7c3bXc. Ağrı, yanma hissi ve memede kitlelerin ele gelmesi ile kendini gösteren fibrokistik değişiklikler, memede en sık görülen rahatsızlıkların başında geliyor. Yaklaşık tüm kadınların yarısı, hayatlarının bir döneminde fibrokistik değişikliklere bağlı yakınmalar ile hekime başvurmaktadır. Yakınmalar bazı kadınlarda çok hafif olabilir; adet öncesi görülen bir miktar ağrı gibi. Bu kadınların muayenelerinde ellerine kitle de gelmeyebilir. Bazı kadınlarda ise bulgular çok şiddetlidir; ağrı günlük yaşamı etkileyecek kadar fazladır. Adetlerden sonra bile azalmadan devam edebilir. Fibrokistik meme ve fibrokistik meme arasında fark var mıdır? Hayır İkisi ayanı anlama gelir. Geçmişte bu bulgular hastalık olarak kabul edilirken günümüzde bunun bir hastalık olmadığı ve normal yapının değişimi olarak kabul edilmektedir. Meme displazisi, kronik kistik mastit, gibi isimlerde fibrokistik değişiklikler için zaman zaman kullanılan terimlerdir. Memede fibrokistik değişikliklerin sebebi nedir? Meme bir süt bezidir ve süt üreten bezlerden, sütü meme başına taşıyan kanallardan ve bu yapıyı destekleyen destek dokusundan oluşur. Süt bezlerinde aynı rahimde olduğu gibi adet döneminin başlangıcından itibaren östrojen ve progesteron gibi hormonların etkisi ile gebeliğe hazırlık yapılır. Süt üreten hücrelerde artış ve gelişme gözlenir. Adet sonuna doğru memelerde görülen gerginlik sebebi budur. Gebelik gerçekleşemez ise rahimde artan ve gelişen hücreler adet dönemi sonunda kanama ile atılır. Memede ise artan ve gelişen hücreler adet sonunda gebelik gerçekleşmediği içen yıkılırlar ve bu hücrelerin bir kısmı ölür. Ölen hücreler çevreden gelen iltihapinflamasyon hücreleri tarafından yok edilirler. Bu süreç içinde aktive edilen bazı kimyasal salgılar rol alır. Ölen hücrelerin temizliği sırasında gelişen bir dizi kimyasal olay sırasında süt bezleri ve kanallarında da bazı hasar ortaya çıkabilir; bu hasarın tamiri sırasında yara dokusunun iyileşmesi olan fibrozis gelişebilir. Memedeki süt bezleri süt üretmedikleri zamanlar bile salgı işlevlerini sürdürebilirler. Normalde salgılanan sıvı süt kanallarında tekrar geriye emilir. Fibrokistik değişiklikler sırasında bu kanallarda ve bezlerde hasar geliştiği için bu sıvı geriye emilemez; bazen sıvı salgılanmasında aşırı artış olabilir ve sıvı birikir ve kist denilen için sıvı dolu keler gelişir. Bu sıvı keseleri mikroskopik büyüklükte olabildiği gibi 6-7 cm çapında büyük makrokistlerin oluşması ile sonuçlanabilir. Tüm bu olayların sonucu memede gelişen değişikliklere fibrokistik değişiklik denir. Bu olaylar her adet döneminde tekrarlanır ve bir süre sonra kalıcı değişikliklere yol açabilir. Ölen hücre artıklarının miktarı, bu artıkların temizlenme sürecinin yeterliliği, inflamasyonun derecesi her kadında farklı olabildiği gibi, her iki memede veya aynı memenin farklı yerleşimlerinde farklılık gösterebilir; aydan aya farklılık gösterebilir. Fibrokistik değişiklikler hangi yaş grubunda görülür? Daha çok 30 yaşlarından sonra görülmeye başlanır; çünkü yukarıda bahsettiğimiz olaylar yıllarca tekrarlanır ve kalıcı değişiklikler oturmaya başlar. 50 yaştan sonra menopoz dönemi başladığında ise son bulur. Fibrokistik meme kansere dönüşür mü? Genelde sanılanın tersine fibrokistik değişiklikler meme kanseri gelişmesinde bir risk oluşturmaz; fakat meme kanseri teşhisi konmasını güçleştirebilir, kanser bulguları ile karışabilir. Fibrokistik memenin başlıca bulguları nedir? Memede fibrokistik değişikliklere bağlı olarak en sık görülen yakınma ağrıdır. Bu ağrılar genellikle adet döneminin ortasına doğru başlan ve adet görmeye başlayınca azalır veya kaybolur. Bu tip ağrının sebebi adet dönemi içinde vücuttaki meydana gelen hormonal değişikliktir. Adet döneminin ikinci yarısında memelerde su tutulmaya başlanır. Dolgunluk ve şişlik hissi ile birlikte ağrılarda artış gözlenir. Adetin başlaması ile birlikte memelerde tutulan su çözülür ve ağrı azalır, kaybolur. Bazı olgularda ağrı süreklilik gösterebilir. Fibrokistik değişikliklerin sık görülen bir diğer bulgusu da memede ele gelen kitlelerdir. Çoğunlukla ele gelen bu kitleler kisttir. Kist içi su dolu bir kesedir. Adetin ikinci yarısında daha da büyür ve ağrıya sebep olur. Genellikle adet bitimi ile küçülürler. Fibrokistik memenin getirdiği en önemli sorun nedir? Bu tip yakınmalar ile hekime başvuran kadınlarda klinik muayeneyi takiben duruma göre mamografi ve meme ultrasonografisi çekilir. En sık karşılaşılan sorunlardan birisi de bu tetkiklerde saptanan bazı bulguların meme kanseri bulguları ile karışmasıdır. Böyle durumlarda mutlaka memenin sorunlu bölgesinden parça alınarak patolojik incelenmesinin yapılması gerekir. Bu da kadında çok önemli bir stres sebebidir. Fibrokistik meme ve meme kanseri Hormon ve hormon benzeri maddelerin sürekli ve değişen etkileri sonucu süt bezleri ve süt kanallarını döşeyen hücrelerde bazı değişiklikler olabilir. Bu hücreler diğerlerinden farklı bir görünüme sahiptir ve bunlara atipik hücre denir. Bazen bu hücrelerde artış saptanır ve buna da atipik hiperplazi denir. Atipik hiperplazi bulunan memelerde meme kanseri gelişme riski daha yüksektir; çünkü bu hücrelerin genetik yapılarında bozulmalar başlamıştır ve ortaya çıkan genetik bozuklukların tamiri yetersiz kalmaya başlamıştır. Bir memede fibrokistik değişiklik bulunması meme kanseri riskini artırmaz. Sadece fibrokistik değişiklikler ile birlikte atipik hiperplazi bulunursa meme kanseri riski artar. Bu artış fibrokistik değişiklik bulunmayan kadınlardan 2-6 kat daha fazladır. Atipik hiperplazi teşhisi ancak buradan biyopsi ile doku örneğinin alınıp incelenmesi ile konur. Atipik hiperplazi, fibrokistik memelerde % 5 oranında görülür. Fibrokistik meme değişikliği saptanan kadın ne yapmalıdır? Fibrokistik değişiklik saptanan kadının takip altında bulunması gerekir. 1. Her ay adetin bittiği ilk hafta kendi kendisini muayene etmesi gerekir. 2. Her yıl bir uzman tarafından muayene olması gerekir. Eğer risk faktörleri yüksek ise aile hikayesi, atipik hiperplazi varsa, vb 6 ayda bir muayene öneriliyor. 3. 40 yaş üzerinde ise her yıl mamografi 40 yaş altında ise her yıl ulrasonografi ile kontrol edilmelidir. Risk faktörleri yüksek ise aile hikayesi, atipik hiperplazi varsa, vb 6 ay ara ile bu tetkikler yapılabilir. Bu tetkikler sıranda şüpheli bir gelişme saptanırsa biyopsi yapılarak parça alınarak incelenmesi gerekir. Fakat her fibrokistik değişiklik saptanan hastada biyopsi yapılması gerekli değildir; ancak tetkiklerde şüpheli gelişme saptandığında biyopsi önerilmektedir. Fibrokistik değişikliğin tedavisi var mıdır? 1. Yakınmaların azaltılması Öncelikle ağrı yanma gibi yakınmalar için ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Memeye uygun beden sütyen giyilmesi de rahatlama sağlamaktadır. Bazı vitaminler önerilse de bu etkilerini destekleyen bir bilimsel çalışma bulunmuyor. Sadece E vitamini ile ilgili bazı çalışmalar olumlu etkisi olduğunu bildiriyor. Evening Primrose oil bazı esansiyel yağ asitleri içermektedir ; en az 6 ay süre ile günde 3 gram alındığında olumlu etkileri bildirilmiştir. 2. Hormonal Bozuklukların Düzeltilmesi Düzensiz adetlerin hastanın meme yakınmalarının artırdığı görülmüştür. Bu hastaların doğum kontrol hapları ile adet bozukluklarının düzenlenmesinin faydalı olduğu ileri sürülmektedir. Tiroid bozuklukları ve şeker hastalığı gibi hormonal bozuklukların de şikayetleri artırdığı görülmüştür. Bu hastalıkların da tedavi edilmesi ile yakınmalar azalmaktadır. Bazı fibrokistik değişikliklerde östrojen hormonunun normalden yüksek olduğu saptanmaktadır; bu hastalarda östrojen hormonunun meme üzerine olan etkilerini azaltmak amacı ile progesteron hormonu verilmesi önerilmektedir. 3. Yaşam biçimi ve diyet değişiklikleri Kafein alınmasının fibrokistik değişiklikleri artırdığı bildirilmektedir. Kahve, çay, kolalı içecekler, çukulata gibi yiyeceklerin kesilmesi ile kafein alımı sınırlandırılabilir; bira peynir şarap gibi mayalı gıdalar azaltılabilir.
MEMEDE KİTLE Memeyle ilgili şikayeti olan hastalar üç sebepten dolayı doktora başvurur Ağrı, memenin ucundan akıntı ve kitle. Bunların arasında en sık başvuru sebebi kitledir ve ağrıdır. Kanser en sık ağrısız beze şeklinde kendini gösterir. Memedeki kitlelerin büyük bir kısmı % 85i iyi tabiatta benign kitlelerdir. Memede kitle nasıl anlaşılır? Kitleler çoğunlukla kendi kendine muayene ile bulunurlar. Hastalar bu kitleleri kendileri bulduktan sonra doktora başvurduklarında büyük bir kısmında gerçekten kitle tespit edilir, bir kısmında ise her hangi bir kitlenin varlığı tespit edilemez. Memenin parmaklar arasında sıkıştırılarak muayenesinde meme dokusu sanki kitleymiş izlenimi verir. Hastaların kendi muayenelerinde buldukları kitlelerin gerçek kitle olma olasılığı yaş arttıkça artar. 30 yaş altında yanılma payı daha fazladır. Çünkü gençlerde meme dokusu daha yoğun dens olduğundan meme bezleri hasta tarafından kitleymiş gibi algılanabilir, yinede ayırımı doktor yapmalıdır. 40 yaş üstü kadında muayenede ele gelen bir beze aksi ispatlanıncaya kadar kanser olarak kabul edilmeli ve bu yönde ileri tetkikler yapılmalıdır. Ayrıca memedeki kanserlerin % 30 u 50 yaş altında olduğundan genç hastalardaki kitlelerin de kanser olabileceği göz ardı edilmemelidir. Kitlenin özellikleri ve hastaya ait özellikler kanser riskini artıran faktörlerin varlığı göz önüne alınarak ileri tetkik yapılmalı ve kanser olmadığı ispatlanmalıdır. Kitleler yaklaşık 1 büyük ve yüzeysel ise ele gelebilir, derin kitleler daha zor bulunur. Genç hastalarda tespit edilmesi daha zordur. Memenin üst dış tarafında daha fazla salgı dokusu olduğundan hasta bu bölgede memenin kendi dokusunu kitleymiş gibi zannedebilir. Kitleler genellikle üst dış kadranda bulunur, meme kanserleri de büyük oranda bu bölgede bulunur. Memede kitle ve ağrı Memenin iyi tabiatlı kitleleri genellikle ağrılıdır, hassasiyet ve gerginlik yapar. Çoğunlukla düzgün çeperli, hareketli kitlelerdir. Kanserli hastaların %80 inde tesadüfen bulunan ağrısız kitleler vardır. Memedeki habis kitleler ağrısız, sert, pütürlü ve düzensiz çeperli, cilde yapışık veya göğüs duvarına yapışık ise hareket ettirilemeyen karakterdedir. Bazı tip kanserlerin görünümü ve muayene bulguları ise iyi karakterli kitleyi taklit eder. Kitlelerin iyi ve kötü olmasının ayırımı doktor muayenesi ve gereğinde başka ileri tetkiklerle yapılmalıdır. Memedeki iyi huylu kitleler Kistler İçi sıvı dolu kesecikler şeklindedir. Ağrılı olabilir. Adet öncesi dönemde artabilir ve memelerde gerginlik ve hassasiyete sebep olabilir. Tedavi gerektirmez, büyür ve hastayı çok rahatsız ederse enjektörle ponksiyonla boşaltılabilir. Bazı kistlerin içerisinde katı solid alanlar varsa bu kistler önemlidir ve tetkik gereklidir Fibrokistler Çoğu zaman net bir beze gibi ele gelmez. Memenin dokusu yoğun olarak ele gelir. Kistler büyürse ele gelir. Menapoz öncesi kadınlarda daha sıklıkla görülür. Hormon tedavisi almayan menapoz sonrası kadınlarda nadirdir. Sebep olarak memelere östrojen kadınlık hormonu hormonunun etkilerinin fazla olması ileri sürülmüştür. Ağrı ve hassasiyet vardır. Adet periyoduna uyan ağrı vardır periyodik ağrı. Menapoz sonrasında devamlı ve periyodik olmayan ağrı vardır. Eskiden fibrokistik hastalık, reclus hastalığı gibi isimleri vardı. Ancak günümüzde hastalık olarak kabul edilmediğinden fibrokistik değişiklikler adı verilir. Çoğunlukla mikroskopik gözle görülemeyen kistler vardır. Bazen kistler büyüyebilir. Önem arz etmez, tedavi gerektirmez. Fibroadenom Çoğunlukla 1-2 cm büyüklüğünde, hareketli, kauçuk kıvamında, düzgün yüzeyli ve şekilli çok görülen kitlelerdir. Muayenede hareketli olduklarından meme faresi adı da verilir. Genç yaşta sık görülür. 50 yaş üstü tarama mamografilerinde de nadiren rastlanır. Genellikle 2 cm. cıvarında büyümeleri durur. Menapozdan sonra küçülme gösterebilir. Bazen birden fazla ve iki taraflı olabilir. Basit fibroadenomlarda kanserleşme riski yoktur. Bazı hızlı büyüyen kompleks fibroadenomlarda risk artışı vardır. Muayeneyle kolaylıkla fibroadenom lehine düşünülebilmekle birlikte USG ve 40 yaş üstü mamografi gerekebilir. MR çoğunlukla gereksizdir. İyi huylu olduğundan emin olunan kitleler 1 yıl süreyle 6 ayda bir, sonra yılda bir kontrol gerekir. Hızlı büyüyen, bazı bulguları atipik olan kitlelere biyopsi gerekir kalın iğne biyopsisi. 10-18 yaş arasında genç yaş jüvenil fibroadenomu olabilir. Hızlı büyüyorsa çıkarılır. 5 cm. üzerindekilere dev fibroadenom bazen kötü huylu olabilen filloid tümörlerle karışabilir, kalın iğne biyopsisi yapıldıktan sonra çıkarılmalıdır. İntraduktal papillom süt kanalı polipleri Çoğunlukla iyi huyludur fakat kötü huylu da olabilirler. İlk başlangıçta iyi huylu olsa da büyüdükçe kanserleşme oranı yüksektir. Bazen tek, bazen çok sayıda olabilirler. İyi huylu bezeler arasında düşük bir oranı oluşturur. Meme başına yakın olanlarda kitle küçükken memenin ucundan akıntı görülebilir, uzak olanlar ele gelen beze şeklinde kendini gösterir. Her bir tipi değişen derecede kanserleşme riski taşıdığından papillomu çıkarmak gerekir, çıkarmak hem tanı hem de tedavi sağlar. Memedeki kötü huylu kitleler Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Memede bir kitle görüldüğünde gerek muayeneyle, gerek tetkik yöntemleriyle aksi ispatlanana kadar kötü huylu kabul edilmelidir. Aksi taktirde zaman kaybı hastanın aleyhine olacaktır. Muayenede sert, fiske yerinden güç oynatılabilen, cilde yapışıktır. Hızla tetkik ve tedavi edilmelidir. Memede kitle tedavisi nasıl olmalı? Memedeki kitlenin tedavisi çok genel bir tanımdır. Takip ve tedavi kitlenin büyüklüğüne, cinsine, özelliklerine ve hastanın yaşına, taşıdığı risk faktörlerine göre değişir. Hasta genç ve herhangi başka risk faktörü taşımıyorsa, muayene ve tetkiklerde iyi huylu olduğu kesinse, 2 cm. den küçükse takip edilir. Hastada meme kanseri açısından risk faktörleri varsa, 40 yaş üzerindeyse, muayenede ve tetkiklerde kötü huylu olduğu hakkında şüphe varsa ince iğne biyopsisi veya kalın iğne keskin iğne-trucut biyopsisi yapılmalıdır. Mümkünse trucut biyopsi tercih edilmelidir. Bu işlem doku tanısı konulduktan sonra ameliyat gerekip gerekmeyeceği hakkında fikir verir. Böylelikle hem tanı için hem tedavi için olmak üzere 2 kez ameliyat olmanın önüne geçilir. İğne biyopsisi sonucunda kitlenin iyi huylu olması durumunda takip edilir, hızlı büyüyorsa ve hastada risk varsa yalnızca kitle çıkarılır. İğne biyopsisi sonucunda kötü huyluysa meme kanseri prensiplerine göre tedavi ben genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Seher Şirin İstanbul Bakırköy’de bulunan kliniğimde hasta kabul ediyorum. Bana ulaşmak için 0212 572 72 65 arayabilir ya da aşağıda yer alan WhatsApp butonuna tıklayarak yazabilirsiniz.
Memeden sıvı gelmesi; meme dokusunun ürettiği salgıların meme ucundan dışarı akması ve buna bağlı olarak hastada semptomlara yol açması durumudur. İlaç kesme, cerrahi müdahale ve gözlem tedavisi seçenekleri EdilmezseAmeliyatıGebelikteHangi DoktorTümüMemeden Sıvı Gelmesi Nedir?Memeden sıvı gelmesi; meme dokusunun ürettiği salgıların meme ucundan dışarı akması ve buna bağlı olarak hastada semptomlara yol açması her iki cinsiyette de var olmakla birlikte kadınlarda süt oluşumunu sağlayan salgı bezi yapısıdır. Bu salgının oluşumunda pek çok hormonal faktörler rol döneminde olmayan kadınlarda memeden gelen renkli, renksiz, kanlı ya da iltihabi akıntılar meme başı akıntısı olarak sayılır. Bu durum toplumda çoğunlukla kadınlarda rastlanılmakla birlikte çok nadir de olsa erkeklerde de sıvı gelmesi durumunda hastalarda meme kanseri olduğu konusunda telaş oluşur. Ancak meme başı akıntısının iyi huylu ve kötü huylu pek çok nedeni vardır. Akıntının bir hekim tarafından değerlendirilmesi akıntıya yol açan etkenin iyi huylu ya da kötü huylu olup olmadığının değerlendirilmesini sıvı gelmesi durumunda en çok korkulan neden meme kanseri durumudur. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser olmakla birlikte kanser nedeniyle ölen kadınlarda görülen en sık Bu yüzden meme başı akıntısına yol açan etkenin bulunması, erken teşhis edilip tedavi uygulanması oldukça önemlidir. Memeden Sıvı Gelmesi Durumuna Eşlik Eden Belirtiler Nelerdir?Memeden sıvı gelmesine neden olan pek çok hastalık ve durum bulunmaktadır. Bu hastalıkların erken teşhis edilmesi; olası bir kanserin erken evrede yakalanmasına olanak sağlar. Hastada memeden sıvı gelmesi durumu tek başına olabileceği gibi pek çok semptomla da birliktelik gösterebilir. Bu semptomlar;Meme Ağrısı Meme ağrısı meme başı akıntısı ile en çok beraberlik gösteren semptomdur. Akıntının yarattığı gerilim; memenin kendisindeki ve meme başındaki sinir yapılarını uyarır. Bu durum ağrı oluşumuna yol Renk Değişikliği Memede renk değişikliği özellikle travmaya bağlı oluşan memeden sıvı gelmesi durumunda rastlanılır. Travmaya bağlı memeye alınan darbe; meme başının ya da meme dokusunun altında bulunan küçük kılcal damarlarda hasarlanmaya neden olur. Bunun sonucunda kılcal damarlardan cilt altına kanama başlar. Bu kanama memede renk değişikliği ya da memede morluk oluşumu olarak hastaya Kızarıklık Memede kızarıklık; özellikle memenin iltihaplanması durumunda rastlanılan bir durumdur. Memenin iltihaplanması durumunda kandaki beyaz kan hücreleri o bölgeye göç edip enfeksiyonla savaşmak için belli başlı bazı kimyasal maddeler salgılar. Bu kimyasal maddeler o bölgedeki damarların genişlemesine neden olur. Genişleyen damarlar hastada meme kızarıklığına yol Isı Artışı Memede ısı artışı da yine memenin iltihabi hastalıklarında gözlemlenen bir durumdur. Beyaz kan hücrelerinin enfeksiyon bölgesinde salgıladığı bazı kimyasal maddeler kişide meme bölgesinde ısı artışına yol Şekil Değişikliği Memede şekil değişikliği pek çok iyi huylu ve köyü huylu meme hastalıklarında gözlemlenebilir. Ancak bunlar içinde ilk ekarte edilmesi gereken meme kanseri durumudur. Bu yüzden memeden sıvı gelmesine ek olarak memede şekil bozukluğu da yaşayan hastalar mutlaka hekime muayene Hacminin Artışı Memenin enfeksiyon hastalıklarında ya da memede kitle oluşturan bazı hastalıklarda memenin orantılı yada orantısız büyümesi memeden sıvı gelmesine ek olarak rastlanılabilen bir Ele Gelen Kitle Memede ele gelen kitle yine pek çok iyi huylu ve kötü huylu meme hastalığında gözlemlenebilir. Bu durumda hastada yine ilk ekarte edilmesi gereken hastalık meme kanseridir. Meme kanserinde ele gelen kitle hastaların çoğunda rastlanılan bir semptomdur. Ancak pek çok iyi huylu meme hastalığında da ele gelen kitle olgusuna Başında Kuruluk Meme başında kuruluk; memeden sıvı gelmesi durumuna eşlik eden bir diğer semptomdur. Bu kişilerde meme başından gelen akıntı meme ucunu tahrip edebilir, buna bağlı meme başında kuruluk Ağrısı, Bulantı, Kusma Gibi Belirtiler Memeden salgılarınçoğunlukla süt salgısı oluşmasını sağlayan hormon prolaktin hormonudur. Bu hormon kişide süt kanallarını uyarır ve bu sayede sütün oluşumu sağlanır. Prolaktin hormonu beyinde hipofiz bezi adı verilen bölgeden salgılanır. Bu bölgede gelişen herhangi bir tümör durumunda hastada memeden sıvı gelmesi durumu artar. Ayrıca hastada tümörün oluşturduğu baskıya bağlı olarak baş ağrısı, bulantı, kusma gibi semptomlar Bozuklukları Beyinde prolaktin üreten hipofiz bezi görme sinirinin hemen üzerinde lokalizedir. Bu durumda hipofiz bezinde gelişen herhangi bir tümör görme sinirine baskı uygulayarak görme bozukluklarına yol açabilir. Bu durum prolaktin üreten hipofiz bezi tümörlerinde de Sıvı Gelmesi Nedenleri Nelerdir?Meme dokusu hem hormonal hem hücresel olarak yoğun trafiğin yaşandığı bir bölge olduğu için ve memenin kendisinin bir salgı bezi yapısında olması dolayısıyla pek çok hastalık ve durum memeden sıvı gelmesi olayına yol açabilir. Burada memede sıvı gelmesi durumu kendiliğinden olabileceği gibi; pek çok hastalık nedeniyle de oluşabilir. Bu yüzden hastada detaylı araştırma yapılmalıdır. Memeden sıvı gelmesi durumuna yol açan etkenler şöyle sıralanabilirDuktal Ektazi Duktal ektazi; memedeki süt kanallarının genişlemesi sonucu oluşan, memede akıntı oluşumuna neden olan bir hastalıktır. Bu hastalıkta akıntı genellikle şeffaf ve Travmalar; toplumda çok sık gözlemlenen ve doku, organ kayıplarına yol açabilen bir durumdur. Memeye uygulanan bir travmada; travmaya yol açan etken memedeki süt kanallarını tahrip edebilir. Bunun sonucunda kişide memeden sıvı gelmesi durumu Hormonunu Yükselten Hastalıklar Prolaktin hormonu; vücutta süt salgılanmasında esas görevli olan hormondur. Bu hormonun yükselmesine neden olan bazı hastalıklar; hastada memeden sıvı gelmesi durumuna yol açabilir. Prolaktin hormonunun yükseldiği en sık hastalık prolaktinin salgılandığı hipofiz bezinde prolaktin salgılayan hücrelerin oluşturduğu tümör prolaktinoma İlaçların Kullanımı Bazı ilaçlar vücutta prolaktin hormonunun salınımını arttırıp memeden sıvı gelmesi durumuna neden olabilir. Bu ilaçlar arasında içerik olarak simetidin, metildopa, rezerpin, verapamil, metklopramid, fenotiyazin maddelerini barındıran ve depresyon tedavisinde kullanılan trisiklik antidepresanlar kişide memeden sıvı gelmesi durumuna yol Abse Memede enfeksiyon geliştiğinde ve bu enfeksiyon memenin belli bir bölgesinde toplandığında çoğunlukla memenin uç kısmında toplanır meme absesi denen durum meydana gelir. Bu durumda apseden meme ucuna doğru akıntı gelişir, bu akıntı memeden sıvı gelmesine neden olur. Gelen akıntı genellikle sarı-yeşil renkli ve kötü Fibrokistik Değişiklikler Memede gelişen bazı kistik hastalıklarda; hastada bulunan kist yapılarından meme ucuna doğru, ordan da dışarıya doğru meme akıntısı meydana gelebilir. Bu akıntı genellikle berrak renkli ve kokusuzdur. Meme Kanseri Meme kanseri; memeden sıvı gelmesi durumuna yol açan, en çok korkulan hastalıkların başında gelir. Meme kanserine bağlı memeden sıvı gelmesi olayında gelen sıvı genellikle kanlı ve iltihabidir. Akıntı sırasında hasta ciddi ağrı yaşar. Ayrıca akıntıya ek olarak hastada meme dokusunda değişiklik, memede içe çekilmeler Paget Hastalığı Memenin paget hastalığı memenin sık gözlemlenen bir kanser türüdür. Özellikle meme ucunda kabuklanma, kızarıklık, kaşıntı ve akıntıya neden olan bu hastalık erken tanı ve tedavi ile komplikasyon oluşmadan tedavi edilebilen bir hastalıktır. Memeden Sıvı Gelmesi TeşhisiMemeden sıvı gelmesi pek çok meme hastalığında rastlanılabilen bir durumdur. Hastalığa yol açan etkenin bilinmesi, etken tanısı ve tedavisi hastalığın ilerleyişinin durdurulması açısından oldukça mühimdir. Memeden sıvı gelmesinin teşhisinde kullanılan yöntemler;Anamnez Anamnez hastanın hastalığı hakkında yaşadığı şikayetleri dile getirdiği teşhis yöntemidir. Hastalar sıklıkla meme başı akıntısından, memede ağrı oluşumundan, memede şekil değişikliği, orantısız büyüme gibi durumlardan şikayet ederler. Hekim hastanın şikayetlerini dinler, bu şikayetlerin ne zamandır var olduğunu, akıntının tek ya da çift memede olup olmadığını, akıntının niteliğini, rengini , kokusunu sorgular. Ardından fizik muayeneye Muayene Fizik muayenede hekim hastanın göğüs bölgesini gözlemler, göğüs bölgesini meme ucundan başlayarak dairesel hareketlerle muayene eder. Bu muayenede ele gelen kitle olup olmadığını kontrol eder. Mamografi Röntgen işlemine çok benzeyen mamografi işlemi; X ışınları kullanılarak memenin içinde bulunan kitle veya kitleye benzer yapıların olup olmadığını ayırt eden bir yöntemdir. Manyetik Rezonans Görüntüleme MR Manyetik rezonans görüntüleme manyetik alanın dokulara çarpıp geri dönmesi sonucu görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem yumuşak dokuların çok iyi gösterildiği bir yöntemdir. Bu yüzden memede muayene sırasında ele gelen herhangi bir kitle yapısının görüntülenerek ayırt edilmesini sağlar. Biyopsi Biyopsi işlemi; akıntıya ek olarak göğsünde kitle yapısı bulunan kişilerde kitlenin iyi huylu ya da kötü huylu olduğunun ayırt edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde hastanın memesine iğne yardımıyla girilir, buradan parça alınır. Bu parça patolojik olarak incelenerek hastada bulunan kitlenin niteliği Sıvı Gelmesi TedavisiMemeden sıvı gelmesi durumunun tedavisi; akıntının oluşumuna yol açan etkenin bulunup bunun ortadan kaldırılması ile olur. Kişide eğer akıntı ilaç kullanımına bağlı ise; bu durumda tedavi için İlaç Kesme işlemi yapılır, hastanın kullandığı ilaçlara ara verilir ya da tümüyle ilaçlar sıvı gelmesi eğer memede oluşan abse, meme kanseri, memenin paget hastalığı, memenin fibrokistik hastalıkları gibi nedenlere bağlıysa bu durumda hastaya Cerrahi Girişim uygulanabilir. Uygulanacak cerrahi girişimin niteliği hastada bulunan hastalığın ciddiyetine göre farklılık hastada memeden sıvı gelmesine yol açan herhangi bir neden bulunamamışsa; bu durumda hasta Gözlem Tedavisine alınır. Bu tedavide hasta belli aralıklarla hekime başvurur ve tekrardan Sıvı Gelmesi Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Neden Olur?Memeden sıvı gelmesi durumunda hastaların en çok korktuğu hastalık meme kanseri oluşumudur. Meme kanserine bağlı memeden sıvı gelmesi durumunda akıntıya ek olarak meme ağrısı, memenin içe çekilmesi, memede şekil değişikliği gibi belirtiler de eşlik edebilir. Bu belirtiler erken evrede tanı alıp tedavi edilmezse kanser başka organlara yayılıp bu organları harabiyete uğratabilir. Bu durum hastanın kalan yaşam süresini kısaltmış sıvı gelmesi durumu tedavi edilmezse; kişide var olan akıntı yaşam kalitesini düşürür. Ayrıca hastada akıntıya ek olarak görülebilen ağrı ve memede şekil değişikliği gibi durumlar da hastanın yaşam kalitesini oldukça Sıvı Gelmesi Durumunda Ne Zaman Ameliyat Gereklidir?Memeden sıvı gelmesine yol açan bazı hastalıklarda cerrahi girişime başvurulabilir. Bu hastalıklar genellikle hastada akıntıya yol açan memede yer kaplayıcı hastalıklardır. Bu yüzden bu yapıların ameliyatla çıkarılması gerekmektedir. Memeden sıvı gelmesine bağlı ameliyat uygulanan hastalarda akıntıya yol açan en sık nedenler meme kanseri, memenin paget hastalığı, memede fibrokistik değişiklikler ve meme absesi gibi hastalıklardır. Bu hastalıkların cerrahi olarak çıkarılması sonucu hastanın semptomları Memeden Sıvı Gelmesi Gebelik dönemi pek çok hastalığın görülme sıklığının azaldığı, bazı hastalıkların ise görülme sıklığının arttığı bir dönemdir. Gebelik döneminde kişide artan hormonlara bağlı olarak memeden sıvı gelmesi durumu memeden sıvı gelmesi; özellikle gebeliğin son 3 ayında çok sık rastlanılan bir durumdur. Bu dönemde anne adayında artan hormonlar, memede değişikliklere yol açar, memeyi süt üretimine hazırlar. Bu durum halk arasında “memeden sarı akıntı gelmesi, memeden sarı süt gelmesi” olarak bilinir. Gebelikte memeden sarı sıvı gelmesi kişide oldukça normal olup gebeliğin seyrinin de iyi olduğunu diğer yetişkinlerde olduğu gibi gebelik döneminde de memeden sıvı gelmesine yol açan kötü huylu meme hastalıkları olabilir. Bu yüzden bu dönemde de böyle bir durumla karşılaşılırsa hekime muayene olunması gerekmektedir. Bu kişilerde tedavi hastanın genel durumuna ve gebeliğin yaşına bağlı olarak Sıvı Gelmesi Durumunda Hangi Doktora Gidilir?Memeden sıvı gelmesi durumuyla esas olarak ilgilenen; hastalığa tanı koyan ve gerekli tedaviyi uygulayan bölüm Genel Cerrahi bölümüdür. Genel cerrahi hekimi hastayı muayene eder, gerekli tetkikleri uygular. Hastada bulunan hastalığa göre tedavi planlamasını yapar ve hastayı veya erkeklerde memeden sıvı gelmesi ve buna ek olarak meme ağrısı, memede çekilme, memenin hacminin artışı, memede kızarıklık ya da ısı artışı gibi durumlarda vakit kaybetmeden hekime faydalı buldun mu?10Memeden Sıvı Gelmesi ile İlgili Sıkça Sorulan SorularMemeden sıvı gelmesi pek çok iyi huylu ve kötü huylu meme hastalığında görülebileceği gibi; bazen hormonal değişimlere bağlı olarak altta yatan bir neden olmadan da ortaya çıkabilen bir durumdur. Yine de kişide böyle bir şikayet oluştuğunda bir hekim tarafından muayene edilmesinde fayda sıvı gelmesi pek çok hastalığa ve duruma bağlı olarak meydana gelebilir. Hastada bu semptoma yol açan etkenin bilinmesi; tanı ve tedavi açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu yüzden bu semptomu yaşayan hastaların mutlaka hekime muayene olması sıvı gelmesi pek çok hastalığa ve duruma bağlı olarak meydana gelebilir. Hastada bu semptoma yol açan etkenin bilinmesi; tanı ve tedavi açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu yüzden bu semptomu yaşayan hastaların mutlaka hekime muayene olması gerekmektedir.
Bilindiği gibi meme, süt bezleri ve yapılan sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşan bir salgı bezidir. Meme kanseri de bu süt bezlerini ya da kanallarını döşeyen hücrelerin çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkar. En sık görüleni de meme kanallarından kaynaklanan duktal tipidir. ELE GELEN HER KİTLE KANSER Mİ? Tabi ki değildir. Ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu kanser olmayan, iyi huylu kitlelerdir. Kadının yaşına göre değişmekle beraber bu oran % 10 ila % 20 arasındadır. Ancak meme kanserine yakalanan hastaların neredeyse % 70 ine yakın kısmında görülen ilk belirti, ele gelen kitlelerdir. Yirmili yaşlarda ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu fibroadenom denen memenin iyi huylu dediğimiz selim kitlelerdir. Bunlar çoğunlukla ağrısız, hareketli, düzgün konturlu kitlelerdir. Zamanla kaybolabildiği gibi, büyüyebilirler de. Tedavisi boyutu küçük olanlarda takip, büyük olanlarda ise cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Otuzlu ve kırklı yaşlarda ise, memede ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu, kistlerdir. Bunlar ağrılı, her iki memede de birden fazla, yine düzgün konturlu ve değişik büyüklüktedir. Özellikle adet gören kadınlarda bu kistler, adet döneminde daha da büyür ve ağrılı olurlar. Adet sonunda ise ağrıları azalıp, kaybolabilirler. Bunlara da takip önerilir. Ancak çok büyük olanların içi enjektör ile aspire edilerek takip edilir, gereğinde biyopsi önerilir. Ele gelen kitle sert, düzensiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü ve hareketli değilse, meme dokusuna veya cildine yapışık ise mutlaka ilgili hekime müracaat etmek gerekir. BU BELİRTİLERE DİKKAT! Şu belirtilerden biri dahi mevcut ise bir meme cerrahisi veya genel cerrahi uzmanına başvurmak gerekir. * Memede ya da koltuk altında ele gelen kitle, sertlik veya şişlik Kitlenin el altında kaymaması, etrafının düzgün olmaması önemlidir * Meme başında akıntı, özellikle tek taraflı ve kanlı olması * Meme başında içe çekilme, çökme * Memede büyüme ve şekil bozukluğu * Meme cildinde geçmeyen yara veya kızarıklık * Meme başında kabuklanmalar ve kızarıklıklar MEME KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? * En büyük risk faktörü cinsiyet. * Yaşın özellikle elliden büyük olması. * Genetik, aile hikayesinde 1. derece akrabalarında meme kanseri olması. * Erken adet, geç menopoz. Bir kadının ilk adeti ne kadar erken görür, menopozda ne kadar geç olursa o kadar fazla östrojen hormonuna maruz kalacağından kansere yakalanma olasılığı da o kadar artar. * Menopoz sonrası uzun yıllar hormonal tedavi. * Sebze ve meyveden tüketimin az olduğu beslenme. * Fiziksel aktivite azlığı. Ele gelen kitlede muayene sonrası ilk yapılacak şey ultrason ile kitleyi incelemek olacaktır. Gerekirse hastanın yaşı ve riski göz önünde bulundurularak mamografi incelemesi de yapılması gerekir ve unutulmamalıdır ki; Erken teşhiste kendi kendine meme muayenesi oldukça önemlidir. Tespit edilen her kile uzmana gösterilmeli ve gerektiğinde biyopsi ile takip edilmelidir. Bir sonraki yazımda kendi kendine meme muayenesini ve takibin nasıl yapılacağını anlatacağım. Ve yine unutulmamalıdır ki, yüreklerinde barındırdıkları sınırsız sevgi ve sabır için kadınlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Kadın isterse o koca yüreğine bir dünya sevgiyi sığdırır. Kadın annedir, arkadaştır, dosttur, sevgilidir, kardeştir, aşktır, sevgidir, sabırdır ve en önemlisi de candır. Sosyal mesafe, maske ve hijyenimize dikkat ederek, sağlıkla kalın. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Süt, kalsiyum ve fosfor başta olmak üzere vitamin mineral yönünden zengin bir içecek olan süt sağlıklı bir yaşam için önemli rol oynuyor. Büyüme gelişme çağında kemik yapımı ve yoğunluğu, 35 yaş ve sonrasında ise kemik erimesi gibi sağlık problemlerinin önüne geçebilmek için tüketimi önemli. Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Merve Yüksek, “21 Mayıs Dünya Süt Günü” öncesinde süt tüketimi ve sağlığa faydaları hakkında bilgi verdi. Çocuğunuza sütü sevdirinC vitamini ve demir minerali dışındaki tüm vitamin ve mineraller için iyi bir protein kaynağı olan süt; iyot, sodyum, magnezyum mineralleri ve A, B, D, E, K vitaminlerinden zengindir. Sütten elde edilen yoğurt, peynir, kefir gibi süt ürünlerinin tüketimi de çok önemlidir. Çocukluk ve ergenlik döneminde kemik yapımı ve yoğunluğu hızlı olduğu için süt tüketimine dikkat edilmelidir. Kemik yoğunluğu 20-25 yaşlarda en üst seviyeye ulaşırken sonraki dönemde artış azalarak 35 yaşına kadar devam eder. Daha sonraki yaşlarda yıkım yapımın önüne geçmeye başlar ve menopozla yıkım hızı artar. Kemik erimesini süt tüketerek önleyinGebelik esnasında bebeğin en önemli kalsiyum kaynağı annenin depolarıdır. Erken yaşlarda düzenli ve yeterli kalsiyum alımı ile kemik mineral yoğunluğunu arttırmak, ileriki yaşlarda kemik erimesi gibi problemleri önlemeye yardımcı olur. Süt ürünlerinde bulunan kalsiyumun diğer sebze veya besinlere göre üstün olmasının sebebi, biyoyararlılığının daha yüksek olmasıdır. Yetişkinlerin alması gereken kalsiyum miktarı günlük 1200 mg’dır. 1 su bardağı süt, 2 kase yoğurt ve 2 dilim az yağlı peynir ile günlük kalsiyum ihtiyacı süt değil süt ürünleri de tüketilmeliÇocuklar başta olmak üzere tüm bireylerin beslenmesinde kalsiyum kaynaklarının çeşitliliği çok önemlidir. Sadece süt değil; yoğurt, peynir, kefir gibi diğer kaynaklar da tüketilebilir. Yoğurt her gün beslemede bulunması gereken en önemli süt ürünüdür. Sindirimi kolay, beslenme değeri yüksek, doğal bağırsak florasının oluşmasına yardımcı olan probiyotik bir besindir. Bu nedenle doğru oranlarda beslenmede süt ürünlerine de yer verilmelidir. Laktoz intoleransınız varsa… Süt tüketiminde laktoz intoleransı olan bireyler zorluk yaşayabilir. Süt enerjisinin kaynağı olan laktoz adlı karbonhidrat vücutta bulunan “laktaz” enzimi sayesinde sindirilir. Fakat kişinin vücudunda yeterli laktaz enzimi yoksa sütü rahatlıkla tolere edemez. Süt içildikten sonra gaz, şişkinlik, karın ağrısı, ishal, nadiren bulantı ve kusma görülebilir. Bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin süt yerine fermente süt ürünlerini ve laktozsuz ürünleri tüketmesi önerilir. 1 yaşa kadar bebeklere inek sütü verilmemeliAlerjik bünyesi olan kişiler ise sütte bulunan kazein proteininden etkilenebilir. Bu yüzden 1 yaşına kadar bebeklere inek sütü verilmemelidir. “Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi”nde yetişkin bireylerin 2 orta boy su bardağı; çocuklar, büyüme-gelişme dönemindeki gençler, gebeler, emziren anneler ve menopoz dönemindeki kadınların ise yaklaşık 4 orta boy su bardağı süt ve süt ürünü tüketmesi içimini kolaylaştıran sağlıklı tariflerSütü sade tüketmekte zorlananlar, içine meyve, çikolata ya da dondurma katarak süte aroma kazandırabilir. Bu besinler sütün besin değerini azaltmaz. Sütü sevmenizi sağlayacak lezzetli tariflerHurmalı Süt Tarifi3 adet çekirdeksiz hurma ya da 1 yemek kaşığı hurma püresi - 1 çubuk tarçın veya toz tarçın - 1 su bardağı sütYapılışı Hurmaları birkaç saat öncesinden sıcak suda bekleterek yumuşatın. Süt ve hurmaları mikserde iyice karıştırın. Bardağa koyduğunuz hurmalı sütünüzü ister çubuk tarçın ile isterseniz de üzerine toz tarçın serperek tatlandırabilirsiniz. Meyveli Süt Tarifi½ muz - 3-4 adet çilek - 1,5 su bardağı süt Alternatif meyveler armut – şeftaliYapılışı Meyveleri iyice yıkayın ve kabuklarını soyun. Doğradığınız meyveleri süt ile birlikte mikserden geçirin. İsteğe göre meyve parçaları ile süsleyerek soğuk olarak servis edebilirsiniz. Çikolatalı Süt Tarifi4 kare bitter çikolata - 1 su bardağı sütYapılışı Çikolataları benmari yöntemi ile eritin. Erittiğiniz çikolataları süt ile mikserde karıştırın. Üzerine az miktarda rendelenmiş çikolata serperek Süt Tarifi1 top vanilyalı ya da meyveli dondurma - 1 su bardağı sütYapılışı Dondurma ile sütü mikserden geçirin, hızlıca servis edin. Bu şekilde vanilya aromalı bir süt elde edebilirsiniz.
süt bezleri ele gelir mi