 3 merkezinden ve en modern şehirlerinden biri. Ülkenin nüfusunun yarısına yakını burada yaşıyor; ekonominin, sanatın, eğlencenin Ürdün’deki merkezi. Fotoğraftaki gibi kuru, beton, labirent gibi bir şehir, ama daha önce Orta Doğu’ya gelmediyseniz, 1 gün ayırmaya değer. 1 günlük Amman rotası epey standart Tarihi Amman’ı Roma Tiyatrosu, Arkeoloji Müzesi ve Amman Kalesi gezmek, Amman’ın en eski restoranı Hashem’de meşhur falafel ve humusundan yemek, komşusu Habibah’da künefe gümletmek, oradaki çarşı & pazarları gezmek, grafittiler ve cafelerle dolu ünlü Jebel Amman Rainbow Caddesi’ni görmek, Amman’ın Nişantaşısı Abdali’deki The Boulevard’da ya da Sweifieh’deki Wakalat Street’de farklı bir Ürdün görmek. Konum için tıklayın. Amman’da ne yapılır, nereler gezilir, ne yenir için tıklayın Amman 2. Jerash Antik Kenti Fotoğraf Kaynak Petra’nın yanında sönük kalsa da Roma tarih meraklılar için enteresan bir durak da Orta Doğu’nun en iyi durumdaki Roma şehirlerinden biri olan Jerash. Amman’dan saatte varılıyor, 1 saatte her yeri görüyorsunuz. Hierapolisler, Efesler görmüş kişileri ne kadar etkileyeceği tartışılır. Yine de görmek isterseniz hem tarihi Amman’ı, hem Jerash’ı yarım güne sığdıran turlar var. Jerash Antik Şehri’ne giriş 10 Dinar. Konum için tıklayın. 3. Bethany El Mağtas Vaftiz işlemi sonundaki suya batırma bölümüne ithafen, Al-Maghtas El Mağtas Arapça’da “batırma” demek. Bethany ise Ürdün Nehri kıyısında yer alan arkeolojik bir vaftiz alanı. “Ürdün Ötesinde Bethany” Vaftiz Siti adındaki yer 2015’den beri UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Bu bölge, Hz. İsa’nın vaftiz edildiği yer olarak kabul ediliyor ve kutsal sayılıyor. Peygamber İlyas’ın göğe yükseldiği yer kabul edilen İlyas Tepesi olarak bilinen bir höyükteki manastır kalıntıları ve kiliselerin, vaftiz havuzlarının ve yerleşimlerin bulunduğu nehir tarafı. 1967’de, İsrail ile Arap ülkeleri Mısır, Ürdün ve Suriye arasında yaşanan 6 Gün Savaşları sonrası bölge terk edilmiş ve böylesine önemli bir değere sahip bölgeye mayınlar döşenmiş. 1994’te imzalanan İsrail Ürdün Barış Antlaşması sonrasında, bölge mayınlardan arındırılmış, alanda arkeolojik çalışmalar hızlanmış, bölge sit alanı ve hac alanı ilan edilmiş. O zamandan bu zamana, 4 Papa dahil çeşitli devlet adamları burayı ziyarete gelmiş. Her sene 6 Ocak’ta bu küçük arkeolojik sit alanı, Epifani bayramını yani İsa’nın vaftizini kutlamak için buraya gelen binlerce kişiyi ağırlıyor. Bethany’e giriş 5 Dinar. Konum için tıklayın. 4. Madaba Medeba Fotoğraf Kaynak Rita Willaert / Flickr Madaba, Ürdün’ün, başkent Amman’ın yaklaşık 30 kilometre mesafede olan 5. büyük şehri. Tarihi Kral Yolu üzerinde yer alan Hristiyanların yoğun olarak yaşadığı bir şehir. Şehirde birçok faal kilise var bu özelliği ile de ülkenin istisnai yerlerinden. Fakat kentin en önemli özelliği, Kutsal Topraklar Küdüs’ün bilinen en eski haritası olan, kalma, mozaik haritaya sahip olması. Şehirdeki eski kiliselerden biri olan Aziz George kilisesinin tabanında, 1884’te bulunan mozaik harita, Lübnan’ın Cübeyl kentinden Mısır’ın Teb şehrine kadar olan bir bölgeyi kapsıyor ve Kudüs üzerine o dönemden kalan en ayrıntılı haritalardan biri olma özelliği taşıyor. Ne yazık ki aslen yaklaşık 190 metre kare olan haritanın mozaik parçaları, 1896’da bilim insanlarının eline geçene kadar ortadan kaybolmuş olduğundan haritadan geriye sadece Nablus’tan Mısır’a kadar olan alanı kapsayan parçası kalmış. Bu şehirde yapılacak tek ve en önemli şey, Aziz George kilisesinin tabanındaki mozaik haritadan geriye kalan parçaları görmek. Buraya Amman çıkışlı olarak, Ölü Deniz, Nebo Dağı ve Madaba’yı kapsayan turlarla gelebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. 5. Nebo Dağı Fotoğraf Kaynak Nebo, Nibu veya diğer adıyla Nevo Dağı’da Madaba’ya bağlı olan kutsal sayılan bir dağ. Avarim Dağları’nın zirve noktası olan dağın, Musevilik dininin kutsal kitabı Tanah’ta geçtiği üzere, Musa peygambere vaad edilmiş toprakların gösterildiği nokta olduğu düşünülüyor. Ayrıca Musa peygamberin mezarının da bu dağda olduğuna inanılıyor ama nerede olduğu tam bilinemiyor. Eğer Madaba’ya gelirseniz, Nebo Dağı’na çıkmadan dönmeyin. Zaten tüm çıkış ve iniş süreci çok fazla vaktinizi almayacaktır. Dağ’a giriş 2 Dinar. Konum için tıklayın. 6. Lut Gölü Dead Sea Deniz seviyesinden 420 metre aşağıda olmasıyla dünyanın en derin noktası ve 2. en tuzlu suya sahip gölü olan Dead Sea yani Lut Gölü’nü mutlaka görmeli ve burada yüzmelisiniz. Tuz oranı yüzde 30’un üzerinde olan su yüzeyinde hiç batmadan durabilmek mümkün. Suya girmeye heves edenler için kıyıda birkaç işletme var. Fiyatlar 20-25 Dinar arasında değişiyor. Yol kenarında durup, herhangi bi yerden de göle girmek mümkün. Sakın ama sakın gözünüze su kaçmasın, o kadar tuzlu ki gözünüz oyuluyor, acıdan kıvranıyorsunuz. Tuz oranı sebebiyle içinde yüz üstü yüzme poziyonunda durmak da imkansız, birçok insan denerken debeleniyor ve gözüne su kaçıyor. Lut Gölü’nün çamurunun da iyileştirici özelliği ile ünlü. Burada çamur banyosu yapmak oldukça popüler. Suyunun bu sodyumu yüksek özelliği sayesinde, burada küçük bir bakım ve güzellik endüstrisi oluşmuş. En lüks otel zincirlerinin burada spa otelleri bulunuyor. Gölden çıkarılan killer ve çamurları satan dükkanlar var. Konum için tıklayın. 7. Wadi Mujib Wadi Mujib için Ürdün’ün “Grand Canyon”u diyebiliriz. Lut Gölü’nün doğu kıyısında kalan ve muhteşem bir biyo-çeşitliliğin görüldüğü, deniz seviyesinden 410 metre aşağıda kalan Mujib Doğal Yaşamı Koruma Alanı ise dünyanın rakımı en düşük koruma alanı olarak biliniyor. Çevresindeki diğer alanlarla arasında metre kadar bir fark olduğundan dolayı, bu kanyonun içinde bambaşka bir dünya oluşabilmiş. Zaten UNESCO tarafından 2011 yılında Biyosfer Rezervi ilan edilmiş ve koruma altına alınmış. Elbette tahmin edersiniz ki yeryüzü şekilleri sayesinde, macera sporlarına da büyük imkan veren bir yer. Özellikle de Wadi Mujib Boğazı, su dolu bir kanyon olduğundan, meraklılarına kanyoning olanağı veriyor. Vadinin içinden geçen Mujib Nehri’nin son durağı Lut Gölü oluyor. Vadide toplam 4 trail rotası var. Bunlardan Siq zorluk derecesi kolya-orta olarak sınıflandırılmış, Canyon orta-zor derecede sınıflandırılmış, halatla şelale geçme gibi etapları var. ve Malaqi trail orta-zor derecede sınıflandırılmış, suyu takip eden yürüyüş rotaları olduklarından, suların yükselme alçalma durumuna bağlı olarak sadece Nisan-Ekim arası aylarda yapılabiliyorlar. Ibex trail orta zorlukta ise sadece kara rotası olduğundan ve hiç suyun olmadığı noktalardan geçtiğinden yılın her dönemi yapılabiliyor. Konum için tıklayın. 8. Karak Kalesi Fotoğraf KaynakUwe Brodrecht / Flickr Karak Kalesi, Haçlılar döneminden kalma Ürdün’deki iki kaleden biri. Cennetin Krallığı adlı filmdeki kuşatma sahnelerinin de geçtiği kale olan Karak Kalesi, düşmanın Kudüs’e yaklaşmasını engellemek için yol güzergahı üzerinde inşa edilmiş. Daha sonra Selahaddin Eyyübi tarafından Hattin Savaşı’nda feth edilmiş. Daha sonra Memlüklere bağlanan kale, en sonunda da Osmanlı hakimiyetine girmiş. Buraya gelirken kalenin içindeki karanlık dehlizleri de keşfedebilmek için fener getirmek iyi fikir. Kalenin mutfağında, zeytinlerden zeytinyağı elde etmek için kullanılan devasa dairesel taş ve taş fırın hala duruyor. Kale’nin nefis bir Wadi Karak manzarası da var. Giriş ücreti 2 Dinar. Konum için tıklayın. 9. Wadi Dana Fotoğraf Kaynak jcookfisher / Flickr Ürdün’nün ikinci önemli doğal yaşam alanı da Wadi Dana. Wadi Mujib gibi bir biyorezerv alanı olan bölge, yaban hayat gözlemine çok elverişli. Dana Doğal Yaşamı Koruma Alanı, nesli tükenmekte olan birçok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Giriş 7 Dinar. Vadide yapılmaya değer bir diğer şey ise 16 kilometrelik Wadi Dana trail. Çoğunlukla yokuş aşağı bir parkur olduğundan kolay seviye bir rotası var. En az 3 saat süren bir yol olduğunu unutmayın, planlarınızı ona göre yapın. Dana Vadisi’nde konaklamanın en alternatif ve keyifli şekli, Dana Rummana kamp alanında çadırlarda kalmak. Ama yüksek sezonlarda aşırı yağmurların ve fırtınaların görüldüğü bir bölge olduğundan, böyle bir kamp deneyimi için mutlaka kuru sezonu tercih edin. Fakat belirtmekte fayda var ki çadırda da konaklıyor olsanız ne yazık ki kiralar 100 dolar civarında. Konum için tıklayın. 10. Petra Antik Kenti Ürdün’ün en önemli noktası, hatta ulusal simgesi hiç şüphesiz Petra Antik Kenti. Nebati Uygarlığı döneminde yapılmış olan 2200 yıllık şehir, kızıl renkli kayalardan oluşan 1 kilometrelik dar bir geçitten geçtikten sonra tüm heybetiyle karşınıza çıkıyor. İnsan eliyle kayaların tek tek oyulmasıyla oluşturulmuş olan Hazine Al-Khazneh antik kentin en çok fotoğraflanan noktası. Daha sonra Romalılar tarafından ele geçiridiği için Antik Tiyatro, Kraliyet Mezarları, Antik Su Yolu, sütunlu caddeler, anıtsal yapılar, tapınaklar gibi o dönemden kalma daha birçok görülesi yeri var. Üstelik sadece fotoğraf da değil. Bu bölge, Indiana Jones’tan Mumya’ya birçok Hollywood filmine set olmuş bir yer. Buraya gelirken tek dikkat etmeniz gereken şey, ziyaretinizi Petra by Night’a denk getirmek. Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe günleri hava kararınca düzenlenen etkinlikte, Hazine’ye çıkan yol ve Hazine’nin önü mumlarla kaplanıyor. Size sadece, canlı müzik eşliğinde, size ikram edilen Bedevi çayından içip bu büyüleyici atmosferin tadını çıkarmak kalıyor. Giriş 50 Dinar. Kredi kartı ile ödemeye yapabiliyorsunuz. Konum için tıklayın. 11. Wadi Rum Sıra dışı coğrafyası sayesinde, Arabistanlı Lawrance ve Transformers gibi sinema filmlerine set olan Wadi Rum yani Ay Vadisi; kumtaşı ve granitten oluşan kızıl yer şekilleri nedeniyle de The Martian ve Red Planet isimli filmlerde de Mars yüzeyi olarak kullanılan yer. Ürdün’deki en büyük vadi olan Wadi Rum, kaya resimlerinden, duvar yazıtlarından ve tapınaklardan, tarih öncesi çağlardan beri insan yerleşiminin görüldüğü, insanlık tarihi ve antropolojik açıdan önemli yerlerden. Bu özelliği sayesinde de 2011’den beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde. Wadi Rum için Arabistanlı Lawrence’ın çölü de deniliyor. Çünkü bir İngiliz ajanı olan Lawrence, bu bölgede yaşamış ve Osmanlı zamanında Arap isyanının çıkmasını desteklemiş. Kendisinin isyan sırasında kullandığı karargah da Wadi Rum’da görülecekler arasında. Konum için tıklayın. Wadi Rum’da Jeep Safari Oldukça popüler olsa da biz zor şartlar altında çalıştırıldıklarından deveye binmeyi tercih etmedik onun yerine arazi araçlarıyla safariyi gözümüz kapalı öneririz. Wadi Rum’u arazi araçları ile keşfetmek paha biçilemez bir keyif. Turlar 2-4 saat arası düzenleniyor. Fiyat aralığı da saatine bağlı olarak araç başı 40-80 Dinar arasında seyrediyor. en önemli tavsiyemiz Bu ülkede mutlaka ama mutlaka pazarlık Wadi Rum Nomads ekibi ile gezdik ve oldukça memnun kaldık. Websitesi Wadi Rum’da Balon Turu Wadi Rum’a sıcak hava balonundan kuş bakışı bakmak da harika bir fikir. Balon turları, gün doğarken yapılıyor ve yaklaşık 1 saat sürüyor. Fakat tüm kalkış, iniş, hazırlık ve nakil süreçleri de düşünülürse bir 3 saati buluyor. Eğer Wadi Rum içinde konaklıyorsanız, buluşma noktası Visitor’s Center. Eğer bu bölgede konaklamıyorsanız, sizi kampınızdan almaya geliyorlar. Ücretler 14 yaşın altı çocuklar 50-60 dakikalık bir uçuş için 65 Dinar, Yetişkinler 50-60 dakikalık bir uçuş için 130 Dinar. Websitesi Ücretler nakit olarak ödeniyor. Tel 0797300298 – 0797300299 ​Wadi Rum’da Konaklama Wadi Rum’da yaşanacak bir diğer unutulmaz deneyim de Bedeviler’in çadırlarına konuk olmak hatta bu Bedevi çadır kamplarında konaklayıp gerçek çöl yaşamını deneyimlemek. Hepsinde kamp ateşi eşliğinde geceler, enfes Bedevi lezzetleri ve otantik bir ortam bulabilirsiniz. Biraz daha lüks bir vadi deneyimi içinse balon evlerde konaklayabiliyorsunuz. En popüler kamplar Wadi Rum Night Luxury Camp. Detaylı bilgi & rezervasyon Salman Zwaidh Camp. Detaylı bilgi & rezervasyon Hasan Zawaideh Camp. Detaylı bilgi & rezervasyon Sun City Camp. Detaylı bilgi & rezervasyon Memories Aicha Luxury Camp. Detaylı bilgi & rezervasyon 12. Hicaz Demir Yolları Bu nostaljik tren, Hicaz Demiryolu’nun üzerindeki tarihi tren. Kutsal Topraklar’a giden yolu kısaltan tren aslında Osmanlı’nın 1900’lerdeki en stratejik hamlelerinden biriymiş. Arapları bağımsızlık için organize eden İngiliz ajanı Arabistanlı Lawrence’ın en büyük meşgalelerinden biri de bu demiryolu hattının sabote etmek olmuş. Osmanlı onarıyor, Lawrence habire patlatıyormuş. Daha sonra yazdığı kitabında ne kadar bu işte ustalaştığını detaylıca anlatmış. Bu şekilde Osmanlı’nın güneydeki toprakları ile olan bağını koparmışlar. Geçenlerde Türkiye bu demiryolunu restore etmiş. Wadi Rum yolu üzerindeki trende bugün bayrağımız dalgalanıyor. Bir 5- 10 dakikanızı ayırıp, bu nostaljik treni vagon vagon gezmeye değer. Konum için tıklayın. 13. Akabe Fotoğraf Kaynak Wadi Rum’a 60 kilometre mesafedeki bir liman şehri olan Akabe, yılın 300 günü güneşli ve burada suyun sıcaklığı yıl boyunca değişmiyor. Bu da onu, ülkenin deniz turizmi noktası yapmış. Akabe serbest bölge olduğu için Arap dünyasının kaçamak yeri olmuş ancak yukarıda da dediğimiz gibi bizi çok heyecanlandıran bir yer olması. Yine de Wadi Rum ve Petra’ya yakın olduğundan dolayı, burada konaklayıp günübirlik geziler yapmak için de uygun bir yer olması sebebiyle değerlendireblirsiniz.. Konum için tıklayın. Fotoğraf Kaynak ★Erin★ / Flickr Akabe’deki dalışın bizim için hayal kırıklığı olduğunu hatırlatmakla birlikte gelenlerin dalmadan dönmediğini de söyleyelim. Bu işler böyle, insan memnun kalmayacaksa bile kendi gözleri ile memlun kalmamak istiyor. 🙂 Akabe’de 20 tane dalış noktası var. Bu dalış noktalarında da 500 mercan resifi, 1200 balık türü ve 1000 kabuklu deniz canlısı türü var deniyor. Su sıcaklığı tüm yıl 20 – 26°C arasında seyrediyor. En ünlü dalış alanı, maksimum derinliğin 26 metreye çıktığı Cedar Pride. Her seviyeden dalış için uygun. Biz buraya dalmadık, belki de sizi güzel bir sürpriz bekliyordur. İkinci en ünlü dalış noktası ise batık tank. Dalış ücretlerine Anchor Diving Centreın veya Ahlan Aqaba Scuba Diving Centerın web sitesinden ulaşabilirsiniz. Türkiye neden Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine taraf değil? Türkiyenin sözleşmeyi kabul etmemiş olmasının temel sebebi karasularının genişliği ve deniz hukuku uyuşmazlıklarında zorunlu yargı yetkisi ile ilgili olan maddelerdir. Deniz ülkesi nedir? Devletlerin egemen haklara sahip olduğu deniz ülkesi, esas hatla kara ülkesi arasında kalan iç sular ve bu hattın ötesine uzanan ka- ra sularından oluşur. İç suları tanım olarak; kara sularının ölçül- meye başlandığı esas hattın kara tarafında ka- lan deniz alanlarıdır Kuran, 2007. 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi kaç mil? 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinde karasuları 12 milden fazla olmamak şartıyla devletlerin kendilerinin belirleyebilecekleri kabul edildi. Günümüzde devletlerin çoğunluğu karasularının genişliğini 12 mil olarak uygulamaktadır. BMDHS kaç madde? Bu şekilde üzerinde oydaşma sağlanamayan Sözleşme metni 10 Aralık 1982’de Nihai Sened ile birlikte imzaya açılmıştır. 320 madde ve dokuz ekten oluşan BMDHS, 1958 Ikinci Deniz Hukuku Konferansı’nda kabul edilen sözleşme metinlerini birleştirmekle kalmayıp, daha ileri düzenlemeler de getirmiştir. 1969 Viyana Andlaşmalar hukuku Sözleşmesi nedir? 1969 Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi VAHS Uluslararası Andlaşmalar Hukukunu düzenleyen en kapsamlı metindir. Metinde devletlerarası andlaşmalara ilişkin olarak bir çok husus kaleme alınmıştır. Andlaşmaların geçerliliği de bu hususlar arasında yer almaktadır. Karasularından zararsız geçiş hakkı nedir? Zararsız geçiş veya zararsız geçiş hakkı; yabancı bandıralı bir geminin, başka bir ülkenin karasularından geçişini düzenleyen bir deniz hukuku kavramıdır. Her ülke bu hakka sahip olmakla birlikte, hukukun emrettiği ve ev sahibi ülke tarafından belirlenen kurallara da uymak zorundadır. Deniz yetki alanları nedir? Deniz yetki alanları, devletlerin egemenlik dâhil üzerlerinde sair hakları ve yetkileri kullandıkları deniz alanlarıdır. Deniz yetki alanları; iç sular, karasuları, bitişik bölge, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeyi ifade etmektedir. Kara ülkesi nedir? Kara ülkesi; kıtasal kara parçası sadece ada ya da adalardan oluşan ülkeler de vardır, varsa adalar, kara ülkesi içindeki göl ve akarsular ve kara ülkesinin toprak altından oluşur. Kara ülkesi yılın on iki ayı yerleşime uygun olmalıdır. Deniz ülkesi, iç sular, karasuları ve takımada sularından oluşur. 1982 deniz hukuku Sözleşmesi nedir? Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi İngilizce United Nations Convention on the Law of the Sea UNCLOS, dünya üzerinde okyanusların kullanımı, uluslararası işletmeler için kurallar koymaya, işletmeler, çevre ve deniz doğal kaynaklarının yönetimine ilişkin ulusların hak ve sorumluluklarını tanımlayan … Türkiye Yunanistan deniz sınırı kaç mil? Türkiye ve Yunanistan arasındaki deniz sınırı henüz bir anlaşmayla belirlenmemiştir. Şu anda, hem Türkiye hem de Yunanistan karasularının Ege Denizi’ndeki genişliği 6 deniz milidir. Zararsız geçişten kimler yararlanabilir? Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 19. maddesi uyarınca; zararsız geçiş hakkı şu şekilde tanımlanmıştır Yabancı gemilerin geçişleri; egemen sahildar devletin barışına, düzenine veya güvenliğine zarar vermediği müddetçe zararsızdır. Devletin egemenliğine tabi deniz alanları nelerdir? Kara suları, sahildar devletin “tam deniz egemenliğine” sahip olduğu deniz alanı olarak tanımlanır. Bu egemenlik, aynı zamanda kara suları üzerindeki hava sahası ve bu suların altındaki deniz yatağı ve toprak altını da kapsar. 1969 Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi Türkiye taraf mi? 23 Mayıs 1969 tarihinde Viyanada imzalanan Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi, 2 27 Ocak 1980’de yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeye günümüzde 116 devlet taraftır; Türkiye ise Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesine taraf olmamıştır. Viyana anlaşmasının 41 maddesi nedir? MADDE 41 1. Kabul eden Devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmek, ayrıcalıklarına ve bağımsızlıklarına halel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan her şahsın görevidir. Anılan Devletin iç işlerine karışmamak da bu şahısların keza görevidir. Zararsız geçiş hakkını kim değerlendirir? Zararsız geçiş veya zararsız geçiş hakkı; yabancı bandıralı bir geminin, başka bir ülkenin karasularından geçişini düzenleyen bir deniz hukuku kavramıdır. Her ülke bu hakka sahip olmakla birlikte, hukukun emrettiği ve ev sahibi ülke tarafından belirlenen kurallara da uymak zorundadır. canım shaman'ımın şu anda yaşadıı yer.... bi gelse artık yaf... özletti kendisini... bu arada şehir bazında ele alırsak ufak, şirin ama zalak avrupa kentçiği... buyuk beklentilerle gidildiginde hayal kırıklıgına ugramaya sebep olabilecek ragmen opera ve kitapcilariyla gidilesi yer. gurbetci diskolarının fazlaligi ve yunan restorantlarının pisligiyle sonunun berlin gibi olmasindan korktugum baskent. dünyada refah düzeyi en yüksek olarak ilan edilen şehir. ortalama gelir seviyesinin yüksekliği yanında çok da pahalı olması ile tanınan şehir medeniyet diyarının beşiği mozart'ı yaşadığı sürece tanımayıp öldükten sonra etinden sütünden faydalanan avusturya'nın başkenti. viyana bir depresyon şehridir. tuna kanalı kıyısında yapacağınız yürüyüşlerden sonra hayata azıcık olsa da bağlanabilirsiniz. 20 şilin'e dilim pizza yiyebilirsiniz. en ucuz sigara hobby'dir avusturya'da, sigara otomatlarından sigara alırsınız. paranız yoktur pek, hobby alınır haliyle. maria hilfer strasse'de abuk sabuk dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz. o caddenin en iyi yanı virgin records mağazasıdır. cdleri yüklenip, ordaki iyi çocuklara çaldırırsınız, hiç birini de almak zorunda değilsinizdir. metro istasyonlarında evsizler vardır, sigara isterler, onlara verirsiniz. stephansdome'a gidip zevkine mum yakıp, huşu içinde, günlük ağacı tütsüleriyle buhar banyosu alabilirsiniz. ama başka hiç bir şey yoktur orda. sergiler, konserler, kültürel her bir şey acaip pahalıdır. kahve de çok pahalıdır. şöyle diyeyim, viyana'da hiç melange içmedim ama istanbul'da içtim. bu şehirde beni güldüren yegane şey, iki sosisçiydi. babenberger strasse metro çıkışındaki iki büfe, belli ki aralarında çekişme var... birisi tentesine mein kunde ist könig benim müşterim kraldır... yazmış, diğeri de buna karşılık mein kunde ist kaiser benim müşterim kayzerdir, imparatordur... yazmıştı. siyah valsler yazilmistir ugrunda.. renkli resimli.. french usluplu.. avusturyanin baskenti. zamaninda ajanlarin at kosturdugu, barok mimarisi ve walsi ile ünlü olan bi shehir. semtleri 1 - 23 kadar numaralandirilmistir. avusturya'nin baskenti,balolar ünlü balo opernball olup bu yil 200. kez vuku inanilmaz pahali olmakla beraber bir süre sonra bu düzene uyum saglayip, paranizi dengeli harcayarak herseyden faydalanmayi da ögrenmeniz mümkün olabilmektedir. viyana'nin en güzel tarafi, 10-15 dakika sehir ici ulasim tasitlarindan herhangi biriyle seyahat ettikten sonra,olaganüstü mekanlara misal grinzing, kahlenberg, neuwaldegg yani dogaya kavusmak olanak dahilindedir. ayni sekilde, kent merkezi de ankara'nin kizilay'i gibi burada karlsplatz, stephansplatz, ya da schottentor gibi isimlendirilmistir her yerden ayni sürede ulasilabilesidir. oldukca kompakt bir kenttir. asagi yukari görmeye deger hersey biraraya toplanmistir. schönbrunn saray olarak cok özel önemli gelmeyebilir bize, ancak yürüme parkurlari schönbrunn hayvanat bahcesi, parki, botanik bahcesi pazar ögleden sonrasi sikilan bünyeyi bir nebze 23 bölgeye ayrilmistir. opec ve un avrupa'daki tek temsilciliklerini bu kentte konuslandirmislardir oldukca güvenli bir kenttir. 0030'dan sonra gece otobüsü barlarda saati sasirmis kitleyi sabah 430'a kadar evlerine götürmeye devam eder para ödeyen görmedim bu otobüslere. turist olarak belki de insani cok fazla titretmeyen,ancak ya$amak icin ideal kenttir viyana... huzur, refah,sosyal devlet, cafe ortamidir.... ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. 1 Müze ve sarayları gezin; Viyana bir müzeler şehri! Kafanızı nereye çevirseniz bir müze ile karşılaşıyorsunuz. Şehrin müzeler bölgesi diye adlandırılan bie kesimi bile var. Ben Viyana’dayken Gustav Klimt’in ünlü The Kiss adlı eserinin yer aldığı Belvedere sarayını, Avusturya imparatoriçesi Maria Theresa’nın sarayı olan Schönnbrunn’ü, kraliyet hazinelerinin yer aldığı müze olan ve bir başka Avusturya imparatoriçesi Sissi’nin yaşamış olduğu Hofburg sarayını gezdim. Tüm bunların ortak özelliği hepsinin son derece özenli bir şekilde korunmuş olması. Hepsi ayrı ayrı hayranlık uyandırıcı. Schönnbrunn’ün bahçesi muhteşem. İçinde hayvanat bahçesi bile yer alıyor. Schönnbrunn ve Belvedere’e tatil günlerinde, özellikle de Pazar günü gitmemeye çalışın çünkü saatlerce sıra bekleyebilirsiniz! Horburg sarayında Sissi’nin hüzünlü hayat hikayesi kişisel eşyalarıyla betimlenmiş. Gezdikçe imparatoriçe olmasına rağmen yaşadığı trajik olaylar karşısında hüzünleniyorsunuz… Belvedere Sarayı Yukarı Belvedere Sarayından aşağı sarayın görünüşü ve arka planda da şehir manzarası Hofburg Sarayı Hofburg Sarayı’nın özel eşyaları… Schönbrunn Sarayı Schönbrunn Sarayı 2 Opera’ya gidin; Viyana müziğin başkentlerinden biri. Mozart, Strauss, Bethoveen gibi müzisyenler çıkarmış bir şehir. Buraya kadar gitmişken kendinizi opera salonlarından birine atıp kulaklarınızın pasını silmelisiniz. Opera biletleri hemen hemen her köşede kostümlü görevliler tarafından satılıyor. Müzik’in tarihi hakkında bir şeyler öğrenmek arzusundaysanız müzik evini Haus Der Muzik gezebilirsiniz. 3 Şinitzel yiyin! Viyana’da şinitzel deniline akla gelen ilk yer Figlmüller. 1905 yılından beri hizmet veren 2 şubeli Figlmüller’de rezervasyonsuz yer bulmak genellikle zor oluyor. Figlmüller’in orjinal şinitzeli domuz etinden yapılıyor ancak domuz yemeyenler için biz Türklerin çok sevdiği tavuk versiyonu da bulunuyor. Benim Figlmüller’in şinitzelinden daha çok beğendiğim şinitzel Plauchatta Gasthaus Zur Oper adlı restoranda yediğim dana şinitzel idi. Viyana’ya tekrr gittiğimde tercihim kesinlikle bu yönde olacak! Bu arada şinitzel porsiyonları çok büyük ve yanında genellikle patates salatası ile servis ediliyor. Figlmüller’in Şinitzeli 4 Doğal parkların tadını çıkarın… Viyana’nın çevresinde hem şehri izleyebileceğiniz hem de yeşil parklarda doğanın tadını çıkabileceğiniz tepeler mevcut. Bunlardan en ünlüleri Kahlenberg güzel bir manzaraya sahip restoran/kafe var, Leopoldsberg tepenin üzerinde bir kilise var ve Lainzer Tiergarden doğal yaşam parkı ve aynı zamanda bir hayvanat bahçesi. Kahlenberg’de bulunan bir kafe… 5 Kafelerde lezzet peşinden koşun! Kafeler cenneti Viyana’nın en gösterişli en popüler kafelerini daha önce yazmıştım. Yazıma ulaşmak için lütfen tıklayın… Demel 6 Kuşbakışı Viyana’yı izleyin… Viyana’yı tepeden görmek isterseniz bunun için en uygun nokta Stephansdom Katedrali. 1147 yılında tamamlanmış olan Viyana’nın bu en ünlü yapısının kulesinin yüksekliği tam 136 metre. Ayrıca TV kulesi 252 metrelik Donauturm’da bir başka güzel manzara bulabileceğiniz yerlerden biri. Tepesinde bir restoran da bulunuyor. Bir diğer seçenekte Viyana’nın dönme dolabı olan Wien Riesenrad… Stephansdom’un kulesinden… Donauturm’dan şehrin görünüşü… 7 At arabası turu yapın! Bu ortaçağ’ın imparatorluk başkentini yine ortaçağ’dan günümüze kadar gelen ulaşım aracı olan at arabaları ile gezmek inanılmaz keyifli. Stephansdom’un hemen önünde park yerleri var. 20 dakikalık ve 45 dakikalık turlardan birini seçerek bir zaman yolculuğuna çıkabilirsiniz… 20 dakikalık tur 55 Euro… 8 Mozart çikolatasından tadın! Siyah çikolata kaplı marzipan ve nugat topları Avusturya’nın simgelerinden bir tanesi. Bir çok firma arasında orjinal Mozart çikolatasının kendilerine ait olduğuna dair tartışma bulunmaktadır. Mirabell ve Frütz dışında hiç bir Mozart çikolatasının tam yuvarlak olmasına izin verilmemektedir. Şehirde bu çikolatalardan satan bir çok yer karşınıza çıkacaktır. Bir de fındıklı gofret türü olan Manner gofretlerini de mutlaka deneyin hatta satın alıp eve götürün. İnanılmaz lezzetli! Mozart çikolatası Mirabell’in Mozart çikolatası… 9 Naschmarkt’da lokal lezzetleri deneyin! Viyana’nın yiyecek, içecek ve giysi pazarı. Pazartesi-Cumartesi günleri arasında açık olan pazarda restoranlarda bulunuyor. Özellikle deniz ürünü restoranları çok başarılı. Biz La Maree adlı balıkçıda yedik ve yediğimiz her şeye bayıldık! Naschmartk’taki renkli zeytinler Pazarda her çeşit meyve bulunuyor… Naschmarkt 10 Şehrin şık sokaklarında kaybolun! Viyana’nın sokakları birbirinden güzel. Heleki noel döneminde giderseniz en güzel hallerinde görebilirsiniz. Hem binalar çok ciddi biçimde korunmuş hem de her yer ışıl ışıl. Kafeler, nostaljik dükkanlar, kiliseler ve korunmuş tarihi binalarıyla kesinlikel bir ortaçağ şehrindesiniz. Birbirini kesen sokaklarda gezinin ve hatta kaybolun!Karşınıza bir çok sürpriz çıkacak… Rotenturmstrasse Kohlmarkt Graben Tadında Seyahatler…

viyana da deniz var mı