Olumsuzdüşüncelerden kurtulamıyorum "Kafamdan atamadığım vazgeçemediğim beni sıkan yoran ve hayattan soğutan olumsuz düşüncelerden kurtulamıyorum" Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor
Eğerbu düşünceler size ait olsaydı kendinizi kötü hissetmez gelip buraya yazmazdiniz. Bu vesveseyi önemsemeyin itimat etmeyin. Zamanla geçecektir. Kovulmus şeytanın şerrinden ve vesvesesinden Allah’a siginin . Korkmayın buyutmezseniz geçip gidecektir.
Amabizlerin de aslında bunu beklediğimiz bir gerçektir. Çün-ı..11 çoğu kez, birisinin çıkıp da; neyi nasıl yapmamız, nasıl düşün memiz, nelere inanmamız ve neleri satın almamız gerektiğini bi-t.L' söylemesini arzu ederiz. Başka türlü söyleyecek olursak; in-
Odüşünceden kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Hareket ettiğinizde takıntılı düşünceler sizden uzaklaşacaklardır. Kafanıza takılan düşüncelerden kurtulmak için hareket etmeniz yeterlidir. Uzak bir yerde, vakit geçirmekten hoşlanacağınız sakin bir köşe bulabilirsiniz. Doğada yürüyüşe çıkın. Doğa, çok büyük bir iyileştirme gücüne sahiptir.
CinselTerapi; Bireysel Psikoterapi; Emdr Terapisi; Tag: takıntılı düşüncelerden nasıl kurtuluruz. Takıntılı ve Saplantılı Düşüncelerden Nasıl Kurtulurum? 19 Ocak 2021-Makale, Yetişkin Psikolojik Sorunlar-obsesif düşüncelerden nasıl kurtulurum,
Eniyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir. Kronikleşme yani müzmin hale gelme olasılığının yüksek olması tedavinin önemini arttırmaktadır. Erken teşhis her zaman tedavi süresini kısaltır. Özellikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar OKB tedavisinde oldukça yararlı olmaktadır. Sürekli el yıkamak hastalık mıdır?
0DKk.
Error 522 Ray ID 7383a2e32e09bbb6 • 2022-08-09 213831 UTC FrankfurtCloudflare Working Error What happened? The initial connection between Cloudflare's network and the origin web server timed out. As a result, the web page can not be displayed. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Contact your hosting provider letting them know your web server is not completing requests. An Error 522 means that the request was able to connect to your web server, but that the request didn't finish. The most likely cause is that something on your server is hogging resources. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 7383a2e32e09bbb6 • Your IP • Performance & security by Cloudflare
“Aklıma bir anda cinsellikle ilgili düşünceler geliyor ve başka bir şey düşünemez oluyorum. Sanki biri beynimi ele geçiriyor” Vera. “Cinsellikle ilgili düşünceleri kontrol altında tutmak imkânsız gibi. Uçmak bile sanki daha kolay” John. Sen de Vera ya da John’unkine benzer duygular hissediyor musun? Öyleyse bu makale sana yardım edebilir. Neden önemli? Neden bu kadar zor? Ne yapabilirsin? Yaşıtların ne diyor? Neden önemli? Alex isimli bir genç şunu söyledi “Dayım, Tanrı cinsel arzularını dizginlemeni isteseydi sana böyle arzular vermezdi’ dedi.” Aslında Alex’in dayısının sözlerinin bir kısmı doğru. Tanrı bize cinsel arzular verdi ve bunun bir amacı var. Eğer cinsellik olmasaydı bugün insan ırkı diye bir şey olmazdı. Peki öyleyse neden zihnini cinsellikle ilgili düşüncelerden uzak tutmaya çalışmalısın? Şu iki nedenden dolayı Kutsal Kitaba göre Tanrı, cinsel ilişkinin sadece birbiriyle evli bir kadın ve bir erkek arasında olmasını amaçladı Başlangıç 128; 224. Eğer bu standarda saygı duyuyorsan ve bekâr biriysen, cinsellikle ilgili düşünceler beslemen mutsuzluk ve hayal kırıklığından başka bir şeyle sonuçlanmaz. Hatta arzularına yenik düşüp cinsel ilişkiye girmene neden olabilir. Bunu yaşayan gençlerin çoğu daha sonradan çok pişman oldular. Zihnini cinsellikle ilgili düşüncelerden uzak tutman hayatın boyunca çok ihtiyaç duyacağın özdenetim niteliğini kazanman için önemli bir adımdır 1. Korintoslular 925. Bu nitelik hem şimdi hem de gelecekte mutlu ve başarılı bir hayatının olmasında kilit bir rol oynar. Bir araştırmaya göre, özdenetim sahibi çocukların, büyüdüklerinde sağlık sorunları ya da maddi sıkıntılar yaşama ve kanunları çiğneme olasılığı daha düşük. * Neden bu kadar zor? Bedenindeki hormonal değişikliklere ek olarak, bir de cinselliği saplantı haline getirmiş bir dünyada yaşıyor olmak, zihnini cinsellikle ilgili düşüncelerden uzak tutmanı çok daha zorlaştırabilir. “Televizyonda neredeyse her program, evlilik öncesi cinsel ilişkiyi hiçbir tehlikesi olmayan iyi bir şeymiş gibi gösteriyor. Cinsel ahlaksızlık hiçbir kötü sonucu yokmuş gibi gösterildiğinde uygun olmayan düşüncelere kapılmak çok kolay oluyor” Ruth. “İşyerimdekiler o kadar çok açık seçik şeyler konuşuyorlar ki, ister istemez bu bende merak uyandırıyor. Cinsel ahlaksızlık çok normal gösterildiği için bunun yanlış bir şey olduğunu düşünmek çok zor” Nicole. “Sosyal medyadaki resimlere bakarken kolaylıkla gardın düşebilir. Cinsel içerikli bir resim beynine kazınabilir ve bunu bir daha unutman çok zor olabilir” Maria. Bu gibi nedenlerden dolayı sen de Elçi Pavlus’unkine benzer duygular hissediyor olabilirsin. O şöyle demişti “Doğruyu yapmak istediğim zaman, kötülük yanı başımda bekliyor” Romalılar 721. Yanlış düşüncelerin kafana yuva yapmasına izin verme Ne yapabilirsin? Zihnini başka şeylere yönlendir. Cinsellik dışındaki şeylere odaklanmaya çalış. Örneğin hobilerini, sevdiğin sporları ya da ilgini çeken başka şeyleri düşünebilirsin. 21 yaşındaki Valerie şöyle diyor “Kutsal Kitabı okumak çok işe yarıyor. Bu kitaptaki düşünceler öyle üstün ki, zihnine girdiklerinde zaten başka bir düşünceye pek yer kalmıyor.” Zaman zaman aklına cinsellikle ilgili düşünceler gelmesi normal. Ama bu düşünceler zihnine girdiğinde ne yapacağın sana bağlı. Eğer istersen onlardan kurtulmak senin elinde. “Düşüncelerim kontrolden çıkmaya başladığında zihnimi başka bir şeye yönlendiriyorum. Ayrıca hangi şeyin zihnimde bu düşünceleri uyandırdığını tespit etmeye çalışıyorum. Belki çalma listemden silmem gereken bir şarkı var ya da albümümden silmem gereken bir resim” Helena. Kutsal Kitaptaki ilke “Doğru olan ne varsa, saf ve temiz olan ne varsa . . . . onlar üzerinde düşünün” Filipililer 48. Arkadaşlarını dikkatli seç. Eğer arkadaşların sürekli cinsellik hakkında konuşuyorsa zihnini temiz tutman çok zor. “Gençken düşüncelerimle çok mücadele ettim ve bunun en büyük nedeni arkadaşlarımdı. Seni yanlış arzulara iten bir arkadaş ortamın varsa sadece duygularına odaklanmaya başlıyor ve böylece kendini ateşe atıyorsun” Sarah. Kutsal Kitaptaki ilke “Hikmetlilerle aynı yolda giden hikmetli olur; akılsızlarla ilişkide olan ise zarar görür” Özdeyişler 1320. Uygun olmayan eğlence türlerinden uzak dur. Bugün insanlar neredeyse her türlü eğlence türünün içinde cinsellikle ilgili bir şeyler olduğunun farkında. Nicole şöyle diyor “Beni en çok etkileyen şey müzik. Müzik bende kontrol edemeyeceğim arzular uyandırabilir.” “Cinsel içerikli filmler ve televizyon programları izlemeye başladım. Ne olduğunu anlayamadan kendimi sürekli cinsellik hakkında düşünürken buldum. Ama bu düşüncelerin nereden kaynaklandığını fark etmem zor olmadı. Bu film ve programları izlemeyi bırakır bırakmaz cinsellikle ilgili zihnimdeki düşünceler azalmaya başladı. Eğlence konusunda seçici olmak yanlış arzularla savaşmayı çok daha kolay hale getiriyor” Joanne. Kutsal Kitaptaki ilke “Aranızda cinsel ahlaksızlığın, hiçbir pisliğin ve açgözlülüğün sözü bile edilmesin” Efesoslular 53. Sonuç Bazı insanlar cinsel dürtülerini öyle önemsiyorlar ki bu dürtülerin kontrol edilmemesi gerektiğini, hatta kontrol edilemeyeceğini düşünüyorlar. Fakat Tanrı’nın Sözü bunu öğretmez. Kutsal Kitap insanın, düşüncelerini kontrol edebilen saygın bir varlık olduğuna dikkat çeker. Kutsal Kitaptaki ilke “Zihinsel eğiliminizi yenilemelisiniz” Efesoslular 423.
Şeytanın vaatleri hep yalan ve uydurmadır. Onun başlıca emeli aslında boş, fakat ümit veren süslü sözlerle aldatmak, hilelerle aldattığı insanları helaka iyilik ve kötülük üzerine sebat etmek de ve bunlar arasında tereddüt etmek de üç kısma ayrılırlar;Birincisi Pisliklerden temizlenip riyazet nefsi kırmak için yapılan perhiz ile iyiliği söylemekle ve takva ile onarılan kalptir. Meleküt ve sırlar aleminden hayır hatıraları bu kalbe akıtılır. Akıl, meleküt ve sırlar aleminden kalbe aktarılan bu hayırların inceliklerini anlamak, faydalarının inceliklerine varmak için, düşünmeye koyulur ve anlamaya Allah buyuruyor ki; “Vergisini Allah’a itat edip hakkını ödeyen, mallarının karşılığını verip Allah’tan korkana, İslamı kabul edene kolaylık veririz. Leyl Süresi 5-7”İkincisi Heves ile dolmuş rezil ve perişan olan kalptir. Bu kalp, kötü huy ve pisliklerle kirlenmiş olan kalptir. Bu kalp, meleklerin üstüne kapılarını kapadığı, şeytanların ise kapılarını ardına kadar açtığı kalp de kötülük, öncelikle nefis arzularının hatıralarının oraya yerleşip kökleşmesiyle başlar. Halbuki aklı zaten nefsinin arzularına hizmet etmeye alışmış ve onunla bir ilişki ve yakınlık kurmuştur. Mütemadiyen yaptığı tek şey, ona hileler hazırlamak, onun imkanlarına göre çalışmaktır. Bu yüzden nefis, aklı adeta istila eder, onu yenerek üstün gelir. Kalbi yenerek üstün gelen şehvet; kalbin durup da düşünme imkanını elinden tamamıyla bir vaiz ona gerçeği gösterip duyurmak istese, karanlıkların bürüdüğü kalbe hiç bir etki yapmaz. Çünkü kalp gözü tüm gerçeklere karşı kapanmış, kötülüklerle baş başadır. Ne görür, ne işitir. Böylelikle de nefsinin ve arzularının esiri şehvetin şahlanışını, şeytanın amansız saldırışını, tüm azaların harekete geçmesini durdurmak mümkün olmaz. O, bundan sonra Allah-u Tealanın kaza ve kaderi gayb aleminden şehadet alemine isyan etmiş olarak çıkar. İşte bu gibi kalplere işaret olarak;Yüce Allah buyuruyor ki;“Gördün mü o nefsini ve arzularını kendine ilah edinen kimseyi. Şimdi sen ey Habibim! onun üzerine bekçi mi olacaksın? Yoksa sen onların çoğunu gerçekten söz dinler, akıllanır mı sanırsın? Onlar, dört ayaklı hayvanlar gibidir. Hatta yolca belki daha da sapıktırlar. Furkan Süresi’43-44”Yine Yüce Allah buyuruyor ki; “İnanmayanlara küfür karanlığında boğulanlara gelince, sen onları azab ile korkutsan da korkutmasan da birdir. Çünkü onlar iman etmezler. Bakara Süresi’6”Bir kalp görürsün ki bazen şeytanın vesvesesinden, kötülüklerinden çekinir, onlardan kendini korur ve aldırış bile etmez. Fakat güzel bir yüz gördüğü zaman, şeytanın vesvesesinden, kötülüklerinden kendini korumak şöyle dursun, bilakis onlara dört elle sarılır adeta. O an, ne gözüne ne de kalbine hakim olur. Akıl gider, kalpteki iman nuru kaybolur, sadece gördüğü güzele gönül kalpler de vardır ki mevki, riyaset, kibir gibi şeylerde kendine hakim olamaz. Böyle bir imkan bulunca da her çareye başvurur. Böyleleri, şehevi arzularına karşı hakimiyetlerini kaybederler. İş oraya gelince de insanlıklarını yitirir, hak-hukuk gözetmeden paraya saldırırlar. Birdenbire aydınlıkla karşılaşan yarasalar misali şaşkına döner, ne yapacaklarını bilemez halde etrafa saldırıp Bu da nefsi arzularının hatıralarının kalpde canlanmasıyla meydana gelir. Kalb, bir yandan kötülüğe çekilirken, diğer taraftan iman hatıraları tarafından iyiliğe doğru itilir. Bu arada nefis, şehvet kuvveti ile şer hatıralarının yardımına koşar, şehveti ve meşru olmayan istifadeleri kuvvetleştirmek için elinden gelen hiç bir imkanı yandan da akıl, iyilik hatıralarına yönelir, şehveti kovar, kötü işlerini beğenmez çirkin görür. Şehveti kötü saldırganlıklarında, yırtıcı vahşi hayvanlara benzetir. Böylece nefis, aklın nasihatine meyleder. Gerçekten helaka uğrayanlar ,peşin zevklerinin peşinde koşup sonunu ebedi, harikulade nimetlerini, şu geçici bir anlık zevk ile değişebilir misiniz? Yoksa cehennem ateşine sabretmek sana zor gelmiyor da, şehvetin alemine dalıp esiri olmak mı istiyorsun? İnsanlardan bazılarının nefis arzularına ve heveslerine uyduklarını görüyorsun da gıpta mı ediyorsun? Onlar gibi gaflete dalmak korkutmuyor mu seni? Şeytan, onlara farkında olmadıkları helake sürükleyen yol buldu ise, sana da öyle bir yol bulmasını mı istersin? Oysa ki başkasının günahı senin azabını bir düşünsene;Sıcak bir yaz günü insanlar güneşin altından kalırken sende onlar gibi güneş altında yanmak mı, yoksa gölge altında korunmak mı istersin. İşte cehennem ateşi de böyledir. Herkes cehennem ateşinde yanar, azap çekerken, senin tüm keder ve güçlüklerden uzak olarak bir gölgeliğin olsun istemez misin?Bunu dinleyen nefis, gerçekten meleğin bu söz ve uyarılarına hak verir “doğru olan da budur der”. İşte nefis böyle zıt iki kuvvet arasında bocalayıp durur. Sonunda da layık olduğu tarafa yönelerek üstün gelir ve şeytanın “yendim” diyen zafer narası, boğazında tıkalı nefis tam aksine şeytanın sıfatlarına yenilirse bu sefer de şeytan galip gelerek sevinç narası atar. Öyle ya nasıl sevinmesin. Kalp, Allah-u Tealanın ve dostlarının askerlerinden uzaklaşarak şeytanın askerlerine meyleder. Böylece kaderine layık olanın azaları, Allah’tan uzaklaşmasına sebep olan tarafa doğru vaatleri hep yalan ve uydurmadır. Onun başlıca emeli aslında boş, fakat ümit veren süslü sözlerle aldatmak, hilelerle aldattığı insanları helaka sorumlu olmayan ancak Allah’dır. Allah’dan baka herkes yaptıklarından İmam Gazali / el-İhya / C3 / Sayfa
Takıntı Nedir? Takıntı denildiğinde akılda oluşan ilk bozukluk Obsesif – Kompuksif bozukluktur OKB. Bazı insanların kafalarını düşünceler sarıp sarmalar. OKB’si olan insanlarda takıntılar, düşünceler, davranışlar günlük yaşamı aksatırken normal insanların günlük yaşamında aksama olmaz. Ben bu yazımda Okb konusuna değinerek ama üzerinde durmadan, normal takıntılar çizgisinden ilerlemeyi planlıyorum. Gelin o halde OKB ne demekmiş bir değinelim. Obsesyon dediğimiz kelime şu manaya gelir; Takıntılı, gerçekçi olmayan düşünceler… Kompulsiyon ise obsesyonlar ışığında tekrarlanan davranış örüntüsüdür. Dediğimi unutmayalım lütfen. Kişiye OKB tanısı konulması için en önemli faktör ’günlük yaşamı aksatması’’ olacaktır. Yoksa hepimizde bazen tuhaf düşünceler ve davranışlar olabilir. Bu OKB olduğumuzun kanıtı değildir. Takıntılı Düşünceler Nelerdir? Genel temalarını inceleyelim; -Kişi kirlenmekten korkar -Her şeyden şüphe etmek, belirsizliklere karşı tahammülsüzlük yaşamak -Düzenli olma ihtiyacı ve simetrik ihtiyaçlar -İntihar düşüncelerinin belirginleşebilmesi -Saldırganlıkta, cinsellikte veya dinsel konularda istenmeyen düşünceler Bu tarzda durumlar OKB’nin tabanını oluşturur. Normalde OKB’si olmayan kişiler de gerçek olmayan düşünceler içinde boğulabilir. Mesela; *Kimse beni sevmiyor, değer görmüyorum *Eşim beni aldatıyor kesin *Yemek yersem hep kilolu kalacağım, az yemem lazım *Düşük not alırsam hayatım boyunca başarısız olacağım Bu gibi düşünceler de insanları meşgul edebilirler. Takıntılı Düşüncelerden Kurtulmanın Tüyoları O düşünceler yok mu o düşünceler? Bazen kurtulmaya çalıştığımız şeyler daha güçlü hale gelir bizi ele geçirebilirler. Biz bir hapishaneye kapatılmış gibi hissedebiliriz. Düşüncelere kulak vermeyin Aklınıza bir düşünce takıldığında ya da geldiğinde yapacağınız ilk şey kendinizce o düşünceye mantıklı yanıt vermek olacaktır. Ama bunu yapmayın. Siz karşılık verdikçe o ses güç kazanıyor. Yapmayın. ’Bu düşünce şu nedenlerden dolayı saçma bir düşüncedir.’’ deyip geçin. Düşüncenin geçeceğini bilin Her insan hayatında bir ’uyuşukluk evresi’’ geçirmiştir. Tepki vermediği, görmezden geldiği ve zamanla geçen evreler, olaylar ardı sıra . . . Alkol bağımlısı birini düşünelim hemen. Yoğun bir istek geliyor ve çevrede alkol alacak birçok yer var. Parası da fazlasıyla var. Şimdi bu kişiyi durdurmak biraz güç olabilir değil mi? Çünkü bütün şartlar yerine oturmuş. Peki bir de kafamıza ansızın gelen saçma bir düşünceyi düşünelim. Onu def etmek mi daha kolay yoksa alkol içmeyi durdurmak mı? Evet bu soruyu alkol bağımlısı birine sorarsak alacağımız yanıt ’ Tabi ki de düşünceyi def etmek daha kolay.’’ olacaktır. Çünkü düşüncenin kesinliği yok. Onu yok edebilir. Ama alkol içmek için bütün şartlar bir bir yerine oturmuş kişiye hadi alkol iç’ diyor. Unutmayalım, düşüncelerin bizden gelip gideceğini. Her an, her olay gibi onlar da uçup gidecek. Yeter ki alkolde olduğu gibi alışıp kalmayalım, zamanla düşünce bağımlısı olmayalım. Şimdiye Odaklanın Sıkışmış düşüncelerimiz genelde iki zamana takılı kalır. Geçmiş ve gelecek. Beyin ikisinden birine takılır. Annem bana böyle davranırdı, beni hiç sevmedi geçmişe entegre beyin Hayatım boyu başarısız olacağım, bir iş yapamayacağım geleceğe entegre beyin Sinemaya gittiğinizi hayal edin. Bir hikaye izlersiniz ağlarsınız ya da gülersiniz. Film bitince salondan çıkıp kendi yaşamınıza devam edersiniz. İşte bu düşünceleri bir filme benzetelim. Onlar bizi ağlatabilir ya da güldürebilir. Ama tamamiyle bizim hayatımız değillerdir. Siz sohbet edin, gülün, yaptıklarınıza, yapmadıklarınıza bakın. O an ne oluyorsa onunla ilgilenin. Anın tadına varın diyorum kısaca. Çünkü FİLM BİTTİ. Duyularınıza yönelin Dünyaya geldiğimizde beş portal ile açılırız; Koklama Görme Duyma Tatma Hissetme Bir önce ki ’Şimdiye Odaklanın’’ maddesi ile bağlantılı olan bu madde bize ne demek istiyor? Şimdi ve burada ya odaklan diyor. Bunu duyularınla anlamlandır diyor. Çok zor bir şey demiyor aslında. Sevgilinize sarıldığınız bir anı düşünün. Sarıldığınız o anda alakası olmayan saçma düşüncelerle de meşgulsünüz yine. Belki onlarca çözüm de buldunuz kendinizce. Ama bir şeyi kaçırdınız. Sarılırken o duyguyu hissedemediniz. Y da sevgilinizin boynunda dolaşan kokuyu soluyamadınız. Çünkü odağınız düşüncelerdeydi o anda değil. Ana duygularınızla odaklanın. Başka işlerle uğraşın Bu kafa dağıtmak için kullanılan en bilindik yöntemdir. Hepimiz zaman zaman tuhaf düşünceler içinde boğuluruz ve yakınımızdan biri ’hadi gel dışarı çıkalım da kafa dağıtalım, biraz gezelim’’ der. Amaç kafada dolaşan düşünceleri anlık da olsa dondurmaktır. Bulmaca çözün, odanızın duvarlarını boyayın ya da yapmadıklarını yapın. Kimyayı suçlayın Beyin sürekli düşünmek ve sorunlara çözüm bulmak ister. ’Çözecek bir sorunum olmadığı için beynim de biyokimyasal olarak kendine sorun çıkarıyor. Beynimin uydurduğu tuhaf düşünceler ve sorunlar’’ deyip bütün suçu beyninize atın. Hayal edin Çevrenizde tuhaf düşünceleri olduğunu düşündüğünüz kişileri hayal edin. Mesela ’pilav pişiremediği için kendini beceriksiz ilan eden birini’’. Siz o an bunu hayal edince ne kadar saçma düşünüyor, halbuki pilav yapamaması onu beceriksiz kılmıyor ya da hayatı boyunca pilav yapamayacağı anlamına gelmiyor.’ diye düşüyorsunuz. İşte bu hayallerle sizin de bazen saçma düşünebileceğinizi kendinize hatırlatın. Güçsüzlüğünüzü kabul edin Aklınıza gelen her şeyi denediniz ama kurtulamadınız. Beyninize karşı mağlup geldiğinizi kabul edin. Düşünceler beyninizde istediği kadar kalsınlar. Unutmayın onlar misafir. 3. maddede dediğim gibi onlar gidecekler. İki gün değil de on günlük misafir olsunlar, sonunda GİDECEKLER. OKB yi sizlere anlatıyor olsaydım tedavi sürecine de girebilirdim. Ama siz de her insanın ara sıra düşünebileceği tuhaf düşünceleri yer edenlerdensiniz. Hayatınızı istediğiniz takdirde kontrol edebiliyorsunuz. Asıl tedavi beyniniz ve kalbinizin uyumlu dansında saklı. Kontrol sizde buyrun . . .
aklımıza gelen cinsel düşüncelerden nasıl kurtuluruz